Geçtiğimiz temmuz ayında kaybettiğimiz usta çizer Galip Tekin’in çizgi öyküleri 11 bölüm halinde Star TV’de yayınlanmıştı. Galip Tekin’in kaotik ve fantezi ile birleşen hikayeleri dizi olarak ekranda harika sahneler izlememizi sağlamıştı. Ne yazık ki bu dizi kısa sürmesine rağmen başarıyı yakalamıştı.
Puhu TV bu dizinin bölümlerini arşivinde barındırıyor. İzlemek isteyenler için iyi bir seçenek.
Sizlere bu güzel diziyi izlemek için 11 sebep olarak her bir bölümü gösterebileceğimizi düşündük işte bölümler hakkında bazı bilgiler. Bizi okumaya devam edin.
1. Bölümde Haluk Bilginer ve Şevval Sam başrolü paylaşıyordu.
1. Bölüm yanı sıra sonraki 10 bölümde de kaliteli oyunculuklar göz doldurmaktaydı. Galip Tekin’in çizgi öykülerinden daha önce okumuşsanız zaten biliyorsunuzdur. Karakterlerin akıl sağlığı her zaman yerinde değildir. Bütün hikayelerinde bu böyle olmasa da karakterlerin bu karanlık yönlerini yansıtmak her oyuncu için kolay bir şey değildir.
2. Bölümde Altan Erkekli ile toplumsal yaraya sert bir dokunuş.
2. Bölümde Altan Erkekli’nin usta oyunculuğunu gösterdiği rolü ise bir babanın kızını nasıl kısıtladığını ve daha sonra iyice sarpa saran olayların gelişip sonuçlandığını izlemiştik.
3. Bölümde Cem Özer’in çılgın bir sevgiliyi oynadığını izledik
3. Bölümde bir sevgili ne kadar kıskanç olabiliyorsa Cem Özer o kadar kıskançtı ve elinde silahı da vardı. Dizinin her bölümünde tavan yapan adrenalin bu bölümde bir ilişki ve reklamcı bir adam üzerinden ilerlemişti.
4. Bölümde aşkın gözü kördü.
4. Bölümde kendisinden ayrılan sevgilisi Alperi (Kaan Urgancıoğlu) unutamayan Kadriye (Irmak Ünal) acaba eski sevgilisinin geri dönmesi için ne tür acayiplikler yapar? Neler olur? Aşkın gözü gerçekten kör müdür? bu soruların cevabını bulmak isterseniz 4. Bölümde saklı.
5. Bölümde ise bir intikam söz konusuydu…
5. Bölümde Tamer Karadağlının canlandırdığı çok zengin karakter Yakup, kendisini tekerlekli sandalyeye mahkum eden kadından intikamını almak için kendine alternatif yöntemler bulmaya çalışır ve seri katil olan Halo’yu bulur. Dizinin olay örgüsü Galip Tekin’in anlatışını fazla bozmadan ekrana aktarılan dizinin sürükleyiciliği görülmeye değerdi.
6. Bölümdeki Levent Üzümcü ve saykodelik halleri.
Selçuk, bir sene önce Zuhal isimli bir kızla tanışır. Garip davranışları olan bu kız Selçuk’un ilgisini çekmiştir. İçini bir kurt gibi kemiren merak duygusuyla onunla yakınlaşmanın planlarını yapar. Baş başa kaldıklarında Zuhal’in sırlarıyla yüzleşir ve gördükleri karşısında dehşete düşer. Öğrendiği bu sırlardan sonra Selçuk’u gerilim dolu dakikalar bekler. Ama asıl şoku gecenin sonunda yaşayacaktır. Levent Üzümcü gibi tatlı bir insan bu kadar gerebilmesi gerçekten ilginç ama öyle sayın okurlar.
7. Bölümde ise Galip Tekin konuk oyuncu olmuştu.
Galip Tekin’in ressamlık yeteneğini sattığı bu bölümde hikayelerin sahibi olan usta çizer de oynamıştı ve onu tanıyanları bir nebze gülümsetmişti. Tabii hikayenin gerginliğine tutulmamışlarsa.
8. Bölümde kumarbazlık dünyasına farklı bir bakış.
Fabrika işçisi Salim’in, kumar tutkusu yüzünden borçları dağı aşmıştır. Eşi, iki çocuğunu alıp baba evine döner. Borcundan kurtulup, eşini geri kazanabilmek için, patronunun teklifi ile son bir kumara kalkışır. Ama bu onun için felaketin başlangıcı olacaktır.
9. Bölümde farklı bir hava yaratan fantezi-mit karışımı bir öyküyü izlemiştik.
20’lerinde genç ve güzel çingene kızı Rakkase, ormanın kıyısında yaşlı ninesi ile beraber yaşar. Hayatta varoluş nedeni, her dolunayda ortaya çıkan canavarı dansı ve güzelliği ile etkilemektir. Ninesi ona ulvi görevini öğretmiş ve onu yetiştirmiştir. Kör ninesi de Rakkase dans ederken ona eşik eder. Köylüler onların yaptıkları bu ayinlerden rahatsız olurlar ve bütün yaşananlara son vermek için çingene kampına giderler.
10. Bölümde ise şaşırmayacağımız şekilde bir karakter daha kendini kaybediyordu.
Selim, profesyonel bir hırsızdır. Kendisini dünyanın en şanslı hırsızı olarak gören Selim bu şansını, küçükken babasının götürdüğü bir üfürükçüden aldığını düşünür. Üfürükçü üfürürken tek bir şart koşmuştur: “Kan dökmeyeceksin!” Selim de onun bu sözünü bu yaşa kadar tutmuş, kan dökmemek için sivrisinek bile öldürmemiş, bunun da semeresini görmüştür. Ta ki o şanssız güne dek.
11. Bölümde müzik ile vahşetin birleşmesine tanık olmuştuk.
Yirmi sekiz yaşında genç bir baterist olan Ethem, Moby Dick adlı grupta çalar. Babası Adana’nın bir köyünde ramazan davulcusuyken, çaldığı davulla insanları intihara ve cinayete teşvik ettiği iddiası ile linç edilmiştir. Ethem, senelerdir babasının intikamını almak için, babasının çaldığı gibi davul çalmaya çalışır. Amacı, babasını öldürenlerden öcünü almaktır.
Bonus: Hayko Cepkin
Hayko Cepkin’in sunumuyla gerilim dozunun tavana vurması ise ekstra bir etmen.