Ajanslar kendi ekosistemi içinde çok farklı bir dünya. Öyle ki bu dünyaya adımını atmış, yeterince ajans tozu yutmuş insanlar bir zaman sonra belli karakteristikleri ile nevi şahsına münhasır bireylere dönüşüyor.
Öyle ki ajansınızı değiştirip çok farklı bir ajansta çalışmaya başladığınızda yine aynı “tipleri” görüyor ve bir zaman sonra siz de bu sınıflardan birine ait olduğunuzu hissetmeye başlıyorsunuz.
Biz de bu tiplerden en öne çıkanları yani istisnasız her ajansta bulunan karakterleri derledik. Siz hangisisiniz?
1. Fikir öldürücüler
Brainstorming için toplanırsınız, herkes aklına gelenleri büyük bir heyecanla anlatırken “fikir öldürücü” fıtratı gereği hepsine bir kulp bulmakla ve bütün hevesleri yerle bir etmekle görevlidir.
2. “Bir mail attım bakabildin mi”ciler
Tüm gün ajans içinde metin yazarından tut tasarımcısına kadar masa masa dolaşıp attığı mailin okunup okunmadığını sorar, dev darlayıcıdır.
3. “Haydi toplantı yapalım”cılar
Ajansta herkesin 324385439 tane işi yokmuş gibi bu tipler sürekli toplantı yapma derdindedir. Nitekim çok işleri varmış gibi gözüken bu tiplerin tek işi saatlerce süren gereksiz toplantılarda goygoy yapmaktır. Geceleri de toplantı odasında uyuduklarını düşünüyoruz.
4. Brief beğenmeyenler
Tamam kabul ediyoruz markalardan gelen brief’lerin hepsi çok harika, çok açıklayıcı gelmiyor. Ama brief beğenmeyenler takımı sürekli brief’lere çamur atmazsa ölecek hastalığına yakalananlar olarak ajanslarda mesai doldurmaya devam ediyor.
5. Sadece ödül için yaşayanlar
Bunların hayatlarının tek amacı Cannes’da, Kristal Elma’da ödül almaktır. Genelde bu amaçlarını gerçekleştirmek için oradan buradan başkalarının işlerini çakarlar. Ama olsun hayatlarında bir kez de olsun ödül almışlar mıdır? Almışlardır. Hiç bıkmadan hayatlarının sonuna kadar bununla övünebilirler.
6. “Çok işim var”cılar
Bu tipleri sürekli ajansta “çok işim var offf pufff” diye dolaşırken görebilirsiniz. Belki gerçekten çok işleri vardır, kreatif direktör inanılmaz darlıyordur ama bu “çok işim var”cılar kötü enerjileriyle tüm ajansı dev bir depresyona sürükleyebilirler.
7. Sadece “happy hour” için çalışanlar
Bu tipler ajans hayatını dev bir eğlence merkezi olarak algılayan çalışanlardır. Mesai saatlerini genelde goygoy yaparak geçiren bu grup Cuma akşamı gelince “Haydi happy hour yapmıyor muyuz?”cuya dönüşür. Onun derdi Cuma olsun da içsektir. Olsundur, keyfini sürsündür.
Bu liste ilk olarak Marketing Türkiye için Listelist tarafından hazırlanmış ve yayınlanmıştır.