Akıllı telefonlar hayatımıza girdiği andan itibaren vaktimizin çoğunu onlarla geçirir olduk. Özellikle sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasıyla telefonlar neredeyse elimizden düşmüyor. Gazete okumak, mail yollamak gibi rutin haline gelen şeyleri bile akıllı telefonlarımız aracılığıyla yapıyoruz. Bu da onlarla geçirdiğimiz sürenin artmasına neden oluyor. Telefonların yaydığı radyasyondan dolayı zararlı olduğunu biliyorduk. Peki akıllı telefonlarla geçirdiğimiz uzun sürelerde radyasyona maruz kalmıyor muyuz? Akıllı telefon kullanırken hemen hemen hepimizin farkında olmadan yaptığı 5 hatayı yazdık.
1. Akıllı telefon yakınımızdayken uyumak
Bir cep telefonu temel olarak bir elektromanyetik verici ve alıcıdır. Yani radyo dalgaları yayar. Henüz kanıtlanmamış olmasına rağmen araştırmalar, uzun süre bu radyo dalgalarına maruz kalmanın beyninizi etkileyebileceği gösteriyor. Özellikle de uyurken telefonu yakın bir noktada tutmak son derece zararlı. Eğer uyurken telefonu tamamen kapatmanız veya başka bir odada tutmanız mümkün değilse, uçak moduna almayı deneyin.
2. Çok uzun süre mavi ışığa maruz kalmak
Neredeyse hepimiz artık uyumadan önce mutlaka sosyal medya hesaplarımıza bir göz gezdiriyoruz. Ancak telefonun ekranının yaydığı mavi ışık son derece zararlı. Uyku döngüsünü düzenleyen melatonin hormonuna etki eden mavi ışık, uyku ve görme problemleri ile baş ağrısına neden olabiliyor. Bu nedenle gece karanlıkta telefona bakmamanız tavsiye ediliyor. Eğer bakacaksanız telefonu karanlık moda almayı ya da parlaklığını kısmayı deneyin.
3. Düşük sinyal verdiğinde kullanmak
Telefonunuzda zayıf bir sinyal gördüğünüzde, telefonunuzun çekmediğini düşünürsünüz, arama yapamazsınız ya da yaptığınız aramanın kalitesi düşer. Ancak aslında sinyalin düşük olması, telefonunuzun verici olarak daha güçlü bir sinyal verdiği anlamına gelir. Bu durumda ise cep telefonunuz dah fazla radyasyon salgılar ve bu da sağlığınıza zarar verir. Disconnect’in yazarı Dr. Devra Davis; düşük sinyaldeyken bir sabit hat kullanmanızı veya telefonu mümkün olduğunca uzak tutmanızı öneriyor. Düşük sinyal ayrıca telefonunuzun ısınmasına neden olur, bu da başka bir tehlikedir.
4. Sürekli cildinizle temas halinde bulundurmak
Cep telefonları ve kanser arasındaki bağlantıya odaklanan çeşitli çalışmalar var. Özellikle 900 MHz civarındaki iletim sinyalleri telefonunuzun ısınmasına neden olur. Telefonu vücudunuza her yakın tuttuğunuzda cildiniz ısıyı küçük parçalarda kolayca emer. Bu da cildinizin doğrudan radyasyon olmasına neden olur. Telefonunuzla aranızda biraz mesafe bıraktığınızda ise emilim oranı önemli ölçüde azalır. Cep telefonunuzla konuşurken, cildinizle temas etmesini önlemek kulaklık veya hoparlör kullanmayı deneyin.
5. Telefonun ekranına bakarken, yanlış pozisyonda durmak
Cep telefonlarının kullanımının tenosinovit gibi başparmak yaralanmalarına neden olduğu bilinen bir gerçek. “Text neck” olarak adlandırılan yeni bir boyun fıtığı türü bulunuyor. Türkiye’de bu hastalık “cep boyun hastalığı” ya da “cep telefonu boynu” olarak adlandırılıyor. Adından da anlaşılacağı gibi, ekrana bakmak için boynunuzu öne doğru eğdiğinizde, servikal omurganızdaki stres yavaş yavaş artıyor ve zaman geçtikçe boynunuzun hissettiği ağırlık, gerçek kafa ağırlığınızdan 5 kat daha fazla olabilir. Bu da boyun ağrısı ve duruş anormalliklerine neden olur. Bunu önlemek için boynunuzu olabildiğince düz tutarak telefonunuzu göz hizasında kullanmaya çalışın.