Her değişim beraberinde hem çözüm hem de yepyeni sorunlar getiriyor. Pek çok alandaki yenileşmeyi ya da gelişmeyi de bu kapsamda görebiliriz. Zaman içinde bizlerin ihtiyaçlarını giderecek seçenekler ortaya çıkıyor ama bununla birlikte neye ihtiyacımız olduğunun kararını veremeyebiliyoruz. İşte bu durum da bizi, bugünkü yazımızın konusuna getiriyor; alışveriş hastalığı… Literatürdeki karşılığı ile oniomania.
Alışveriş hastalığı, diğer adıyla oniomania nedir?
Sahi, alışveriş hastalığı nedir? Alışverişin hastalığı mı olurmuş?
Özellikle 19. yy. itibariyle dikkatimizi çekmeye başlamış bu durum. Evet, küreselleşmeye yer arayan ticari amaçlar, bu anlamda sızan su misali en ince çatlaktan dahi geçip yayılmaya başlamış. Psikiyatri bilimi, bu durumu “oniomania” şeklinde tanımlıyor.
Özetle, alışveriş hastalığı için ihtiyaç ya da finansal kaynaklardan bağımsız olarak para harcama dürtüsü diyebiliriz. Bu durumdan muzdarip bireyler, kendileri veya başkaları için sürekli alışveriş ya da harcama yapıyor. Bu nedenle zaman içinde kendilerini finansal ve duygusal anlamda sıkıntılı durumlara sokabilecek ani ve anlık satın alma eylemlerini sergiliyorlar.
Pek çok birey, alışveriş yapmaktan mutlu oluyor. Ancak kompulsif (zorlayıcı) alışveriş hastalığı bu noktada ayrı bir yerde durmalı. Çünkü bu durum, bir davranış bozukluğu. Dolayısıyla oldukça ciddi ve can yakabilecek sonuçlara zemin hazırlıyor.
Alışveriş hastalığı olan bireyler, giysi veya mücevher gibi belirli bir ürüne bağımlılık hissedebiliyor. Bununla birlikte gıda ve güzellik ürünlerinden gayrimenkullere kadar her şeyi satın alabiliyorlar. Bu davranış bozukluğu, genellikle isimlendirme bakımından hafif kalıyor ancak ciddi bağımlılık, depresyon, anksiyete, düşük özgüven ve obsesif kompulsif bozukluk (takıntı hastalığı) gibi psikolojik sorunların tespitini makyajlıyor.
Alışveriş hastalığı belirtileri
Bazı bireyler, alışveriş hastalığını oldukça iyi bir şekilde maskeleyebiliyor. Kompulsif (zorlayıcı) alışveriş hastalığı olanlar alışveriş işlemlerini gizli tutabiliyor.
Birçok kompulsif (zorlayıcı) alışveriş hastalığı olan kişiler büyük bir başarı ya da zenginlik imajı oluşturmaya çalışırken aslında borç içinde yüzebiliyor.
Konunun uzmanlarına göre alışveriş hastalığının belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Günlük veya haftalık alışveriş yapma takıntısı veya saplantısı içinde olmak (obsesyon).
- Stresle başa çıkmak için alışveriş yapmak (özellikle kadınlarda daha sık).
- Daha önceki kredi kartlarının limitinin dolmasına karşın; gerekli ödemeyi yapmamak. Ardından yeni kredi kartları ya da krediler kullanmak. Ayrıca ekonomik destek sunan insanların üzerinde baskı kurmak. Ve onların daha fazla çalışmasını hatta para vermesini istemek.
- Yapılan alışverişlerin finansal açıdan akıllıca olmadığı bilindiği halde alışverişe devam etmek. Alışverişin gerçekleşmesini takiben şiddetli öfori (abartılı mutluluk) veya heyecan hissetmek. Ama bu durumun oldukça kısa sürmesi.
- Gereksiz eşyaları (aynı renk ayakkabıdan 10 tane almak) satın almak.
- Yeni alınan ürünleri aile üyelerinden ya da arkadaşlardan saklama çabasına girmek.
- Pahalı hediyeler satın almak. Bu sayede (kendilerini ve başkalarını) ödüllendirme gerekliliğini sürekli olarak hissetmek.
- Maddi imkanların sona ermesine karşın alışverişlerine devam etmek. Bunun için yalan söylemeyi göze almak ve hatta hırsızlık yapmak.
- Alışverişin sona ermesini takiben yoğun bir pişmanlık ve suçluluk hissetmek. Hatta daha sonra söz konusu ürünlerin iadesini sağlamak.
- Para ve borç yönetiminin kontrolünü tam anlamıyla yitirmek..
