Edebi yönüne eğilmek burada haddimiz üstü olsa da, en azından kim olduğuna değinmek istediğimiz, Fransa’nın snob’luğa belki de en güzel başkaldıran adamı Albert Camus‘u 14 maddede size sunduk; evet, edebi yönü yok.
1. Adamın gol diyor
Camus, üniversitedeyken tüberküloza yakalanmasaydı, kalecilikte Fabian Barthez’in en büyük rakibi olabilirdi. Diyor ya, “Ahlaka dair ne biliyorsam bunu futbola borçluyum. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.”
2. İnsanlar ölmek için yaşar
Depresyonunu henüz yenmişken, bir trafik kazasında ölmüştür. Cebinden sadece bir tren bileti çıkmıştır. Ne kadar Orhan Veli öyle değil mi?
3. Kim demiş yazarlar çirkin olur diye?
Humphrey Bogart hayranlığı, mükemmel derecede giyim tarzına da yansımıştır.
4. Mutlu hayatlar olsun
Aziz Augustine’in Mutlu Yaşam eserinden esinlenip Mutlu Ölüm’ü kaleme almış; Augustine’ye hem saygı durmuş hem de cevap vermiştir.
5. Ben yazarım, Nobel gelir gelmez kendi bilir
Umursamamanın kitabını yazan, Yabancı adlı romanın kahramanı Meursault, Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştür. Bu umurunda oldu mu? Tabii ki hayır.
6. Tıpkı Melih Cevdet Anday gibi
Cezayir’de uzun bir süre öğretmenlik yapmıştır.
7. Haa, oradaki o adam bu!
Tiyatro oyunları ve romanları inanılmaz derecede birbiriyle ilişkilidir. Dememiz o ki, Camus parça parça edebiyat değil, kendi depresyonunda geçen bir evren yaratmıştır. Yabancı’da Meursault hapishaneye düştüğünde, şiltesinin altında bir gazete kupürü bulur. Bu kupürdeki cinayet haberi, Camus’nün Yabancı’dan yıllar önce yazdığı Yanlışlık isimli tiyatro oyununun konusunu anlatır aslında.
8. Haftalık doz varoluşçuluk
Fransa’nın yakın zamana kadar aktif olan, varoluşçu çizgisi ile tanınan Combat dergisinde yazarlık yapmıştır
9. Çıplak gözle yaklaşmayınız
Sisifos Söyleni ve Başkaldıran İnsan kitaplarını çıplak gözle okuyan insan. O ne güzel insan! Zira kaynak ışığına da çıplak gözle bakarsanız uykunuz kaçar, kabusunuz kıvılcımlanır ya, o hesap. Camus’nün bu eserlerini okurken de uykularınız, huzurunuz ve algınız yerinden oynayabilir. Biz uyarıyoruz!
10. Evren Karmaşası
Dedik ya, bir evren yaratmıştır diye. Meursault karakterini de bu evrenin temeline oturtmuştur. Mesela, Yabancı romanını sevdiyseniz sizi Mutlu Ölüm kitabındaki Meursault ile tanışmaya da bekliyoruz. Çoğu kitabında da kullandığı edebi bakış açısı, isim vermeden ‘Meursault’um’ diye bağırır.
Tüm araştırmacıların hem fikir olduğu bir kanaate biz de ayak uyduralım; bizce de Meursault, onun hiç tanımadığı babasıdır. Veya kendi edebi alter egosudur, bilemiyoruz.
11. Jean Paul Uyar
Tıpkı Cemal Süreya, Turgut Uyar ilişkisinde olduğu gibi; Jean Paul Sartre ile aralarında geçen ilişki bir varoluşçu edebiyat kavgası değil, tamamen bir kadın kavgasıdır aslında… Finalinde tüm kadınların Camus’yü seçtiği bir kavga.
12. Alper Kamu canımı yesin
Alper Kamu’ya da Canıgüz’e de lafımız yok, o güzel bir benzetme. Ama kendisinin soyadını ülkemizde yıllardır yılmadan Albre Kamas, Alpü Kamüş, Alper Camsl gibi telaffuzlarla kanatan tüm televizyonculara selam olsun.
13. Ve tabii ki paltoları…
Kendisinin stilini ve depresyonunu en iyi şekilde yansıtan paltoları vardır ki, cep ve akıl yakar. Bu alanda da Humphrey Bogart ilhamının perileri göz doldurur.
14. Bonus: Kendisini okuyanların aklını yakarcasına!
Dünyanın erken yaşta kaybettiği müzisyen Nick Drake, intihar ettiğinde başucunda bir mektup değil, Camus’nün Sisifos Söyleni’ni bırakmıştır.