Hiç bir anda kendinizi sinir küpü gibi hissedip, sonra aslında saatlerdir bir şey yemediğinizi fark ettiniz mi? İşte o an, “Hanger” dediğimiz durumu yaşıyorsunuz demektir. “Hanger”, açlık ve öfkenin birleşimiyle ortaya çıkan, ruh hali dalgalanmaları ve mantıksız tepkilerle kendini gösteren bir durum. Üstelik bu, sadece eşinize ya da arkadaşınıza abartılı tepkiler vermenize neden olan bir bahane değil; bilimsel olarak da kanıtlanmış gerçek bir olay! New York’ta çalışan psikoterapist Noah Kass, bu durumu oldukça yaygın bir olgu olarak tanımlıyor. “Uzun süre yemek yemezseniz, duygularınızı kontrol etmek ve sağlıklı kararlar almak giderek zorlaşır,” diyor. Peki, açken beyninizde ve vücudunuzda ne olur? Neden bir öğünü atlamak bile bizi tanınmaz hale getirebiliyor?
Açlık neden beynimiz üzerinde güçlü bir etki yaratıyor?
Hepimiz o “midem guruldadı, huysuzlaştım” hissini biliriz. Çoğumuz bunun beynimizin “Yemek bul! Hemen!” diye alarm verdiği bir durum olduğunu düşünürüz. Ancak gerçek biraz daha karmaşık.
Beslenme uzmanı Dr. Peter Brukner’a göre beyninizin düzgün çalışması için glikoza ihtiyacı var. Kan şekeriniz düştüğünde, beyniniz yeterli enerjiye sahip olamaz ve bu durum ruh halinizi direkt etkiler. Dr. Brukner, “Düşük kan şekeri, net düşünmeyi zorlaştırır ve sizi sinirli hale getirir,” diyor. Yani, sadece mideniz değil, beyniniz de açlığınızı ciddi bir problem olarak görüyor.
Peki, açken beyninizde ve vücudunuzda ne olur?
Kan şekeriniz düştüğünde vücudunuz boş durmuyor; hemen kortizol ve adrenalin gibi stres hormonlarını sahaya sürüyor. Bu hormonlar, “Haydi enerjiye ihtiyacımız var, hareket!” dercesine sizi uyanık tutmaya çalışıyor. Ancak bu enerji patlaması, aynı zamanda sizi sinir küpüne dönüştürebilir. Daha kolay öfkelenir ve tepkisel davranabilirsiniz. Bir tür “minik Hulk” moduna geçiyorsunuz diyebiliriz!
Ama hepsi bu kadar mı? Tabii ki hayır! Beyniniz de boş durmuyor ve nöropeptit Y adı verilen bir kimyasal salgılıyor. Bu kimyasal, açlık hissinizi artırmanın yanında, saldırganlık ve kaygıyı da tetikliyor. Dr. Brukner’in dediğine göre bu hormonlar kan şekerinizi toparlamaya çalışırken bir “savaş ya da kaç” modunu da devreye sokuyor. Yani bir anda hem tatlıya hem de kavga etmeye hazır hale geliyorsunuz!
Sonuç? Açlık artık hafif bir mızmızlanma hissinden çıkıp gerçek bir kriz gibi hissettirebiliyor.
Beyin, enerjisi için büyük ölçüde glikoza bağımlıdır. Ama kan şekeriniz düştüğünde, beyniniz bir tür “donma” yaşıyor. Bu durum, ruh halinizde ve davranışlarınızda bariz değişikliklere neden olabiliyor. İşte açlığın sizi nasıl etkileyebileceğinin kısa bir özeti:
Sinirlilik: Glikoz eksikliği, beynin öz kontrol mekanizmasını sekteye uğratır. Sonuç? Sinir katsayınız tavan yapar ve en ufak şeylere bile öfkelenebilirsiniz.
Sabırsızlık: Açken sabır taşınız pek hızlı çatlar. Trafikte sıkışmak ya da küçük bir aksilik bile tahammül sınırlarınızı zorlayabilir.
Dürtüsellik: Sadece yemekle sınırlı değil! Araştırmalar, aç insanların gereksiz ürünler satın alma olasılığının daha yüksek olduğunu söylüyor. Yani alışverişe aç gitmek? Büyük hata!
Konsantrasyon zorluğu: Beyniniz “Hadi yemek bul!” komutunu verdiği için, diğer işlere odaklanmak neredeyse imkansız hale gelir.
Dr. Kass’a göre, eğer kaygı, depresyon gibi ruh hali sorunları yaşıyorsanız, açlık bu belirtileri daha da kötüleştirebilir. Yani sadece açlık değil, ruh haliniz de size karşı iş birliği yapabilir.
Açken mantığınız adeta “Ben gidiyorum, siz takılın!” diyor ve sahneyi tamamen duygulara bırakıyor. Bu da normalde sakinlikle çözebileceğiniz durumlarda aşırı tepkiler vermenize neden olabiliyor. Örneğin, biri size sıradan bir şey söylediğinde bile, içinizden “Bu bana mı söylendi?” diye düşünebilirsiniz.
Hanger’ın sosyal etkileri neler?
Açlığın yalnızca midenizi değil, çevrenizdeki insanlarla olan ilişkilerinizi de etkilediğini biliyor muydunuz? Evet, yanlış duymadınız! Hanger sosyal hayatınıza ciddi şekilde zarar verebilir.
