Afrika edebiyatı, başka dillere kısıtlı bir şekilde çevrilmesi ve çok geniş alanlarda pazarlanmamasına rağmen çoğu zaman gerçekçi bir tarzda kaleme alınmış sömürge dönemine ışık tutan değerli direniş hikayeleriyle bizleri her zaman kendisine hayran bırakmıştır. Fakat bunun yanında Afrikalı yazarlar tarafından oldukça yaratıcı anlatılara sahip capcanlı bir dille yazılmış modern edebiyat denemeleri de yapılmıştır. Bu listemizde 20. Yüzyılın ikinci yarısından başlayarak günümüze kadar yazılmış Afrika edebiyatının en iyi eserlerini sizler için derledik. İşte Afrika edebiyatından seçmeler…
Parçalanma – Chinua Achebe
Kenyalı yazar Ngugi Wa Thiong’o’nun her sene okumasına rağmen her okuduğunda şaşıracak bir şeyler bulduğunu söylediği Nijerya’nın unutulmaz yazarlarından Chinua Achebe’nin 1958 yılında yayımlanan ilk romanı Parçalanma, Nijerya’nın güneydoğu kesiminde sömürge öncesi yaşamı ve 19. Yüzyılın sonlarında Nijerya topraklarının Avrupalılar tarafından işgal edilmesini gözler önüne seren muhteşem bir eserdir. Yerli bir etnik grup olan Igbo’nun hayali Umuofia kabilesine mensup olan ve bölgenin güreş şampiyonu Okonkwa’nın hayatını anlatıyor Parçalanma. Üç parçaya ayrılan romanın ilk bölümünde Okonkwa’nın ailesinden, kişisel hayatından ve Igbo kabilesinin geleneksel adetlerinden bahsederken ikinci ve üçüncü bölümlerde Avrupa sömürgeciliği ve Hristiyan misyonerlerinin dini yayma çabaları Okonkwa, Okonkwa’nın ailesi ve Igbo kabilesi üzerindeki etkilerle harmanlanarak gözler önüne seriliyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
July’ın İnsanları – Nadine Gordimer
1991 yılında Nobel edebiyat ödülünü kazanan Güney Afrikalı yazar ve politik aktivist Nadine Gordimer’in 1981 yılında basılan romanı July’ın İnsanları, Güney Afrika ve Güneybatı Afrika arasında uygulanan Apartheid’in bir iç savaşla sona erdiği yakın gelecekteki Güney Afrika’da geçen bir hikâye anlatıyor. July’ın İnsanları, Johannesburg’dan siyahi hizmetçilerinin köyü July’a kaçan liberal bir beyaz Güney Afrikalı aile olan Smales’ın yaşadıklarını anlatıyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı Dönem – J. M. Coetzee
Güney Afrika doğumlu J. M. Coetzee’nin 1983 yılında yayımlanan romanı Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı Dönem, yazarın çokça ilgilendiği öznel kırılganlık ve varoluşsal hiçlik temaları etrafında şekilleniyor. 1970-1980 arasında, hayali bir iç savaş döneminde geçen anlatı, Cape Town’dan annesinin doğduğu kırsal kesimde yer alan bir bölgeye zorlu bir yolculuk yapan Michael K. Adlı bir adamın hikayesini anlatıyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yalnız Ağaçların Şarkısı – Yaa Gyasi
Yaa Gyasi’nin olağanüstü ilk romanı Yalnız Ağaçların Şarkısı, biri Gana’da diğeri Amerika Birleşik Devletleri’nde olmak üzere Ganalı bir ailenin soyundan gelen iki ayrı kolun yaşamları boyunca iki yüzyılı aşkın bir süredir devam eden hikayesini anlatıyor. Köle ticaretinin zirvede olduğu on sekizinci yüzyılın ortalarından başlayan kitabın anlatısı, on dokuzuncu ve yirminci yüzyılın çalkantılı yılları boyunca bir ailenin hikayesini anlatırken Gana tarihine de ışık tutuyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Sessizliğe Hayranlık – Abdulrazak Gurnah
