2015 yılında trende terlikleriyle oturup kitap okuyor diye sosyal medyada alay konusu olan Ali Uçar, bu kez güzel bir haberle gündeme geldi. Aslında bir inşaat işçisi olan Ali Uçar “Kitap Dokununca Yüreğe” isimli bir kitap çıkardı. Gelin onun hikayesini birlikte öğrenelim?
2015 yılında sosyal medyaya düşen şu fotoğrafı hatırlarsınız… Metroda terlikleriyle oturup kitap okuyor diye alay konusu haline gelen Ali Uçar’ın fotoğrafını…
Bir kadın, kitap okuyan Ali Uçar’ın fotoğrafını gizlice çekerek sosyal medyada “Entel olacağım, kız tavlayacağım diye kendini yırtan İZBAN kekosu, terliklerine bayıldım” notu ile paylaşmıştı.
Daha sonra bu fotoğraftaki kişinin isminin Ali Uçar olduğu ve kendisinin bir inşaat işçisi olduğu öğrenilmişti
Ali Uçar, kendisiyle alay edenlere kişisel Facebook hesabından; “Çalmıyorum, çalışarak kazanıyor, param yettiğince kitap almaya kütüphaneye gitmeye çalışıyorum” sözleriyle yanıt vermişti;
“Arkadaşlar fotoğraftaki şahıs benim ve hiç utanmıyorum; karşımda oturmuş olan kıza veya çevremde hiç kimsenin namusuna bakmadığım için. Evet ben cebi çok zengin bir insan değilim, hatta ilkokul 6. sınıf terkim. Annem babam ayrı. Toplumun huzurunu kaçıran soytarı olmadım utanıyorum…
Çalmıyorum, çalışarak kazanıyor, param yettiğince kitap almaya kütüphaneye gitmeye çalışıyorum. Çok utanç duyuyorum böyle bir insan olduğum için…
Elbisem kirli, terliğim bindiğim metroya uygun değil, işte zihnimi kirletemiyorum utanıyorum… Ama her ne olursa olsun bana kitaplar böyle olmayı öğretti insan olmayı… Hayvanlaşıp çevremi kirletemiyorum, üzgünüm utanıyorum…”
Ali Uçar’ın sözleri, sosyal medyada viral olmuş ve #AliUçar etiketi ile adeta destek mesajları yağmıştı
Ali Uçar ise gelen desteğe kayıtsız kalmamış ve Facebook hesabından yaptığı açıklamada şu notu düşmüştü;
“Sokağa çıktığımda elimde duran kitaptan çok yüreği güzel insanların da var olduğunu gösterdiniz. Artık çevreme daha sık dikkat edeceğim ve yüreği sizler gibi güzel çarpan insanların varlığını anımsayacağım“
Hatta kendisine kitap hediye etmeyi teklif edenler için ise “Ben cebimdeki parayı kitapçıya vererek mutlu oluyorum” demiş ve eklemişti;
“Çünkü ben o kitaba ücret ödersem yazarı kazanacak, yayınevi kazanacak, matbaada çalışan insan kazanacak; stantta duran öğrenci arkadaşımız ve kitapçılar kazanacak ve çoğalacağız.”
Daha sonra Beyaz Show’a da konuk olmuş ve burada hayat hikayesini anlatmıştı
Ayrıca Ali Uçar, Beyaz Show’a çıkma amacının show yapmak değil, kitap sevgisini aşılamak olduğunun altını çizmişti.
Aradan geçen yıllardan sonra Ali Uçar’ın yazar olduğu ve “Kitap Dokununca Yüreğe” isminde bir kitap çıkardığı öğrenildi
Hatta o dönem Ali Uçar’a destek veren bazı sosyal medya kullanıcıları da Ali Uçar’ın kitabını satın almaya ve kendi hesaplarında paylaşmaya başladı
Ahbap Kitap yayınevinden çıkan “Kitap Dokununca Yüreğe”nin tanıtım bülteninde ise şu ifadeler yer alıyor;
Acı doğru kalpte edebiyata, doğru kafada felsefeye dönüşür.
“Eğer farklıysan, yalnızlığa mahkûm oluyorsun. Yalnız olana acımasız davranıyorlar.” Aldous Huxley Alduos Huxley’nin bu sözü yaşanmışlıktan alıntıdır aslında ve insanlık yok olmadığı müddetçe geçerliliğini koruyacaktır. Çünkü insanlardaki farklılıklar hep bir ön yargıyı da beraberinde getirmiştir. İnsan, kendine benzemeyene, kendinden olmayana ve farklılıklarıyla yaşayanlara karşı hep bir acımasızlık içerisindedir; bu nedenledir ki hep yanılır. Bu kitap belki de bir yanılgının en güzel cevabıdır okurlara. Umutsuzluğun, ürkekliğin, dostluğun, inancın ve en çok da aşk’ın en güzel hâliyle örneklendiği bu kitap, yüreğimize dokunacak cinsten… Keyifli okumalar!
Ayrıca Ali Uçar, kitap yazma serüveni ile ilgili ise şunları söylüyor;
“Ben okuma-yazmayı öğrendikten sonra yazmaya başladım. Kitap okuma alışkanlığım bundan sonra gelişti. Yazmaya şiirle başladım, deneme ile devam ettim ve en sonunda da bir roman yazdım. 5 sene içerisinde hep okudum ve bir fabrikada çalışmak yerine insan sirkülasyonunun yoğun olduğu yerlerde çalışmaya özen gösterdim. Bunun bana çok artısı oldu. Yazdığım roman içime sindi. Bu eseri alacak insanlara zaman ve maddi kayıp yaşatmayacağıma inanıyorum.“