- Kompulsif alışveriş bozukluğunu bireysel olarak bitirme girişimlerinin her defasında başarısızlıkla sonuçlanması.
- Alışveriş hastalığının bir sonucu olarak evlilikler ya da aile bağları sürekli zarar görmesi.
Alışveriş hastalığı nedenleri
Bu davranış bozukluğunun nedenleri arasındaki en büyük pay ‘psikolojik’ sebepler gösteriliyor. Söz konusu bireyler genellikle yalnızlık duygusunu, depresyonu ya da stres bozukluğunu maskelemek ya da azaltmak için alışveriş yaparak bir haz duyma arayışına giriyor.
Aslında alışveriş hastalığı olan bireyler, yüzleşmekten kaçınmaya çalıştığı derin ve köklü psikolojik sorunlarının olduğunu gösteren bir belirti ya da yanıp sönen kırmızı uyarı işareti. Bireyler, alışveriş yaparak kendini şımartıyor ve altta yatan rahatsız edici duyguları bir süreliğine de olsa bastırma imkanı elde ediyor.
Alışveriş hastalığı olan bireyler aşağıdaki kategorilerden birine veya daha fazlasına girebiliyor
Kompulsif alışveriş yapma: Bu kişiler alışveriş yapmayı duygu düzenleme stratejisi gibi kullanıyorlar. Olumsuz duyguları bastırmak veya olumlu düşünceleri geliştirmek ve uzatmak için alışveriş yapıyorlar. Alışveriş yapanlar bu sayede bir ürünü düşünürken, ararken ve satın alırken yoğun bir mutluluk ve huzur hissediyorlar. Ancak unutulmamalı ki, bu mutluluk ile huzur geçici. Çünkü bu türden süreçleri takip eden duygular; endişe ve suçluluk oluyor. Bu da kısır bir döngü yaratarak rahatlamak isteyen bireyi yeniden alışveirş çılgınlığına sürüklüyor.
Biriktirmek için alışveriş yapma: Bu kişiler devamlı pahalı parfümler, saatler ya da pahalı koleksiyon kartları satın alırlar. Aynı çantanın veya ayakkabının renginde kıyafetler veya mücevherler alırlar.
Saygı ve prestij için alışveriş yapma: Bu bireyler, benlik saygısını (özgüven) ve sosyal statüsünü artırmak için devamlı pahalı ürünler satın alıyorlar. Ve doğru ürünleri alarak başkalarından onay ile sevgi kazanacağına inanıyorlar.
İhtiyaçlarından daha fazlasını satın alan bireyler, durumun ciddiyetini fark edemiyor. Çünkü onlara göre böylesine bir tablo olağan. İşte bu nedenle en aşırı davranışların bile patolojik olarak kabul edilmesi uzun zaman alıyor. Alışveriş bağımlılığı çoğu zaman 20-30 yaş arasında ortaya çıkıyor.
Oniomania davranış bozukluğu nasıl teşhis edilebilir?
Alışveriş hastalarının teşhisi ve değerlendirilmesi, kişilerin teyit edilmiş davranışları ve bu davranışların sonuçlarının analizine dayanıyor. Tüketici bağımlılığı, borç ve kişisel harcama alışkanlıklarının psikolojik yönlerden değerlendirilmesine imkan veren test ve sorular alışveriş hastalarına yönlendiriliyor. Bu özel test ve sorular, alışveriş hastalığının uygun bir şekilde tedavi edilmesine yardımcı olmaktadır.
Alışveriş hastalığı testi
Birbirine benzer ancak aynı amaca hizmet eden pek çok soru ile oluşturulan testler bu davranış bozukluğuna yönelik bir ön bilgi sağlayabiliyor. Örneğin, şu sorulara verdiğiniz cevapların çoğunluğu ‘hayır’ değilse bir profesyonelin kapısını çalmayı düşünebilirsiniz.
- İhtiyacınız olmadığı halde bir şeyler almak için kendinize bahane yaratıyor musunuz?
- Kendinizi mutsuz, kaygılı, stresli hissettiğinizde alışveriş yapma ihtiyacı hissediyor musunuz?
- Yoğun çalışma ortamında bile alışveriş sitelerine bakmaktan ve bir şeyler almaktan kendinizi alıkoyamıyor musunuz?
- Alışveriş ederken mutluluk duyup sonrasında suçluluk ya da pişmanlık yaşıyor musunuz?
- Beğendiğiniz bir şeyi satın almak için büyük bir heves duyarken bir an durup buna gerçekten ihtiyacınız olup olmadığınızı düşünüyor musunuz?
- Çevrenizdekiler tepki göstermesin diye aldıklarınızı daha az ve/veya daha ucuz olduğuna dair yanlış bilgi veriyor ya da aldıklarınızı tümüyle gizliyor musunuz?