2021 yılının Nobel edebiyat ödülünü kazanan Tanzanya doğumlu yazar Abdulrazak Gurnah’ın 1996 yılında yayımlanan beşinci romanı Sessizliğe Hayranlık, Tanzanya’nın bir bölgesi olan Zanzibar doğan ve 1960’lı yıllarda ülkeden kaçıp Birleşik Krallık’a yerleşen bir adamın hikayesini anlatıyor. Birleşik Krallık’ta öğretmen olan ve beyaz İngiliz sevgilisiyle bir kız çocuğu büyüten bu adam, Zanzibar’dan kaçışının üzerinden 20 sene sonra ülkesine geri döner ve geçmişi hakkında kendisini ve ülkesini sorgular. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Amerikana – Chimamanda Ngozi Adichie
Afrika edebiyatının en başarılı çağdaş yazarlarından biri kabul edilen Chimamanda Ngozi Adichie’nin 2013 yılında yayımlanan üçüncü romanı Amerikana, üniversiteye gitmek için Amerika Birleşik Devletleri’ne göç eden genç bir Nijeryalı kadın olan Ifemelu’nun hikayesini anlatıyor. Ifemelu’nun liseden sınıf arkadaşı Obinze ile olan aşk hikayesinin de işlendiği roman, Ifemelu’nun her iki ülkedeki yaşamının izini sürüyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kuzeye Göç Mevsimi – Tayeb Salih
Yirminci yüzyılda Sudan’ın en büyük yazarlarından birisi olarak kabul edilen Tayeb Salih’in kaleme aldığı Kuzeye Göç Mevsimi, koloni sonrası klasik bir Arap romanıdır. İngiliz sömürgeciliği ve Avrupa’nın modernlik kavramının genel olarak kırsal Afrika toplumları ve özel olarak ise Sudan kültürü ve kimliği üzerindeki etkisine odaklanan Kuzeye Göç Mevsimi, çağdaş Sudan toplumunun gerçekliğini şekillendiren Avrupa sömürgeciliğinin acımasız tarihini tüm çıplaklığıyla gözler önüne serer. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Uzun Bir Mektup – Mariama Bâ
Senegalli yazar ve feminist Mariama Bâ’nın mektup formunda yazılmış eseri Uzun Bir Mektup, yarı otobiyografik bir kitaptır ve Batı Afrika toplumundaki kadınların yaşamlarına ışık tutar. Mariama Bâ’nın ilk romanı olan Uzun Bir Mektup, Ramatoulaye Fall’un hayat boyu arkadaşı olan Aissatou Bâ’ya yakın zamanda dul kalması vesilesiyle bir mektup yazmaya başlamasıyla açılır. Yazdığı mektup boyunca Ramatoulaye Fall arkadaşına kocasının ölümünün ayrıntılarını verirken, hayatlarındaki önemli olayları anlatır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Ağla Sevgili Yurdum – Alan Paton
Güney Afrika tarihinin en ünlü ve önemli romanı kabul edilen Alan Paton’un Ağla Sevgili Yurdum, siyah adamın beyaz adamın kanunları altındaki ülkesi hakkında kaleme aldığı yakıcı güzellikte bir eseridir. Zulu papazı Stephen Kumalo ve oğlu Absalom’un, bir ülkenin ve ırksal adaletsizlikle parçalanmış bir halkın arka planında geçen ve okuru derinden etkileyen hikayesini anlatan Ağla Sevgili Yurdum, insan onurundan doğan klasik bir aşk ve umut, cesaret ve dayanıklılık eseridir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Hayalperestler – Imbolo Mbue
Kamerunlu kısa öykü ve roman yazarı Imbolo Mbue’nin 2016 yılında yayımlanan ilk eseri Hayalperestler, 2008 yılında yaşanan ekonomik kriz sırasında New York City’de yaşayan Kamerun’dan göç eden Jonga ailesi ile Jongaların varlıklı işverenleri olan Edwards ailesinin yaşadıklarını anlatan bir eserdir. Göçmenlik kavramı ve bir ülkede göçmen olmayla birlikte kişinin yaşadığı değişimlere ve zorluklara odaklanan Hayalperestler, ayrıca 2008 yılındaki ekonomik krizde işini kaybeden yazarın kendisinin “Amerikan rüyasının herkes için ulaşılabilir olmadığına” dair düşünceleriyle harmanlanmıştır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Bir Buğday Tanesi – Ngugi Wa Thiong’o
