15 Temmuz’dan bu yana insanlar bir darbe girişimini konuşuyor, bir de Balyoz davası mağduru emekli deniz kurmay albay Ali Türkşen’i. Hangi TV kanalında programa çıkarsa çıksın sosyal medyada anında TT oluyor ve insanlar “konuş albayım” diye diye program seyrediyor.
Ali Türkşen’in kıymetli, ehil ve sağlam bir asker olduğunu ta Tansu Çiller zamanındaki Kardak Kayalıkları krizinden biliyoruz. Ardından Balyoz kumpasıyla karşımıza çıktı, ama o dönem o kadar çok askere bu kumpas kurulmuştu ki Ali Türkşen adı öne çıkmadı. Ancak ne zaman 15 Temmuz darbe girişimi oldu, ne zaman Ali Türkşen ve diğer TSK subaylarına kumpas kuran FETÖ’cüler deşifre oldu işte o zaman Ali Türkşen’i sık sık görmeye başladık.
İyi ki de görmeye başladık, zira birçok insanın yıllardır içinde tuttuğu, söylemeye çekindiği şeyleri TV’lerde çat çat söylemesiyle gönüllerde taht kurdu. İşte Emekli kurmay albay SAT komandosu Ali Türkşen’in bu kadar sevilmesinin ardından yatan gerçekler.
1. Bugüne kadar hiç kimse Balyoz, Ergenekon, Kafes, Poyrazköy, Atabeyler, vb. kumpasları bu kadar net, bu kadar temiz, bu kadar doğru şekilde yerden yere vurmadığı için.
2. Bu kumpasları yerden yere vururken hiçbir tarafta durmadığı, direkt bu kumpasların bir mağduru olarak bunda kimin katkısı varsa, askerinden, siyasetçisine, gazetecisinden, savcısına kadar tek tek söylediği için.
Ali Türkşen konuşmaya başlayınca “EMREDERSİNİZ KOMUTANIM” diye bağırası gelenler bu tivitte buluşuyor.
3. Öyle ki dün gece (28 Temmuz) CNNTürk’te yayınlanan programda, Kısıklı’da demokrasi nöbeti tutan Ak Parti milletvekili Cahit Özkan’a dair söyledikleri için:
“Cahit Özkan da sağ olsun bizim hapse girmemiz için kendini yırtıp o şekilde milletvekili olmuş biridir, kendini paraladı adeta. Mahkeme salonunda da biz tutuklandığımızda zafer kazanmış bir komutan edasıyla mahkeme salonunu terk eden birisidir.”
4. “Ben o partiyi tutarım, bu partiyi tutarım hiç önemli değil, benim kalbim vatan vatan vatan diye atıyor” diyerek darbe girişiminden bile ayrımcılık çıkarmaya uğraşanlara gereken cevabı verdiği için.
5. Yine dün gece CNNtürk’teki programda emekli binbaşı Tarık Çelenk’e bugüne kadar sorulmuş en basit, en mantıklı ve cevabı en çok merak edilen “Atatürk’ün hangi değeri sizi rahatsız ediyor?” sorusunu sorduğu için.
Ali Türkşen ve Semih Çetin yıllarca laik-dindar vesâyet-sivil diye konuşan liberallerin ucube tezlerini yüzlerine karşı tokatlıyor hahaha
6. Ortalığın toz duman olduğu şu günlerde “Bir tank kışladan çıkacaksa o duvarı yıkar yine çıkar, kapısında polis, kepçe, vs. bekletmek askerin onurunu kırıyor” deme cesaretini gösterdiği için.
7. “Askeri okullara girişte soruları çalıyorlarsa, soruları çaldırmayın. Okulları niye kapatıyorsunuz?” diyerek toptan yasakçı, toptan engellemeci zihniyete gereken dersi verdiği için.
8. “Kimse bana iade-i itibar edemez, itibarıma bir şey olmadı. Ama biri benden özür dilesin belki o zaman devletin zedelenen itibarının birazı kurtarılır” diyecek kadar onurlu olduğu için.
Ali Türkşen çok güzel konuşuyo ya, valla ağlıycam!
9. 4 yıla yakın bir süre hiç suçu olmadığı halde, ailesinden, çocuğundan uzak hapis yatmasına rağmen, kendisine kumpas kuranlara kızgın olmadığını söyleyebilecek kadar engin yürekli olduğu için.
10. “Bugün aranan subayların bir kısmını ABD elçiliğinde bulabilirler” gibi büyük bir lafı korkusuzca söylediği için.
11. Bu zamana kadar çeşitli vesilelerle susturulan, bir takım çevreler tarafından aşağılanan kesimin cesur, korkmaz, gür sesi olmayı başardığı, bu zamana kadar söylenemeyenleri bağıra bağıra söylediği için.
12. “Gerçi emekli oldum ama, şu YAŞ kararlarını duyunca benim istifa edesim geldi” diyerek çok ince mesajlar verdiği için.
13. “17/25 Aralık olmasaydı, paşa paşa yatmaya devam edecektik” diyerek gerçekleri cesurca haykırdığı için.
İzninizle biraz Ali Türkşen övücem. Oturur çay içerim, rakı içerim, “Yürü gidiyoruz!” dese “Nere?” diye sormam giderim
14. Çocuğundan bahsederken boğazı düğümlenecek, gözleri dolacak kadar baba olduğu için.
15. Kin, nefret, intikam hisleriyle hareket etmediği, kendi durumundan yola çıkıp ajitasyon yapmadığı için.
16. Netice olarak bugüne kadar pek çok insanın içinde tuttuğu, haykıracak mecra bulamadığı duygu ve düşüncelerini TV ekranlarından cesurca, kararlılıkla ve yüksek sesle söylediği için.