2014 yılında yapılan ilginç bir araştırma, bu konuyu oldukça ilginç bir şekilde ele aldı. Araştırmaya katılan 107 evli çiftin kan şekeri seviyeleri ölçüldü ve bu kişilere eşlerini temsil eden bir vudu bebeği verildi. Sonuç mu? Kan şekeri düşük olanlar, vudu bebeğe daha fazla iğne batırdı! Biraz komik gibi gelse de bu, açlığın saldırganlığı nasıl tetiklediğine dair bilimsel bir gerçek.
Açken küçük şeylere büyük tepkiler verdiğiniz, nötr bir yorumu kişisel bir saldırı gibi algıladığınız ya da çevrenizdeki insanlara haksızca bağırdığınız oldu mu? O zaman yalnız değilsiniz. Uzman Dr. Kass, bu durumun tamamen doğal olduğunu söylüyor:
“Açlık beynin odağını hayatta kalmaya yönlendirir. Bu yüzden empati ya da işbirliği yapmak yerine önceliğiniz tamamen kendi ihtiyaçlarınız olur. Bu da sizi savunmacı ve saldırgan yapabilir.”
Açken sinirli olmanın arkasında nasıl bir bilim var?
Açlık sadece bir fiziksel durum değil, vücudunuzun kimyasını da etkiliyor. Düşen kan şekeri seviyesi, beyninizin düzgün çalışması için ihtiyaç duyduğu enerjiyi alamamasına yol açıyor. Bu enerji eksikliği şunlara neden olabilir:
Sinirlilik: Ufak şeylere bile tahammül edemezsiniz.
Konsantrasyon eksikliği: Beyniniz karmaşık şeylerle uğraşmak istemez.
Dürtüsel davranışlar: İlk aklınıza geleni yaparsınız çünkü mantıklı düşünme gücünüz düşer.
Sinirbilimci Dr. Camilla Nord ise bu durumu biraz farklı bir açıdan değerlendiriyor. Beyninizin, içsel durumlarınızı sürekli izlediğini ve yorumladığını söylüyor. Örneğin, açlık gibi bir durum beyninizin duygusal bir değişiklik olarak algılamasına neden olabiliyor.
Dr. Nord, insula adı verilen beyin bölgesinin açlık ve öfkeyi algılamada önemli bir rol oynadığını belirtiyor. Bu bölge, vücudunuzun dengesizliğini fark ettiğinde, bunu bir duygusal durum olarak size yansıtabiliyor. Yani beyniniz, açlığı “üzgün” ya da “sinirli” olmakla karıştırabiliyor.
Açken sinirli olmayı nasıl önleyebilirsiniz?
Açken beyninizde ve vücudunuzda ne olur öğrendik. Peki bununla nasıl mücadele edebilirsiniz? Neyse ki, hanger durumunu kontrol altına almak mümkün. Günlük rutininizde yapacağınız küçük değişikliklerle hem kendinizi hem de çevrenizdekileri bu zor durumdan kurtarabilirsiniz. İşte birkaç pratik öneri:
1. Düzenli yemek saatleri belirleyin
Yoğun bir gün geçiriyor ya da diyet yapıyorsanız yemek yemeyi unutmanız çok olası. Bunun önüne geçmek için her gün belirli saatlerde yemek yemeyi alışkanlık haline getirin. Gerekirse telefonunuza hatırlatıcılar kurabilirsiniz.
Her öğünde sağlıklı yağlar, protein ve yavaş sindirilen karbonhidratlardan oluşan bir denge kurmaya çalışın. Örneğin, tam tahıllı ekmekle hazırlanmış bir sandviç ya da avokado ile zenginleştirilmiş bir salata mükemmel seçenekler olabilir.
3. Yeterince lif tüketin
Lif, uzun süre tok hissetmenize yardımcı olur. Tam buğday ürünleri, sebzeler ve meyveler lif bakımından oldukça zengin kaynaklardır.
4. Atıştırmalıklarınızı yanınızda taşıyın
Acil durumlar için çantanızda sağlıklı atıştırmalıklar bulundurmayı alışkanlık haline getirin. Kuruyemiş, haşlanmış yumurta, yoğurt veya meyve barları hem pratik hem de besleyici alternatiflerdir.
5. Susuz kalmayın
Su içmek yalnızca fiziksel sağlığınız için değil, ruh haliniz için de kritik öneme sahiptir. Özellikle gün boyu yeterince su içtiğinizden emin olun.
Hanger ile nasıl başa çıkılır?
Tabii ki her zaman açlığı önlemek mümkün değil. İşte bu gibi durumlarda ruh halinizi dengelemek için deneyebileceğiniz bazı stratejiler:
Farkındalık egzersizleri yapın: Kendinize birkaç dakika ayırarak derin nefes alıp verin. “Bu his geçici, birazdan yemek yediğimde her şey yoluna girecek,” diye kendinizi telkin edin.
Durumu iletin: Yakın çevrenizdeyseniz, “Biraz açım, bu yüzden biraz sinirli davranıyor olabilirim,” demekten çekinmeyin. Bu tür açıklamalar, yanlış anlaşılmaları önleyebilir.
Hassas konulardan kaçının: Önemli bir tartışmayı açmak için doğru zamanı bekleyin. Açken yapılan konuşmalar genellikle sağlıklı sonuçlar vermez.
Hızlı şeker tüketiminden kaçının: Çikolata ya da şekerli atıştırmalıklar anlık bir rahatlama sağlasa da ardından gelen kan şekeri düşüşü sizi daha kötü hissettirebilir. Bunun yerine sağlıklı alternatiflere yönelin.
Karnınız açken beyninize ve vücudunuza ne olur yazımızın sonuna geldik. Bu içerik de ilginizi çekebilir: