Alcatraz, San Francisco’da sınırları içindeki küçük bir ada olmaktan daha fazla anlam taşıyan bir yer. Adayı neredeyse kaplayan büyüklükteki Alcatraz Cezeevi, tarihin en zor şartlarına sahip cezaevlerinden biriydi. Alcatraz Cezaevi, havasını soluyan herkesin üzerinde öyle bir etki yarattı ki bu zamana kadar 19 film ve 1 diziye konu olması oldukça normal geliyor. İnsanı ürperten koşulları olan Alcatraz hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, sizin için hazırladığımız listeyi, sayfayı aşağıya kaydırarak okuyabilirsiniz.
1. San Francisco’yu korumak amacıyla silahlarla donatılıp, bir karargah olarak kullanılan ada 1934 yılında cezaevine çevrildi
2. Adayı çevreleyen suların soğukluğu ve karaya olan 2.4 km uzaklığı ile kaçmanın imkansız olduğu cezaevine adanın ismi verildi
3. Son çare olarak inşa edilen Alcatraz’ın 1576 kişilik kapasitesi, rehabilitasyon umudu olmayan en kötü suçlular için kullanıldı
4. Mahkumların temel ihtiyaçları olan yemek, barınma, oda, sağlık kontrolü dışında sahip oldukları beşinci iyi şey ise sıcak suydu. Etrafı buz gibi sularla kaplı adada hayatta kalmak için ihtiyaçları olan şey sıcak bir duştu
5. İlkel koşuldaki hücrelerde kalan mahkumların hepsi numaralandırıldı, yedikleri yemekten yazdıkları mektuplara kadar her şeyleri kontrolden geçirildi
6. Cezaevinin ikiye ayrılan koridorlarına Broadway ve Michagen Avenue, yemek salonuna giden yola ise Time Square ismi verildi
7. Mahkumların kitap okuma, müzik dinleme gibi ihtiyaçları ancak beş yıl kaldıktan sonra iyi hal durumu oluşursa karşılandı
8. Alcatraz Cezaevi kullanıldığı süre boyunca 36 mahkum kaçma girişiminde bulundu. Bu mahkumların 23’ü yakalandı, 6’sı öldürüldü, 2’si ise boğularak can verdi
9.Kaçmaya çalışan mahkumlar bir gün isyan çıkardı Miller adındaki gardiyanı rehin aldılar. Miller mahkumlar tarafından uzun bir işkenceden gördükten sonra öldü ve geriye duvara kendi kanıyla yazdığı üç elebaşının ismi kaldı
10. Acatraz Cezaevi’nden kaçmayı başaran üç kişi ise John Anglin, Clarence Anglin ve Frank Marris oldu
İkisi kardeş olan bu üçlünün kaçmayı başarmasının en büyük sebebi ise zekice bir plan yapmış olmalarıydı. Kaçmaya çalışan herkes San Francisco kıyısına yüzmeyi tercih ediyor ve orada bu ihtimal için hazırda bulunan polislerin karşılamasıyla son buluyordu. John Anglin, Clarence Anglin ve Frank Marris ise yıllarca yemekhaneden çaldıkları kaşıklarla hücrelerini kazmışlar ve kaçacakları gün yaptıkları mumya kafaları yataklarına yerleştirmişler. Gardiyanlar hücreleri kontrol ettiğinde onların uyuduğunu sanmış ama onlar o sırada kazdıkları delikten kaçıyorlarmış. Herkesin kaçmak için tercih ettiği yön olan San Francisco’nun tam tersi istikametinde yer alan Angel Adasına doğru yüzmüşler ve kaçış başarılı olmuş.