1950’li ve 60’lı yıllar şimdiki zamana kıyasla insan ilişkilerinin çok daha derin olduğu yıllardı. Zaman zaman o dönemin asaletine hepimiz hayran kalıyoruz. Ancak tüm güzel yanları bir tarafa o dönemde yaşam şartları epey zordu. Özellikle kadınlar için. Çünkü kadınlar, erkeklerle eşit haklara sahip değildi. Toplum tarafından değer görmüyorlardı ve onlardan tek beklenen düzgün bir evlilik yapıp, çocuk doğurmalarıydı. Hatta bazı ülkelerde kadınlar için görgü kurallarının öğretildiği, nezaket derslerinin verildiği ve en önemlisi(!) çok iyi bir ev hanımı olmalarını sağlayacak kurslar veriliyordu. İş hayatına katılmayan kadınlar, bu derslere gidiyor ve gelecekte iyi bir ev hanımı olmak için ders alıyorlardı. Dönem filmleri izlediyseniz, mutlaka o yıllarda kadının toplumdaki yerine dair bir fikriniz oluşmuştur.
Şimdi ise kadına dayatılan tüm bu algılar yıkılmaya çalışılıyor. Toplumsal cinsiyet rolleri için yıllardır mücadele veriliyor. Her ne kadar hala bazı ülkelerde kadınlara erkeklerden daha az değer verilse de, yine de eskiye oranla kadınların hem iş hayatında hem de toplumsal hayatta çok daha fazla yeri var. Kadınlar artık yalnızca çocuk doğurup, yemek yapan ve kocasına hizmet eden bireyler değil. Toplum tarafından atanan cinsiyet rolleri yavaş yavaş yıkılmaya başladı. Ancak tabii ki bunun aksini düşünen kadınlar da var. Daha önce de sizlerle kocasını şımartmak için “50’li yılların ev hanımı” olmaya karar veren kadını paylaşmıştık. Bu düşünce de olan bir kadın daha işini bıraktı. Alena Kate Pettitt diğer kadınların da kocalarına hizmet edebilmeyi öğrenmeleri için bir akademi kurdu. Detaylara birlikte bakalım.
#TradWives hareketi ultra-geleneksel cinsiyet rollerini destekleyen kadınlar tarafından başlatılan bir hareket ve bu hareket gittikçe büyüyor
İngiliz asıllı Alena Kate Pettitt de bu hareketi destekleyen kadınlardan biri. Önceden pazarlama alanında çalışan Pettitt, evlenip oğlunu dünyaya getirdikten sonra işten ayrıldı
Anne Cotswolds’a yerleşen Pettitt, şimdilerde ise geleneksel ev kadını rolünü üstleniyor. Kocasına bakıyor, yemek yapıyor ve çamaşırları yıkıyor. Pettitt bundan son derece mutlu olduğunu söylüyor
Pettitt; “Aslında 1990’larda feminist kültürden hoşlanıyordum. ‘erkeklerle savaşalım, bağımsız olalım, cam tavanları yıkalım!’ Ancak daha sonra kendimi buna yabancı hissettim ve bir anne / eş olarak doğduğumu hissettim. Gerçekten ilgilendiğim şey 1950’lerin ve 60’ların yaşantısıydı.” dedi.
Çalışmak beni “mutsuz” hissettiriyordu diyen Pettitt, şimdi ise kocası eve geldiğinde onun yemek yediğinden emin olduğu için mutlu olduğunu söylüyor
Alena Kate Pettitt, kendisi gibi düşünen kadınlar için de bir web sitesi kurdu. “The Darling Academy” isimli web sitesinde Pettitt kadınları, eşlerini hayatlarının merkezi yapmaya teşvik ediyor
The Darling Academy’de ayrıca “Geleneksel İngiliz tarzı ve değerleri” gibi kavramlara ‘dönüşü’ destekleyen görgü kuralları ve yemek tarifleri paylaşılıyor.
Pettitt, Ladies Like Us ve English Etiquette adlı iki kitabında bu konuda çok daha fazla tavsiyede bulunuyor. Pettitt ayrıca feminizmi şu sözlerle açıklıyor;
“Feminizm, bence çalışma dünyasına girip erkeklerle rekabet edebileceğinizin söylenmesi ya da evinizde vakit geçirebilmeniz arasında bir seçim yapmak.”
Kaynak: 1