- Bütçeniz uygun olmasa da ihtiyacınız olmayan bir şeyi satın almak için borçlanmayı göze alıyor musunuz?
Oniomania olan bireylerin ortak özellikleri
Dr. Başak Demiriz’e göre bu davranış bozukluğuna sahip bireylerin gözlemlenmesi için birtakım ipuçları söz konusu. Dr. Demiriz’in sıraladığı o maddeler:
- Mutsuzluk, çaresizlik, kaygı, stres ve bunlara benzer olumsuz duygular yaşadıklarında kendilerini alışverişe verirler.
- Yalnız hissettiklerinde, sosyalleşme ihtiyacı duyduklarında alışveriş merkezlerine giderler.
- Başkalarından daha sık alışveriş yaparlar ve daha fazla zaman harcarlar.
- Para harcama ve alışveriş alışkanlıkları hayatlarında problemlere neden olur; finansal problemler, ilişki problemleri, iş hayatında problemler vs.
- Çatışmaları önlemek veya eleştirilmemek adına aldıklarını başkalarından saklamayı tercih ederler veya fiyatlarını eksik söylerler.
- Engellenmemek için tek başına alışveriş yapmayı tercih ederler.
- Alışverişin ardından genellikle suçluluk, pişmanlık ve utanç duygusu yaşarlar ama bu duygularını belli etmekten kaçınırlar ve kendilerini haklı gösterecek nedenler bulmaya çalışırlar.
- Paraları ya da kredi kartları yanlarında olmadığında kendilerini daha gergin hissederler.
- Alışverişlerinde para yerine çoğunlukla kredi kartı kullanırlar.
- Para harcamak heyecanlandırır ama aynı zamanda kaygı yaratır.İlerisi için para biriktirmek yerine harcamayı daha tatmin edici bulurlar.
- Hiç ihtiyaçları olmasa da birçok şey satın alırlar ve bunları çoğunlukla hiç kullanmazlar.
- Genellikle kendilerine alışveriş yapmaya izin verecek bahaneler üretirler: “Bu kıyafete çok ihtiyacım var”, “Çok ucuz, kaçırmamalıyım”, “Modası geçmiş giyinirsem hakkımda kötü düşünürler, kendimi değersiz hissederim”, “Ayakkabı satın almak beni mutlu ediyor”, “Çok çalışıyorum ve hak ediyorum”, “Kendim için yaptığım başka bir şey yok” vs…
Bu davranış bozukluğunun tedavisi mümkün mü?
Uzmanlar, alışveriş hastalığının teşhisinde olduğu gibi tedavi sürecinin sağlanmasının da kolay olmadığını belirtiyorlar. Ancak bununla birlikte bu hastalığa karşı mücadele için seçenekler söz konusu.
İlaç tedavisi: Alışveriş hastalığının obsesif kompulsif bozukluk (takıntı hastalığı) olarak kabul ediliyor. Ayrıca depresyonla ilişkisi nedeniyle antidepresanlar da tedavi sürecinde yer alıyor.
Davranış terapisi: Kumar, alkol veya sigara gibi diğer bağımlılıkların aksine alışveriş hastalığının tedavisi, kişilerin alışveriş isteğini veya arzusunu kalıcı olarak ortadan kaldırmaya çalışmıyorlar. Terapiden sonra, kişiler onları alışveriş yapmaya zorlayan uyarıcılar ile yüzleşiyorlar. Terapi ile kişiler, davranışlarını değiştirme tekniklerini ve becerilerini öğreniyorlar. Ayrıca kişiler kendi sosyal statülerini farklı açılardan keşfederek olumsuz düşünce ve duyguları azaltma olanağına kavuşuyorlar.
Başka kişilerin vasilik yapması: Alışveriş hastalarının tedavisinde genellikle arkadaşların, akrabaların veya güvenilen kişilerin alışveriş hastalarının giderlerini ve satın alma dürtülerini kontrol etmelerine yardımcı olmaları genellikle çok yararlı. Bu durumda, alışveriş bağımlılarının tüm paraları, kredi kartları ve banka hesapları vasilik yapan kişi tarafından kontrol edilebiliyor. Bazı durumlarda alışveriş bağımlıları yasal olarak mağazalara yalnız gitmemeyi kabul edebiliyorlar.
Alışveriş hastaları güvendiği yakınlarına bilgi vermeli, meşgale bulmalı ve yalnız kalmamalı
Alışveriş bağımlı kişiler harcamaları hakkında güvendiği kişilere bilgi vermeli. Özellikle son altı aylık alışveriş tutarlarını ve ne kadar kredi kartı borçlu olduğu hakkında paylaşacakları bilgiler, süreci bir adım ileri götürebilir.
