Dünya, keşfedilmeyi bekleyen sayısız sırla dolu. İnsanlık olarak kadim tarihe dair her geçen gün yeni ipuçlarına ulaşıyoruz. Ancak bazı keşifler var ki, anlamını çözmeye çalıştıkça daha da gizemli hale geliyor. Bazen bu eserler, taşlardan oluşan ilginç yapılar, uzun zamandır kayıp olduğu düşünülen antik teknoloji parçaları ya da ustalıkla işlenmiş ama işlevi belirsiz kalıntılar olarak karşımıza çıkıyor. Her biri, bilim insanlarının bile çözülemeyen gizemler yumağına yeni bir düğüm ekliyor. Bu yazımızda, dünyanın dört bir yanındaki bilim insanlarını şaşkına çeviren, kadim tarihin derinliklerinden günümüze ulaşmış dokuz çarpıcı keşfi inceleyeceğiz. İşte bilim insanlarının açıklayamadığı gizemli antik keşifler
1. Drop 45 Drive Lane
İngiltere’nin ünlü Stonehenge yapısının benzeri, Michigan Gölü’nün derinliklerinde yer alıyor. Traverse Koyu’nun 36 metre altında bulunan bu taş dizilimi, arkeologlar tarafından “Drop 45 Drive Lane” olarak adlandırılıyor. 8 metreye 30 metre büyüklüğünde olan bu taş dizisinin amacını hala bilmiyoruz. Ancak en ilginç detaylardan biri, taşlardan birinde yer alan mastodon çizimi (mamut); bu çizim sayesinde yapının 9.000 yıl öncesine ait olduğunu anlıyoruz. Bu taş dizisi, bölge henüz sular altında değilken avlanma amacıyla kullanılıyor olabilir. Ancak kesin bir açıklaması hala yapılamıyor.
2. Nazca çizgileri
Güney Peru’daki Nazca Çölü’ne kazınmış dev çizgiler, 1500’lerden beri insanları hayrete düşürüyor. Uzaydan bile görülebilen bu şekillerin işlevine dair çeşitli teoriler var; kimileri bu çizgilerin dini ritüellerle alakalı olduğunu düşünürken, bazıları uzaylıların iniş noktaları olabileceğini öne sürüyor. MS 500-200 yılları arasında yapıldığı düşünülen bu çizimler, çoğunlukla hayvan ve bitki motifleri içeriyor. Çöl kumlarına işlenmiş bu dev çizgiler, 1994’te UNESCO Dünya Mirası listesine girdi.
3. Gize’nin büyük piramidi
Mısır’daki Gize Piramitleri, yaklaşık 4.600 yıl önce inşa edilmiş olmalarına rağmen hala gizemlerini koruyor. 137 metre yüksekliğindeki bu devasa mezar yapısının nasıl inşa edildiğine dair çeşitli teoriler mevcut. Taş blokların taşınma yöntemi, kaldırma teknikleri ve piramidin detaylı işçiliği, modern mühendisleri bile şaşırtmaya devam ediyor. Bu dev yapı, insanın yaratıcı gücünün bir simgesi olarak bilinse de yapılış süreci tam anlamıyla çözülebilmiş değil.
Türkiye’nin güneyinde, Şanlıurfa yakınlarında bulunan Göbeklitepe, insanlık tarihini yeniden yazdıran bir keşif olarak kabul ediliyor. 12.000 yıl öncesine dayanan bu alan, tarımsal devrimden önce inşa edilmiş tapınak benzeri yapıları içeriyor. Göbeklitepe’nin, insanların avcı-toplayıcı bir yaşamdan yerleşik düzene geçişindeki rolü tartışılıyor. Peki, bu yapı tam olarak ne amaçla inşa edildi? Şu anki teoriler, buranın dini ritüeller için kullanılan bir toplanma alanı olabileceğini işaret ediyor.
Çin’in ilk imparatoru Qin Shi Huang’ın mezarını koruyan Terracotta Ordusu, binlerce pişmiş toprak askerden oluşuyor. Bu dev mezar henüz tamamen açılmadı, çünkü eski metinlere göre mezarı koruyan tuzaklar olduğu düşünülüyor. Örneğin, metinlerde “cıva nehirleri” ve davetsiz misafirlere tuzaklar kuran yay mekanizmalarından bahsediliyor. Gelecekte daha ileri teknolojilerle mezarın daha güvenli bir şekilde keşfedilmesi umuluyor.
Stonehenge, gizemli antik keşifler dendiğinde ilk akla gelen yapılardan biri. Stonehenge, İngiltere’nin güneyinde yer alan ve dev taş bloklardan oluşan bir yapı. Bu yapı hakkında hala bilinmeyen çok şey var. Bilim insanları, Stonehenge’in ne zaman ve kim tarafından yapıldığını kesin olarak tahmin edemiyor. En büyük gizem ise, bu dev taşların nasıl taşındığı ve yerine nasıl yerleştirildiği. Bu gizemli anıt, tarih öncesi dönem insanlarının yeteneklerini gözler önüne seriyor.
Yunanistan’ın Antikythera adası yakınlarında 1901 yılında bir gemi enkazında bulunan bu mekanizma, antik dönemin en gelişmiş teknolojik cihazlarından biri olarak kabul ediliyor. MÖ 87 ile MÖ 150 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen bu cihaz, güneş ve ayın hareketlerini izleyip hesaplamalar yapabilme kapasitesine sahip. Ancak kimin tarafından ve nasıl yapıldığı hala bir sır.
1930’larda keşfedilen Kosta Rika’nın taş küreleri, çapları birkaç santimetreden iki metreye kadar değişen neredeyse kusursuz kürelerdir. MS 500-1500 yılları arasında bu bölgede yaşayan Diquís halkı tarafından yapıldığı düşünülüyor ancak amaçları hala bilinmiyor. Kimilerine göre bu küreler statü sembolü olarak kullanılmış, kimilerine göre ise astronomik amaçlarla yapılmış.
9. Casa Grande harabeleri
Bilim insanlarının açıklayamadığı gizemli antik keşifler yazımızın sonuna geldik. Arizona, Coolidge’deki Casa Grande Harabeleri, MS 1350 civarında Hohokam halkı tarafından inşa edilmiş büyük bir yapı. Dev bir apartman binasına benzeyen Casa Grande, çeşitli teorilere göre astronomik gözlemevi, tören merkezi veya ticaret merkezi olarak kullanılmış olabilir. Ancak, bu yapı muhtemelen kötüleşen çevre koşulları nedeniyle MS 1450’de ansızın terk edilmiş.
