Yere ve zamana göre değişiklikler göstermesiyle ünlü olan “adalet” kavramı, vicdanların rahatlatılmasıyla ilişkili bir anlamda. Fakat vicdanlar çoğu zaman rahatlatılmıyor. Vicdanların rahatılması bir yana o vicdanlar daha da sıkıştırılıyor günümüzde. Çünkü işlenen suçların niteliği ya da geç ilerleyen adli süreçler gibi birçok neden, böylesine üzücü gelişmelere zemin hazırlayabiliyor. Adaletsizlik ise hakim olduğunu hissettirdiğinde telafisi zor hatta yer yer telafi edilemeyecek sonuçlara yol açmasıyla tanınıyor. Türkiye, bugünlerde bir kez daha adalet-adaletsizlik ekseninde bir tartışmanın odağında yer alıyor; ülkede yüz binlerce kişi, kanser hastası Ahmet Burhan Ataç için vicdanlarının rahat olup olmadığını sormaya başladı.
8 yaşındaki Ahmet, Almanya’da kanserle mücadele ediyordu ancak yanında ne annesi ne de babası yer almıyordu. Sosyal medya ise konunun geniş kitlelere duyulmasını sağlayan mecra olmuş; “Ahmet’i Yaşat Türkiye” etiketiyle atılan ve sayısı 200.000’i geçen tweetlerde geniş bir kesim yetkililere seslenmişti.
Ahmet, daha fazla direnemedi. O küçük çocuğu kaybettik.
Ahmet Burhan Ataç’ın anne ve babası FETÖ soruşturmasında gözaltına alınmıştı
Ahmet, 20 Şubat 2018’de kreşte arkadaşlarıyla oyun oynarken annesi Zekiye Ataç, babası Harun Reha Ataç ve kardeşi emniyete götürüldü. OHAL uygulaması sırasında işten çıkarılan anne Ataç, 14 gün gözaltında kaldı. Ardından 2,5 ay daha tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Baba Ataç ise KHK ile öğretmenlik mesleğinden men edildi ve 13 gün gözaltında kalmasının ardından mahkemece FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandı.
Kol ağrısı nedeniyle doktora götürülen Ahmet, kanser hastası olduğunu öğrendi
Serbest kalan anne Zekiye Ataç, 2018’in Eylül ayına doğru Ahmet’in kol ağrılarının artığını fark etti. Oğlunu 24 Eylül’de hastaneye götüren anneye “durumun şüpheli” olduğu söylendi ve Ahmet’e çeşitli tetkikler yapılması gerektiği bildirildi.
Ahmet Burhan Ataç için yapılan tıbbi incelemerin ardından kötü haber duyuldu; Ahmet kansere yakalanmıştı.
Ahmet Burhan Ataç’ın kanseri yenmesi için başlayan zorlu tedavi süreci
Teşhisin ardından başlayan tedavi sürecinde uygulanacak ilk yöntem kemoterapi oldu. Ahmet, yaklaşık 6 ay kemoterapi görmesine karşın var olan tümör küçültülemedi. Doktorlar, kemoterapinin çözüm olmaması üzerine ikinci yöntem olarak radyoterapiyi uygulamaya karar verdiler. Ancak sonuç yine Ahmet’in gülmesini engelledi.
Tümörün Ahmet’in vücudunu ele geçirmesini önlemek isteyen doktorların kemoterapi ve radyoterapinin işe yaramaması üzerine anne Zekiye Ataç’a önerileri kürek kemiğinin alınması oldu. Anne, bu kararı almak zorunda olduğu için doktorlara gerekli izni verdi.
Kürek kemiği alınan Ahmet için yeniden kemoterapi süreci başladı. Bu kez kitle temizlendi ve Ahmet için umut doğdu.
Ahmet’in nüks eden kanseri 3. evrede ve ilerlemeye devam ediyordu
Küçük Ahmet için kara bulutlar dağılmak bilmedi. Kısa zaman önce yeniden hastanenin yolunu tutan Ahmet’in hastalığının nüks ettiği görüldü. Ahmet’in akciğerlerinde büyük bir tümör tespit edildi. Üstelik Ahmet’in, hastalığın 3. evresinde olduğu ve hastalığın küçük vücudunda ilerlediği fark edildi.