Afrika edebiyatının ve özellikle Kenya edebiyatının en önde gelen isimlerinden birisi olan Ngugi Wa Thiong’o’nun kaleme aldığı Bir Buğday Tanesi, Kenya’daki sıradan vatandaşlar için siyasi bağımsızlığın müjdesini verdiğinden Kenya halkının gönlünde ayrı bir yere sahiptir. Kenya’nın sömürge yönetiminden bağımsızlığını aldığı günlerin kutlamaları olan Uhuru’dan on gün önce başlayan anlatı, ayrıca 1950’li yıllardaki Mau Mau ayaklanması da dahil olmak üzere Kenya Kolonisi’nin geçmişini geri dönüşlerle okura anlatıyor. İngiliz sömürgeciliğine karşı topraklarını savunan insanların hikayesini anlatan Bir Buğday Tanesi, Kenya’nın özgürlük mücadelesine ışık tutuyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kız Kardeşim Seri Katil – Oyinkan Braithwaite
Nijeryalı yazar Oyinkan Braithwaite’nin 2018 yılında yayımlanan ilk romanı Kız Kardeşim Seri Katil, iki kız kardeşin hikayesini anlatıyor. Bir hemşire olan Korede, daha çok sevilen ve muhtemelen bir sosyopat olan kız kardeşi Ayoola ile çok yakın bir ilişkiye sahiptir. Bir süre önce, okur tarafından bilinmeyen koşullar altında, Ayoola tacizci babalarını öldürür ve o zamandan beri de ilk başta belirsiz olan nedenlerle de iki adamı daha öldürür. Korede tüm ölümlerden sonra, cesedi elden çıkarmak ve delilleri yok etmek için kız kardeşine yardım eder, ancak kardeşinin umursamazlığı ve pişmanlık duymayışı Korede’yi endişelendirir. Çalıştığı hastanedeki bir doktor olan Tade’ye âşık olan Korede, Tade’yle çıkmaya başlayan Ayoola’nın sıradaki kurbanın bu doktor olduğundan endişe etmeye başlar. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Bir Çocuk Askerin Anıları – Ishmael Beah
Batı Afrika’nın kıyı şeridinde yer alan Sierra Leone’de doğan Ishmael Beah’ın 1990’lı yıllarda ülkede yaşanan bir iç savaşta çocuk asker olarak yer aldığı zamanların ilk elden anlatısını sunar Bir Çocuk Askerin Anıları. 12 yaşındayken köyü isyancı bir grup tarafından basılan Beah, köyünden kaçar ve bir grup ordu mensubu tarafından silah ve uyuşturucu kullanmaya zorlanana kadar savaşla dolu bir ülkede gezinir durur. Henüz 13 yaşına geldiğindeyse Ishmael Beah, çoktan bir sürü şiddetli eyleme şahit olmuş ve şiddet uygulamıştır. Üç yıl sonra UNICEF tarafından kurtarılan Beah, yaklaşık on sene sonra yaşadıklarını bu anı kitabında anlatmıştır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kim Korkar Ölümden – Nnedi Okorofar
Ödüllü yazar Nnedi Okorofar tarafından kaleme alınan kıyamet sonrası Afrika’yı konu alan doğaüstü fantezi romanı Kim Korkar Ölümden, açık tenli Nuruların koyu tenli Okekeleri ezdiği bir gelecekte geçiyor. Nurular tarafından katledilen bir Okeke köyünün hayatta kalan tek üyesi vahşice tecavüze uğradığında, kaçmayı başarır ve çölde daha da ilerilere gider. Saçları ve teni kum renginde bir kız bebek dünyaya getiren kadın, içgüdüsel olarak kızının farklı olduğunu bilir. Kızına Igbo dilinde “ölümden kim korkar?” anlamına gelen Onyesonwu adını verir. Gizemli ve geleneksel bir şamanın vesayeti altında yetiştirilen Onyesonwu, halkının soykırımını sona erdirmek için büyülü kaderini keşfeder. Kaderini gerçekleştirme yolculuğu onu doğayla, gelenekle, tarihle, gerçek aşkla, kültürünün ruhsal gizemleriyle ve nihayetinde ölümün kendisiyle yüzleşmeye zorlayacaktır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Aç Yol – Ben Okri
Nijeryalı yazar Ben Okri’nin 1991 yılında yayımlanan romanı Aç Yol, yazarın kaleme aldığı üçlemenin ilk kitabıdır. İsimsiz bir Afrika şehrinde yaşayan yaşam döngüleri doğum, ölüm ve yeniden doğuş yoluyla oluşan ruh çocukları Abiku’lardan biri olan Azaro adlı çocuğun hikayesini anlatıyor. Aç Yol, ruh dünyasını gerçek dünyayla birleştiren oldukça yaratıcı bir anlatı deneyimi sunuyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Benimle Kal – Ayobami Adebayo
