Bir şekilde adını tarihe yazdırmayı başaran çok sayıda suç örgütü lideri var. Bazıları keskin zekalarıyla, bazıları çevrelerini etkileme yetileriyle, bazıları da kanlı ve acımasız eylemleriyle hatırlanıyor. Ancak acımasız olduğu kadar zeki suçluların sayısı hayli az. İşte, 1920’li yıllar boyunca Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yeraltı dünyasının bir numaralı ismi olmayı başaran Al Capone, tüm bu özellikleriyle hatırlanan ikonik bir suçlu! Gelin, sıradan bir göçmen ailede dünyaya gelen bu karizmatik suç örgütü lideri görkemli suç imparatorluğunu nasıl kurmuştu ve Al Capone kimdir gibi soruların yanıtlarını birlikte arayalım.
İtalyan-Amerikan göçmen bir ailede yaşama gözlerini açan Al Capone, 17 Ocak 1899’da Amerika Birleşik Devletleri’nin New York şehrinde dünyaya geldi
Annesi terzi, babası ise berber olan Capone, çocukluk dönemlerinde çeşitli mağazalarda, fabrikalarda ve kitapçılarda çalıştı
14 yaşındayken bir öğretmenine saldırdığı için eğitim hayatı sona erdi. Suç örgütleri ile ilk tanışması da bu dönemde gerçekleşti
Yeraltı dünyasının karanlık isimleriyle irtibatta olduğu bu yıllarda, Frankie Yale isimli bir gangsterin yanında çalışmaya başladı
Yale’in sahibi olduğu barda fedai olarak çalışan Capone buradaki bir kavga sırasında yüzünden yaralandı. Bu yara izi ünlü gangsterin scarface (yaralı yüz) olarak anılmasına neden olacaktı
1919 yılında “akıl hocası” Johnny Torrio’nun daveti üzerine Şikago’ya taşınması, Capone’un suç kariyerindeki önemli bir dönüm noktası oldu
Capone, Şikago’daki ilk yıllarında kumar, fuhuş ve haraç sayesinde güçlü bir suç imparatorluğunun başında bulunan Jim Colosimo için çalışmaya başladı
Yalnızca bir yıl sonra, Capone’un yaşamını bütünüyle değiştirecek bir yasak Amerika Birleşik Devletleri’nde yürürlüğe girdi. 1920 yılında çıkarılan alkol yasağı ile ülke çapında alkol üretimi, satışı ve taşınması yasaklandı
1920 alkol yasağı, Capone’a göre “işleri büyütmek” için kaçırılmayacak bir fırsattı. Ancak Capone’un patronu Jim Colosimo alkol kaçakçılığı işine girme taraftarı değildi. Colosimo’nun kısa bir süre sonra öldürülmesi bu kararıyla ilgili miydi, bugün dahi bilinmiyor…
Colosimo’nun yaşamını kaybetmesiyle Şikago’daki suç imparatorluğunun başına Capone’un akıl hocası Johnny Torrio geçti. Böylece Capone, basit bir gangster olmaktan çıktı ve bu suç imparatorluğunun ikinci adamı konumuna yükseldi
Al Capone, 5 yıl boyunca Torrio’nun sağ kolu olarak çalışmaya devam etti. Özellikle de örgütün içki kaçakçılığı alanındaki işlerini yürütüyordu. Ancak 1925 yılında hem Capone, hem de Torrio saldırıya uğradı. Bu saldırılar Capone’un suç kariyerindeki önemli kırılma noktaları arasında yer alıyor
Capone, suikast girişiminden yara almadan kurtuldu. Ancak Torrio o kadar şanslı değildi. Buna karşın hayatta kalmayı başardı. İyileştikten sonra ise imparatorluğun başına geçmek istemedi ve işleri bütünüyle sağ koluna, Al Capone’a devretti!
Sıradan bir göçmen ailede dünyaya gelen Capone, yalnızca 26 yaşında ABD’deki en büyük ve güçlü suç örgütlerinden birinin lideri haline geldi
Capone’un sahip olduğu özellikler “Chicago Outfit” isimli suç örgütünün kısa sürede daha da büyümesine olanak sağladı. Capone, örgütün başına geçtikten kısa süre sonra rakiplerini sindirmeyi başardı ve kaçakçılık ağını genişletti
Acımasız şiddet eylemleri sayesinde örgütün gelirleri de inanılmaz düzeyde artmıştı! Capone, Chicago Outfit ile iş birliği yapmayı reddeden tüm kişi ve kurumları bir şekilde yok etmeyi başarıyordu…
1920’lerin sonu 1930’ların başında gücünün zirvesindeydi. Büyük oranda alkol kaçakçılığından elde edilen inanılmaz bir serveti yönetiyordu. Acımasızlığı ve keskin zekası sayesinde tüm rakiplerini saf dışı bırakmış, yeraltı dünyasının bir numaralı ismi haline gelmişti
Kamuoyundaki Al Capone imajı ise oldukça farklıydı. Basında hayırsever iş adamı olarak anılıyor, yoksullara yaptığı yardımlar sebebiyle modern Robin Hood olarak isimlendiriliyordu
Ancak Capone’un yardımsever bir iş adamı değil, korkunç bir suç örgütü lideri olduğunu bilenler de vardı. Bazı gazeteciler Capone’un gerçek yüzünü göstermek için bazı polisler ise onu yakalayabilmek için uğraşıyordu
Bu nedenle 1930’ların başından itibaren büyük küçük pek çok suçlama ile karşı karşıya kaldı. 18 Ekim 1931’de “vergi kaçakçılığından” suçlu bulundu ve 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Böylece Capone’un zirvesinde bulunduğu suç kariyeri de sona ermiş oldu
1930’lu yılları ABD’nin farklı hapishanelerinde geçirdi. Ancak 30’ların sonunda sağlığı iyiden iyiye bozuldu. Yıllar önce yakalandığı frengi hastalığı nedeniyle bir hastaneye gönderildi
1946 yılına gelindiğinde doktorları Capone’un 12 yaşındaki bir çocuğun bilişsel yetisine sahip olduğunu açıkladı. Yaşamının son günlerini Florida’daki evinde geçiren tarihin en ikonik suç örgütü lideri, 25 Ocak 1947’de kalp yetmezliği sebebiyle hayatını kaybetti
Kaynak: 1