Stephenie Meyer’in Alacakaranlık Efsanesi’nin dördüncü ve son kitabı olan Şafak Vakti, 2 Ağustos 2008’de raflara çıktı ve satış rekorları kırdı. Ancak o yıl, Alacakaranlık serisini zirveye taşıyan tek olay bu değildi. Aynı sene, serinin ilk filmi Amerika’da vizyona girdi. Alacakaranlık filmi dünya çapında 400 milyon dolardan fazla gişe hasılatı elde etti. Film iyisiyle kötüsüyle birçok yorum alsa da hala zamanımızın en epik aşk hikayelerinden biri olmaya devam ediyor. İşte Alacakaranlık filmi hakkında 9 ilginç gerçek!
1. Orijinal Alacakaranlık senaryosunda bir Jet Ski kovalamacası vardı
Alacakaranlık filmi hakkında bilmediğiniz gerçekler listemize başlıyoruz! Twilight’ın çekimleri ilk başladığında, hikayenin erkek izleyicinin ilgisini çekebilmesi için çok daha fazla aksiyona ihtiyaç olacağını düşündüler. Bu yüzden senarist Mark Lord, Bella’nın pompalı tüfekle vampirleri vuran ve vampire dönüşen bir uzun mesafe koşucusu olduğu bir senaryo yazdı. Ayrıca Bella’nın babası Charlie’yi ve Edward’ın babası Carlisle’ı da öldürmeye karar verdi. Üstelik Bella Jet Ski’lerde FBI tarafından kovalanıyordu! Ne alaka biz de bilmiyoruz.
2. Stephenie Meyer, Bella rolünde Emily Browning ve Edward rolünde Henry Cavill’ı istiyordu
Meyer, Alacakaranlık’ın yapımına yoğun bir şekilde dahil olmasına rağmen, oyuncuları seçme aşamasında biraz geride kaldı. Buna rağmen yazarın aklında kendi rüya kadrosu oluşmuştu bile. Meyer başlangıçta Henry Cavill’in Edward’ı oynamasını istiyordu ancak Summit Entertainment 2007’de film haklarını satın aldığında Henry, rol için yaşlı kalacak gibi görünüyordu. Cavill o sırada 24 yaşındaydı.
Meyer’ın Bella rölünde istediği oyuncu ise Emily Browning’di. Browning o zamanlar Lemony Snicket’in A Series of Unfortunate Events (2004) filmindeki Violet Baudelaire rolüyle tanınıyordu.
3. Jackson Rathbone neredeyse Edward’ı canlandıracaktı
Bella rolü hızlıca Kristen Stewart’a gitti. Ancak doğru Edward’ı bulmak daha zor oldu. Birçok yakışıklı oyuncu vardı, ancak neredeyse hiçbiri “başka bir dünyaya aitmiş gibi” görünmüyordu. Jackson Rathbone’da çok güçlü bir aday olmasına rağmen sonunda Edward’ı Robert Pattinson’ın canlandırmasına karar verildi.
İlginizi çekebilir:
Efsane Aşklar, Fantastik Hikayeler: Alacakaranlık Benzeri En İyi Kitaplar
4. Vampirleri oynayan oyuncular karaktere bürünmek için kedi hareketi dersi aldılar
Hardwicke, oyunculara kedi hareketi dersi aldırdı, böylece vampirlerden beklediğiniz zarafet ve akıcılıkla nasıl hareket edeceklerini öğrenebileceklerdi. Bazı oyuncular bu olayı çok sevse de bazıları hiç hoşlanmamış, hatta rahatsız olmuştu.
5. Robert Pattinson, ikonik hale gelen “Sıkı tutunsan iyi olur, örümcek maymunu” repliğini özel olarak seçti
Alacakaranlık’ın en akılda kalan repliklerinden biri Edward’ın Bella’yı ormanda sırtında yıldırım hızıyla gezdirmeden hemen önce söylediği “Sıkı tutunsan iyi olur örümcek maymun”dur. Aslında bu repliği Pattinson kendisinin yazdığı 10 maddeli bir listeden seçti. Alacakaranlık çekilirken Amerika Yazarlar Birliği grevdeydi, bu yüzden filmin senaristi senaryoda düzenleme yapamamıştı.
6. Emmett’in okul yemeği aslında Kellan Lutz’un set arasında yediği yemekti
Dikkatli hayranlar, Emmett’in (Kellan Lutz) okuldaki öğle yemeği için haşlanmış yumurta dolu bir torba getirdiğini fark etmiştir. Bu, çoğu lise öğrencisi için oldukça tuhaf bir yemek. Yumurta torbası aslında Lutz’a aitti ve rol için iri kalabilmesi gerektiğinden onları sette yiyordu. Hardwicke bunu fark etti ve filmde bu detayı kullanmaya karar verdi.
7. Meyer filmde küçük bir rol oynuyor
Kitabın yazarı Meyer yapım sırasında sadece seti ziyaret etmekle kalmadı, aynı zamanda filmden rol de kaptı. Bella babasıyla buluşmak için restorana gelmeden hemen önce kamera tezgahta oturan bir müşteriye odaklanıyor; bu kişi aslında Meyer! Hatta garson “İşte sebze tabağın Stephenie” bile diyor!
8. Cullen’lar beyzbol maçı sırasında biraz doğaçlama yaptı
Cullen’ların efsanevi beyzbol maçı için oyuncuların biraz antrenmana ihtiyacı oldu. Sahne oldukça kaotikti, yine de oyuncular performanslarını güzelleştirmeyi başardı. Mesela Jasper’ın sopayı elinde çevirmesi de kendisini oynayan Rathbone’un eseriydi. Üstelik bu sahne CGI değildi, Rathbone gerçekten de elinde sopa çevirebiliyordu!
9. Filmde Pattinson’ın iki şarkısı yer alıyor
Twilight’ta Pattinson’un seslendirdiği iki şarkı yer alıyor. James’in Bella’yı ısırmasının ardından Edward’ın Bella’nın yarasındaki zehiri emdiği sırada “Let Me Sign”ı duyabilirsiniz. Bununla birlikte “Never Think” isimli şarkı da Edward ve Bella, Port Angeles’ta bir restoranda akşam yemeği yerken arka planda yumuşak bir şekilde çalıyor.
Kaynak: 1