2017 yılında yayımlanan Benimle Kal, evliliklerinin ve evliliklerini parçalamakla tehdit eden güçlerin hikayesini anlatırken hem kadının hem de erkeğin anlatısına yer veren bir Nijeryalı yazar Ayobami Adebayo’nun kaleme aldığı ilk romandır. Üniversitedeyken tanışan ve birbirlerine âşık olup evlenen Yejide ve Akin, evliliklerindeki dördüncü senenin sonunda hala çocuk sahibi olamamışlardır. Bir gün Yejide’nin ailesi kapılarını çalar ve yanlarında Akin’in ikinci evliliği için getirdikleri bir kız vardır. Evliliğini kurtarmak isteyen Yejide’nin yapması gereken tek şey vardır: hamile kalmak. Eninde sonunda hamile kalan Yejide, hayal etmeye cesaret edebileceğinden çok daha büyük bir bedelle sınanacaktır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Balıkçılar – Chigozie Obioma
Nijeryalı yazar Chigozie Obioma’nın ilk ve en çok bilinen eseri Balıkçılar, 1990’lı yıllarda Sani Abacha diktatörlüğü döneminde geçer ve Nijeryalı bir kasabanın sakin bir mahallesinde, ailelerini temelden sarsan şiddetli bir kehanet verilen dört kardeşi konu alır. Ikenna, Boja, Obembe, ve Benjamin adlı bu dört kardeş, nehrin kirli olmasından dolayı aileleri tarafından oraya gitmeleri yasaklanmış olmasına rağmen evlerine yakın bir nehre balık tutmaya giderler. Bir gün nehre balık tutmaya gittiklerinde, mahallenin delisi Abulu’nu en büyük kardeş Ikenna’nın adını bağırır ve bütün çocuklar kaçışırken bu dört kardeş durup delinin dediklerini dinlerler. Deli Abulu, Ikenna hakkındaki kehanetlerini sıralarken en sonunda Ikenna’nın bir balıkçı tarafından öldürüleceğini söyler. Ikenna, Abulu’nun kehanetlerine inanır ancak kendisini öldürecek balıkçının kardeşlerinden biri olacağına ikna olmuştur ve onlara düşman kesilir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Tatlısu – Akwaeke Emezi
Nijeryalı yazar Awaeke Emezi’nin yarı otobiyografik romanı Tatlısu, bir aileye sürekli kötü şans getiren kötü bir ruh olan, Nijeryalı bir baba ve Malezyalı bir annenin çocuğu olan Ada adlı ana kahramanın hikayesini anlatıyor. Çocukluğundan başlayarak ergenlik ve erken yetişkinlik dönemlerine tanık olduğumuz Ada’nın ruhlar ve insanlar dünyası arasında sıkışıp kalan hayatında kültürel ve ulusal farklılıklarla birlikte cinsellik ve cinsiyet kavramlarını da sorguladığı bir anlatı sunuyor okura Tatlısu. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kenyalı yazar Ngugi Wa Thiong’o’nun her sene okumasına rağmen her okuduğunda şaşıracak bir şeyler bulduğunu söylediği Nijerya’nın unutulmaz yazarlarından Chinua Achebe’nin 1958 yılında yayımlanan ilk romanı Parçalanma, Nijerya’nın güneydoğu kesiminde sömürge öncesi yaşamı ve 19. Yüzyılın sonlarında Nijerya topraklarının Avrupalılar tarafından işgal edilmesini gözler önüne seren muhteşem bir eserdir. Yerli bir etnik grup olan Igbo’nun hayali Umuofia kabilesine mensup olan ve bölgenin güreş şampiyonu Okonkwa’nın hayatını anlatıyor Parçalanma. Üç parçaya ayrılan romanın ilk bölümünde Okonkwa’nın ailesinden, kişisel hayatından ve Igbo kabilesinin geleneksel adetlerinden bahsederken ikinci ve üçüncü bölümlerde Avrupa sömürgeciliği ve Hristiyan misyonerlerinin dini yayma çabaları Okonkwa, Okonkwa’nın ailesi ve Igbo kabilesi üzerindeki etkilerle harmanlanarak gözler önüne seriliyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
