Belki herkesin bir peygamberi var ama çevirmeni Işık Ergüden’in tanımıyla: Ahir zaman peygamberi Caraco bir başka, onun müridi yok. Kendisinin direktiflerini kulağımıza küpe, elimize tespih yapıp günde en az üç kere ağzımızda çalkalıyoruz.
Albert Caraco kimdir?
Sevgili Caraco çok kültürlü bir kökene sahip. 1919 yılında İstanbul’da doğmuş, o da bizden biri. Yahudi kökenli, Fransız asıllı ve Uruguay vatandaşı olmasıyla ise bizden bir miktar ayrılıyor. Her şeyden önce bir filozof olan Caraco, yazar, denemeci ve şair olarak da o güzel kafasını yormuş. Türkçeye çevrilmiş iki kitabı var, Post Mortem ve Kaos’un Kutsal Kitabı. Caraco, Cioran, Céline gibi önemli isimleri peşinden koşturmuşluğuyla ünlüyken, Nietzsche’nin de peşinde koşmasıyla bilinir. Sıkı bir ölümsever olan Caraco bu sayede insanı ve hayatı en iyi tanıyanlar arasında kabul edilir (en azından bence kesin öyledir). Rivayete göre annesinin ölümünden derinden etkilenen Caraco, yaşadığı bu acı kayıp üzerine Post Mortem’i yazar ve 2 yıl sonra, babasının ölümünün ardından saatler sonra da intihar ederek bizlerle vedalaşır.
1. Son galip, mekanı ve zamanı silahsızlandıracaktır
2. Şehirlerimiz birer kabusa döndü, şehirliler termitlere benziyor artık, her inşa edilen şey iğrenç çirkinlikte, biz artık tapınaklar, saraylar ya da mezarlar, zafer alanları ya da amfiteatrlar inşa etmeyi bilmiyoruz
3. Yakında kendimize, düzen neye yarar diye sorar hale geleceğiz
4. İçinde yaşadığımız dünya cehennemdir, hiçliğin ılımlılaştırdığı bir cehennem. Bu cehennemde, kendini tanımayı reddeden insan kendini feda etmeyi tercih eder
5. Hiçbir şey olduğundan fazla değil, her şey başka bir şey olma iddiasında, göründüğü gibi olmayı reddediyor
6. Tinselliğimiz, zihinsel yetilerin mastürbasyonundan başka bir şey değildir
7. İnsanlar ölüm dışında çare olmadığını anladıklarında, kendi kendilerini öldürmek zorunda bırakmadıkları için kendi katillerini kutsayacaklardır
8. İnsan üretmek ve tüketmek için bu dünyada değildir, üretmek ve tüketmek daima yalnızca tali olabilir, var olmak ve var olduğunu hissetmektir önemli olan, gerisi bizi karıncalar, termitler ve arılar düzeyine indirir
9. Para ve ruhanilik hareketin durmasına tahammül edemez
10. Herkes haklı olduğunda her şey yitirilmiştir, her şey mubah ve mümkün olur, bu en trajik andır, bizim anımız budur
11. Tekrarlanıp duran işlere koşturuyor ve doruklara yükselmekle övünüyoruz
12. Adil olma ve adaletsizlik fikri, görgü kuralları gereği bağlı kaldığımız bir sayıklamadan başka bir şey olmadı hiç
13. Aslında dinsel ve ahlaki fikirlerin kaynağı insandır. Bunu insanın dışında aramak anlamsızlıktır. İnsan metafizik bir hayvandır
14. Yalnızlık, ölümün okullarından biridir
15. Bizler, sözcüklerle yetinemeyenler, yok olmaya razıyız ve rıza göstermekte de haklıyız, doğmayı biz seçmedik ve bize verilmekten çok dayatılan bu yaşama, kaygı ve acı dolu, neşesi sorunsallı ya da kötü bu yaşama hiçbir yerde katlanamadığımız için kendimizi mutlu addediyoruz
16. Kurtulmak metafizik bir tecavüz yalnızca