Alışveriş bağımlıları zamanlarını harcayacakları başka aktiviteler bulmalı. Futbol veya voleybol gibi takım oyunları, kitap kulüpleri, yemek ya da özel hobi dersleri gibi genellikle alışveriş düşünmeye veya yapmaya ayıracakları zamanı bu tarz etkinliklere vermeli.
Alışveriş yaparken bağımlı kişiler yalnız kalmamalı. Özellikle eşleri ve arkadaşları ile alışveriş yapılmalı.
Kişiler kendilerini kontrol ederken bir yandan da mutlu olmalı. Bu yüzden planlanan bir alışveriş bütçesi tamamlandığında kişiler kendilerini ödüllendirebilmeli.
Ayrıca zihni endişelerden ve anlamsız dürtülerden uzaklaştıran temiz havada koşmak ya da hızlı bir yürüyüş yapmak gibi egzersizler de güzel seçenekler olarak duruyor.
Uyku eksikliği ruh sağlığını ciddi şekilde olumsuz etkilediği için alışveriş bağımlısı kişiler iyi bir gece uykusu almalı.
Sebze, meyve, fındık, balık, yağsız et ve zeytin yağı gibi doğal besinler ilk tercih sebebi olmalı.
Gebelik sürecinde alışveriş hastalığı
Özellikle bazı hamile kadınlarda dürtüsellik ve dürtü kontrol bozuklukları ortaya çıkabiliyor. Hamilelik dönemi öncesinde satın alma alışkanlıkları normal bir düzen içindeyken hamilelik ve hormonların etkisi ile bebeğe yönelik alışveriş dürtüleri kontrol edilemeyen bir hal alabiliyor.
Anne olacak kişilerin bebeklerine yeni kıyafetler ve bakım ürünleri almaktan heyecan duymaları gayet doğal. Ancak sürekli fazladan yapılan alışveriş ise ele alınması gereken daha ciddi bir sorunun varlığına işaret edebiliyor. Bu sebeple hamilelik sürecinde gerçekleşen alışveriş hakkında eşlerine ya da sevdiklerine bilgi vermeli ve gerekirse destek almalı.
Daha ciddi boyuttaki alışveriş bağımlılıklarında ise uzman bir psikiyatrist veya klinik psikologdan destek almak seçenekler arasında olmalı.
Çocuklarda alışveriş hastalığı
Alışveriş hastalığı yetişkinler için ciddi bir sorundur, ancak, çocuklar duyguları ile daha çok hareket ettikleri için alışveriş bağımlılığı onlar için daha ciddi bir sorun olabiliyor. Raflarda gördükleri ürünler ile anında duygusal bir bağ kurarak alışveriş yapıyorlar. Her yapılan alışveriş serotonin gibi mutluluk hormonlarının aktif olmasını sağlayabiliyor. Çocuklar, yaptıkları alışveriş ile mutluluğun birbirlerine bağlı oldukları yanılgısına düşebilir. Bu durum da bir sürekliliğe sebep olur ki, bu noktada tehlike çanları çalıyor demektir.
Alışveriş bağımlılığı, boşanmış ailelerin çocuklarında daha sık ortaya çıkıyor. Bu noktada, çocuklarla dikkatli ve nazik bir iletişim ilk seçenek olmalı. Bir profesyonele danışma fikri gündeme geliyor ise zaman kaybetmemek gerekiyor. Uzmanlara göre çocuklar, ebeveynleri ile birlikte hazırladığı makul bir bütçe ile alışveriş sırasında mali durumlarını gözden geçirerek daha planlı bir alışveriş alışkanlığına kavuşuyor..
Alışveriş hastalığı için adres neresi olmalı?
İnternet üzerinden kolayca bulunacak alışveriş hastalığı testi ile kişiler alışveriş bağımlısı olup olmadığı hakkında yüzeysel de olsa bir bilgi sahibi olabiliyor. Bireyin bu testlerde yer alan sorulara verdiği cevapların doğruluğu önemli. Bireyler, alışveriş bağımlılıklarının ne kadar olduğunu ölçebiliyor ve bazen kendi problemleri ile yüzleşme imkanına sahip oluyor.
Alışveriş hastalığı yaşayan bireyler, hastanelerin psikiyatri ya da klinik psikoloji bölümlerinden randevu almalı.
Alışveriş hastalığı takıntılı (obsesif kompulsif bozukluk) bir hale gelip kişilerin hayat kalitesine, aile ilişkilerine ve sosyal çevresine ciddi anlamda zarar veriyorsa profesyonel bir yardımın gerekli olduğunun altını çizelim.