1991 yılında Nobel edebiyat ödülünü kazanan Güney Afrikalı yazar ve politik aktivist Nadine Gordimer’in 1981 yılında basılan romanı July’ın İnsanları, Güney Afrika ve Güneybatı Afrika arasında uygulanan Apartheid’in bir iç savaşla sona erdiği yakın gelecekteki Güney Afrika’da geçen bir hikâye anlatıyor. July’ın İnsanları, Johannesburg’dan siyahi hizmetçilerinin köyü July’a kaçan liberal bir beyaz Güney Afrikalı aile olan Smales’ın yaşadıklarını anlatıyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Güney Afrika doğumlu J. M. Coetzee’nin 1983 yılında yayımlanan romanı Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı Dönem, yazarın çokça ilgilendiği öznel kırılganlık ve varoluşsal hiçlik temaları etrafında şekilleniyor. 1970-1980 arasında, hayali bir iç savaş döneminde geçen anlatı, Cape Town’dan annesinin doğduğu kırsal kesimde yer alan bir bölgeye zorlu bir yolculuk yapan Michael K. Adlı bir adamın hikayesini anlatıyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yaa Gyasi’nin olağanüstü ilk romanı Yalnız Ağaçların Şarkısı, biri Gana’da diğeri Amerika Birleşik Devletleri’nde olmak üzere Ganalı bir ailenin soyundan gelen iki ayrı kolun yaşamları boyunca iki yüzyılı aşkın bir süredir devam eden hikayesini anlatıyor. Köle ticaretinin zirvede olduğu on sekizinci yüzyılın ortalarından başlayan kitabın anlatısı, on dokuzuncu ve yirminci yüzyılın çalkantılı yılları boyunca bir ailenin hikayesini anlatırken Gana tarihine de ışık tutuyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
2021 yılının Nobel edebiyat ödülünü kazanan Tanzanya doğumlu yazar Abdulrazak Gurnah’ın 1996 yılında yayımlanan beşinci romanı Sessizliğe Hayranlık, Tanzanya’nın bir bölgesi olan Zanzibar doğan ve 1960’lı yıllarda ülkeden kaçıp Birleşik Krallık’a yerleşen bir adamın hikayesini anlatıyor. Birleşik Krallık’ta öğretmen olan ve beyaz İngiliz sevgilisiyle bir kız çocuğu büyüten bu adam, Zanzibar’dan kaçışının üzerinden 20 sene sonra ülkesine geri döner ve geçmişi hakkında kendisini ve ülkesini sorgular. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Afrika edebiyatının en başarılı çağdaş yazarlarından biri kabul edilen Chimamanda Ngozi Adichie’nin 2013 yılında yayımlanan üçüncü romanı Amerikana, üniversiteye gitmek için Amerika Birleşik Devletleri’ne göç eden genç bir Nijeryalı kadın olan Ifemelu’nun hikayesini anlatıyor. Ifemelu’nun liseden sınıf arkadaşı Obinze ile olan aşk hikayesinin de işlendiği roman, Ifemelu’nun her iki ülkedeki yaşamının izini sürüyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yirminci yüzyılda Sudan’ın en büyük yazarlarından birisi olarak kabul edilen Tayeb Salih’in kaleme aldığı Kuzeye Göç Mevsimi, koloni sonrası klasik bir Arap romanıdır. İngiliz sömürgeciliği ve Avrupa’nın modernlik kavramının genel olarak kırsal Afrika toplumları ve özel olarak ise Sudan kültürü ve kimliği üzerindeki etkisine odaklanan Kuzeye Göç Mevsimi, çağdaş Sudan toplumunun gerçekliğini şekillendiren Avrupa sömürgeciliğinin acımasız tarihini tüm çıplaklığıyla gözler önüne serer. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Senegalli yazar ve feminist Mariama Bâ’nın mektup formunda yazılmış eseri Uzun Bir Mektup, yarı otobiyografik bir kitaptır ve Batı Afrika toplumundaki kadınların yaşamlarına ışık tutar. Mariama Bâ’nın ilk romanı olan Uzun Bir Mektup, Ramatoulaye Fall’un hayat boyu arkadaşı olan Aissatou Bâ’ya yakın zamanda dul kalması vesilesiyle bir mektup yazmaya başlamasıyla açılır. Yazdığı mektup boyunca Ramatoulaye Fall arkadaşına kocasının ölümünün ayrıntılarını verirken, hayatlarındaki önemli olayları anlatır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Güney Afrika tarihinin en ünlü ve önemli romanı kabul edilen Alan Paton’un Ağla