Ahmet Kaya bugün yaşasaydı 57 yaşında olacaktı.
Her şey 12 Şubat 1999 gecesi yaşandı. Kaya, Magazin Gazetecileri Derneği’nin ödül töreninde sahneden şunları söylemişti:
Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayımlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayımlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını bilmiyorum.
Bu cümleler kendisine karşı bir linç girişimine sebep olmuş, oradan zor bela uzaklaşan Kaya, o gece yaşadıklarından çok daha tehlikelisini medyanın hedef göstermeleriyle her gün yaşamıştır.
Haziran 1999’da Türkiye’den ayrılan Kaya, 2000 senesinde Paris’te “Hoşçakalın Gözüm” albümünü hazırlarken geçirdiği kalp krizi sebebiyle hayatını kaybetti, bahsi geçen “Karwan” adlı Kürtçe şarkı bu albümde yer aldı.
Bugün sadece kendilerine söylenenleri yazabilen “cesur” medya figürleri bakın o günlerde de ne kadar “sağduyulu” imiş.
Huzurlarınızda o günlerde yazılmış Ahmet Kaya hakkında haberler.
1.
“Sahi ulan, ne zaman Türkiye’ye döneceksin sen?” diye bitirmiş Akşamdaki yazısını Cenk Koray.
2.
3.
4.
5.
“Adını anmayı dahi bu sütun için bir zül saydığımız bu yaratık kardeş ise kardeşliğini bilmekle yükümlüdür.” demiş Oktay Ekşi.
6.
“Bir ödül aldım bütün hayatım değişti. Bir gecede hain, bölücü, yavşak, cahil, fikirsiz, şaklaban ilan edildim.”
7.
8.
Başlık ve başlığın altındaki cümleler yeterince şey anlatmış zaten nefret söylemi konusunda
9.
“Bir yandan sessiz ve onurlu bir şekilde kenara çekilmek, öteki tarafta siyaset batağına çekilmek, sansasyon lağımına düşmek.” demiş vaktiyle Ertuğrul Özkok.
10.
11.
12.
13.
14.
“Parayı veren Ahmet’i alır” diye başlık atan “Bugün PKK’nın dağıttığını görünce PKK’lı, yarın travestiler dağıtsın onlardan.” diye bitiren insan ise şaşırtıcı ama gerçek yine Fatih Altaylı.
15.
16.
“Ayağınıza dolaşan yaratığa ‘hoşt’ dersiniz ya, benim de yapacağım bu.” demiş Emin Pazarcı Akşamdaki yazısında.
17.
18.
19.
20.
21.
“Sen kim fikir kim?” diye sorarak bitirmiş yazısını Fatih Altaylı.
Anka Kuşu bonusu
http://youtu.be/nyFnex-CGN4
Yüzlerce soğuk namlu üzerime çevrildi,
Yüzlerce demir tetik aynı anda gerildi!
Anne, beni söğüdün gölgesinde vurdular,
Öpmeye kıyamadığın oğlun yere serildi.
Üşüştü birer birer çakallar üzerime,
Üşüştü her bir yandan göğsüme, ciğerime.
Anne, beni leş gibi yiyip talan ettiler,
Teşhis edilmek için savurdular önüne.