Anne Zekiye Ataç’ın talebi var
Ahmet’in annesi, oğlunun tedavi sürecinde baba Ataç’ın destek vermesinin önünün açılmasını istiyordu. Yetkililere seslenen anne Yargıtay süreci boyunca oğlunun tedavi sürecinde ailenin yanında kalmasını istediği eşi için yetkililere seslendi ve bu süreçte “ev hapsi” ya da “şehir dışı yasağı” gibi adli kontrol seçeneklerinin göz önünde bulundurulmasını istedi. Anne Ataç, “Oğlumun şu an babasına çok ihtiyacı var, çok geç olmadan… Geç gelen adalet, adalet değildir” ifadelerini kullandı ve ekledi: “Velev ki babası suçlu olsun, onun cezasını bu çocuk ödememeli.” açıklamasında bulundu.
8 yaşındaki Ahmet Almanya’da tek başına tedavi görüyordu
Ahmet için Almanya’da ortaya çıkan fırsat yeniden umut vermişti. Köln şehrine giden Ahmet ise anne ve babasından uzakta kalmıştı. Çünkü babasının cezaevinde bulunması sürecinde her zaman yanında olan annesi, verilen yurt dışı yasağı nedeniyle oğlunun yanında yer alamamıştı.
Sosyal medya üzerinden başlatılan kampanya sonrası yetkililerce kaldırılan yurt dışı yasağı ise anne Ataç Almanya’ya gitmeden yeniden konuldu. Anne, aldığı bu haber karşısında bir kez daha şoke oldu.
Sosyal medyanın gündeminde kanser hastası Ahmet’in annesinin Almanya’ya gönderilmesi talebi vardı
Sosyal medyada yer tutan 8 yaşındaki kanser hastası Ahmet Burhan Ataç için kampanyalar düzenlendi, sürece dair gelişmeler duyuruldu.
Twitter’da da karşılık bulan tartışmada birçok kişi anne Zekiye Ataç’ın, oğlu Ahmet’in yanına gönderilmesi için yetkililere çağrı yaptığı gözlenmişti.
Ahmed duymasin diye evdekilere de bisey demedim
Ama gel gor ki icim yaniyor
Saat olmus 3 40 daha gozde uyku yok
AhmetiYaşat Türkiye— Zekiye Ataç (@Zekiye_Atac) February 19, 2020
Cokmu kolay zannediyorsunuz
Ahmedin durumunufotoğraflarını
Paylasmayi
Ahmedim TÜKENIYORDIYORUM
AhmetiYaşat Türkiye @gergerliogluof @HudaKaya777 @meraldanis @MSTanrikulu @Zinonutumer @serrafine @gokhanozoguz @acunilicali @eacarer @AdanaBarosu @Adanabarosuihk— Zekiye Ataç (@Zekiye_Atac) February 18, 2020
Ancak ne yazık ki Ahmet’e yardım çağrısı yanıt bulamadı. Annesiyle Almanya’ya tedaviye gitmek için aylarca bekleyen Ahmet Burhan Ataç’ın durumu ağırlaştı, yoğun bakıma kaldırıldığı hastanede hayata gözlerini yumdu
Ahmet’in hayatını kaybettiği haberi sosyal medyada da tepkilere yol açtı
Bir şeyin hasretiyle ölmek nasıl bir şey ki ? Nasıl bir acı yani. Benim yüreğim paramparça içime ağlıyorum ama eminim böyle bir şey değil. Bir çocukla babasını kavuşturacaktınız sadece ama yapamadınız neden, çünkü o pis kibirli işlerinizden biri değil. Mutlu ölecekti. #AhBeAhmet pic.twitter.com/IhWmVLwTV1
— Yasin Çelik (@yassoclk) May 7, 2020
https://twitter.com/alpkan_mahmut/status/1258228105396789249?s=20
https://twitter.com/gucoglu_kubra/status/1258212405005484032?s=20
https://twitter.com/_theBABA/status/1258227313973526529?s=20
Yaşar Kemal'in dediği gibi bu ülkede dört şey olmayacaksın: "Kadın, çocuk, ağaç, sokak hayvanı."
2020’nin Türkiye’sinde 9 yaşındaki bir çocuğu yaşatamadık!
Adaletsizlik, vicdansızlık, sessizlik, öldürdü.
“ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM”#AhbeAhmet pic.twitter.com/fQNwQ1CwU2
— ötekilerin fotoğrafçısı 🇵🇸🔻 (@rehavimehmet) May 7, 2020
https://twitter.com/BurakGneli2/status/1258210537005031424?s=20
Kaynak: 1