Sevgili Yurdum, siyah adamın beyaz adamın kanunları altındaki ülkesi hakkında kaleme aldığı yakıcı güzellikte bir eseridir. Zulu papazı Stephen Kumalo ve oğlu Absalom’un, bir ülkenin ve ırksal adaletsizlikle parçalanmış bir halkın arka planında geçen ve okuru derinden etkileyen hikayesini anlatan Ağla Sevgili Yurdum, insan onurundan doğan klasik bir aşk ve umut, cesaret ve dayanıklılık eseridir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kamerunlu kısa öykü ve roman yazarı Imbolo Mbue’nin 2016 yılında yayımlanan ilk eseri Hayalperestler, 2008 yılında yaşanan ekonomik kriz sırasında New York City’de yaşayan Kamerun’dan göç eden Jonga ailesi ile Jongaların varlıklı işverenleri olan Edwards ailesinin yaşadıklarını anlatan bir eserdir. Göçmenlik kavramı ve bir ülkede göçmen olmayla birlikte kişinin yaşadığı değişimlere ve zorluklara odaklanan Hayalperestler, ayrıca 2008 yılındaki ekonomik krizde işini kaybeden yazarın kendisinin “Amerikan rüyasının herkes için ulaşılabilir olmadığına” dair düşünceleriyle harmanlanmıştır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Afrika edebiyatının ve özellikle Kenya edebiyatının en önde gelen isimlerinden birisi olan Ngugi Wa Thiong’o’nun kaleme aldığı Bir Buğday Tanesi, Kenya’daki sıradan vatandaşlar için siyasi bağımsızlığın müjdesini verdiğinden Kenya halkının gönlünde ayrı bir yere sahiptir. Kenya’nın sömürge yönetiminden bağımsızlığını aldığı günlerin kutlamaları olan Uhuru’dan on gün önce başlayan anlatı, ayrıca 1950’li yıllardaki Mau Mau ayaklanması da dahil olmak üzere Kenya Kolonisi’nin geçmişini geri dönüşlerle okura anlatıyor. İngiliz sömürgeciliğine karşı topraklarını savunan insanların hikayesini anlatan Bir Buğday Tanesi, Kenya’nın özgürlük mücadelesine ışık tutuyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Nijeryalı yazar Oyinkan Braithwaite’nin 2018 yılında yayımlanan ilk romanı Kız Kardeşim Seri Katil, iki kız kardeşin hikayesini anlatıyor. Bir hemşire olan Korede, daha çok sevilen ve muhtemelen bir sosyopat olan kız kardeşi Ayoola ile çok yakın bir ilişkiye sahiptir. Bir süre önce, okur tarafından bilinmeyen koşullar altında, Ayoola tacizci babalarını öldürür ve o zamandan beri de ilk başta belirsiz olan nedenlerle de iki adamı daha öldürür. Korede tüm ölümlerden sonra, cesedi elden çıkarmak ve delilleri yok etmek için kız kardeşine yardım eder, ancak kardeşinin umursamazlığı ve pişmanlık duymayışı Korede’yi endişelendirir. Çalıştığı hastanedeki bir doktor olan Tade’ye âşık olan Korede, Tade’yle çıkmaya başlayan Ayoola’nın sıradaki kurbanın bu doktor olduğundan endişe etmeye başlar. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Batı Afrika’nın kıyı şeridinde yer alan Sierra Leone’de doğan Ishmael Beah’ın 1990’lı yıllarda ülkede yaşanan bir iç savaşta çocuk asker olarak yer aldığı zamanların ilk elden anlatısını sunar Bir Çocuk Askerin Anıları. 12 yaşındayken köyü isyancı bir grup tarafından basılan Beah, köyünden kaçar ve bir grup ordu mensubu tarafından silah ve uyuşturucu kullanmaya zorlanana kadar savaşla dolu bir ülkede gezinir durur. Henüz 13 yaşına geldiğindeyse Ishmael Beah, çoktan bir sürü şiddetli eyleme şahit olmuş ve şiddet uygulamıştır. Üç yıl sonra UNICEF tarafından kurtarılan Beah, yaklaşık on sene sonra yaşadıklarını bu anı kitabında anlatmıştır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Ödüllü yazar Nnedi Okorofar tarafından kaleme alınan kıyamet sonrası Afrika’yı konu alan doğaüstü fantezi romanı Kim Korkar Ölümden, açık tenli Nuruların koyu tenli Okekeleri ezdiği bir gelecekte geçiyor. Nurular tarafından katledilen bir Okeke köyünün hayatta kalan tek üyesi vahşice tecavüze uğradığında, kaçmayı başarır ve çölde daha da ilerilere gider. Saçları ve teni kum renginde bir kız bebek dünyaya getiren kadın, içgüdüsel olarak kızının farklı olduğunu bilir. Kızına Igbo dilinde “ölümden kim korkar?” anlamına gelen Onyesonwu adını verir. Gizemli ve geleneksel bir şamanın vesayeti altında yetiştirilen Onyesonwu, halkının soykırımını sona erdirmek için büyülü kaderini keşfeder. Kaderini gerçekleştirme yolculuğu onu doğayla, gelenekle, tarihle, gerçek aşkla, kültürünün ruhsal gizemleriyle ve nihayetinde ölümün kendisiyle yüzleşmeye zorlayacaktır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Nijeryalı yazar Ben Okri’nin 1991 yılında yayımlanan romanı Aç Yol, yazarın kaleme aldığı üçlemenin ilk kitabıdır. İsimsiz bir Afrika şehrinde yaşayan yaşam döngüleri doğum, ölüm ve yeniden doğuş yoluyla oluşan ruh çocukları Abiku’lardan biri olan Azaro adlı çocuğun hikayesini anlatıyor. Aç Yol, ruh dünyasını gerçek dünyayla birleştiren oldukça yaratıcı bir anlatı deneyimi sunuyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
2017 yılında yayımlanan Benimle Kal, evliliklerinin ve evliliklerini parçalamakla tehdit eden güçlerin hikayesini anlatırken hem kadının hem de erkeğin anlatısına yer veren bir Nijeryalı yazar Ayobami Adebayo’nun kaleme aldığı ilk romandır. Üniversitedeyken tanışan ve birbirlerine âşık olup evlenen Yejide ve Akin, evliliklerindeki dördüncü senenin sonunda hala çocuk sahibi olamamışlardır. Bir gün Yejide’nin ailesi kapılarını çalar ve yanlarında Akin’in ikinci evliliği için getirdikleri bir kız vardır. Evliliğini kurtarmak isteyen Yejide’nin yapması gereken tek şey vardır: hamile kalmak. Eninde sonunda hamile kalan Yejide, hayal etmeye cesaret edebileceğinden çok daha büyük bir bedelle sınanacaktır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Nijeryalı yazar Chigozie Obioma’nın ilk ve en çok bilinen eseri Balıkçılar, 1990’lı yıllarda Sani Abacha diktatörlüğü döneminde geçer ve Nijeryalı bir kasabanın sakin bir mahallesinde, ailelerini temelden sarsan şiddetli bir kehanet verilen dört kardeşi konu alır. Ikenna, Boja, Obembe, ve Benjamin adlı bu dört kardeş, nehrin kirli olmasından dolayı aileleri tarafından oraya gitmeleri yasaklanmış olmasına rağmen evlerine yakın bir nehre balık tutmaya giderler. Bir gün nehre balık tutmaya gittiklerinde, mahallenin delisi Abulu’nu en büyük kardeş Ikenna’nın adını bağırır ve bütün çocuklar kaçışırken bu dört kardeş durup delinin dediklerini dinlerler. Deli Abulu, Ikenna hakkındaki kehanetlerini sıralarken en sonunda Ikenna’nın bir balıkçı tarafından öldürüleceğini söyler. Ikenna, Abulu’nun kehanetlerine inanır ancak kendisini öldürecek balıkçının kardeşlerinden biri olacağına ikna olmuştur ve onlara düşman kesilir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Nijeryalı yazar Awaeke Emezi’nin yarı otobiyografik romanı Tatlısu, bir aileye sürekli kötü şans getiren kötü bir ruh olan, Nijeryalı bir baba ve Malezyalı bir annenin çocuğu olan Ada adlı ana kahramanın hikayesini anlatıyor. Çocukluğundan başlayarak ergenlik ve erken yetişkinlik dönemlerine tanık olduğumuz Ada’nın ruhlar ve insanlar dünyası arasında sıkışıp kalan hayatında kültürel ve ulusal farklılıklarla birlikte cinsellik ve cinsiyet kavramlarını da sorguladığı bir anlatı sunuyor okura Tatlısu. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.