Aaron Philip bu yaz Elite Model Ajansı ile anlaşma imzalayan ilk siyahi, trans ve engelli model olarak tarih yazdı. Ve bu daha sadece başlangıç.
Hepimiz gibi Philip Aaron da zorluklarla karşılaştı
Büyümek 17 yaşındaki Aaron Philip için bir eziyetti. Aaron doğuştan serebral palsi adında motor becerileri etkileyen ve genellikle tekerlekli sandalye kullanmayı gerektiren bir hastalıkla doğdu. Ailesinin şimdi Bronx’ta bir apartmanı var ama bundan iki yıl önce Aaron’un pahalı ilaçlarının faturasından dolayı evlerini bırakıp sığınağa yerleşmek zorunda bırakılmışlardı.
Her şeye rağmen hayata dair her zaman umutları vardı ve pes etmedi
Zorluklara rağmen, Philip VICE’a attığı mailde hayata her zaman olumlu baktığını söylemiş. 14 yaşında, This Kid Can Fly: It’s About Ability NOT Disability adında bir biyografi yazarak büyürken karşılaştığı ve engelli olmanın getirdiği zorlukları yazmış. Aaron o yıl aynı zamanda kendisinin cinsel yönelim ve biyolojik cinsiyetten bağımsız olduğunu ve kendisine ‘onlar’ olarak hitap edilmesi gerektiğini duyurmuş.
Bizler gibi bazen Aaron da ailesi tarafından desteklenmedi
Aaron “Ailemin verdiği tepki hoş değildi, ama erkek kardeşim Aren benim en başından beri destekçimdi” diyor. Philip şu an kendisini engelli, hiç bir cinsiyet normuna uymayan bir trans kadın olarak tanımlıyor. Artık ailesinin onun yeni kimliğini kabullendiğini de belirten Aaron şunları söylüyor: “Ailem hala ayak uydurmaya ve öğrenmeye çalışıyor, yani bu bizim günden güne yavaşça kabullendiğimiz bir gerçek, ama yine de benimle gurur duyuyorlar.”
Ama çalıştı, çabaladı ve başardı
Bu Temmuz, Philip Elite Model Ajansıyla imzalayan ilk siyahi, trans ve engelli model oldu. Philip Instagram hesabı sayesinde keşfedilmişti. New York Moda Haftasında profesyonel olarak modellik yaptıktan sonra modaya yeni bir soluk getirdi ve diğer marjinal insanlara değişikliğin ne olduğunu göstermiştir.
Hatta Aaron kendisi gibi farklı olan bir sürü insan için sektörün değişmesine katkıda bulundu
https://www.instagram.com/p/Bn7EwErHbfZ/?hl=tr&taken-by=aaron___philip
Moda sektörü değişikliklere çok açık bir sektör olarak bilinmez. Kurgu olmasına rağmen, The Devil Wears Prada(Şeytan Marka Giyer) bize bir şey öğrettiyse o da Anne Hathaway gibi beyaz, zayıf, engeli olmayan, güzel, trans olmayan bir kadın bile dışlanmış hissedebilir.
The Fashion Spot’un yaptığı bir açıklamaya göre, podyum artık yavaş yavaş farklılıklara yer vermeye başladı. New York Moda haftasında podyumda beyaz olmayan, büyük beden, trans ya da 50 yaşın üstünde modeller gördük. Susannah Hooker, Elite Model Ajansı’nın görsel direktörü, ajansların farklılıkları desteklemesinin önemi şu şekilde vurguluyor: “Artık tatlı bir yüze sahip olmak yeterli değil. Modeller yavaş yavaş influencer olmaya başlıyor ve bu beraberinde onlara bir sosyal sorumluluk görevi getiriyor. Özellikle de genç nesile.”
Philip şu an Instagramda zamanla elde ettiği başarısını gururla paylaşıyor. Yakın zamanda paylaştığı bir fotoğrafta kafasını hafifçe yan tutarak kameraya ateşli bir şekilde bakmanın yanı sıra, elinde gelişi güzel tuttuğu kupa asıyla 33.000 takipçisine ilgi gösteriyor. Cazibeli fotoğraflarının yanı sıra trans ve engelli insanların farkındalığını arttırmaya kendini adamış durumda.
Bu yolda yalnız olmadığının her zaman farkında oldu
Philip, Naomi Campbell’i podyumun tozunu attırırken görmenin kendisine ilham verdiğini söylüyor, ama hala daha yapılacak çok fazla şey olduğunun farkında. Hooker VICE’a “Bunun basit bir yol olmadığının farkına vardım, değişiklik bir gecede gerçekleşen bir şey değil” diyor. “Aaron’un inanılmaz bir vizyonu ve sesi var. O çok ilham verici, ve ben Aaron’un podyumuna kabul etme riskini alacak bir tasarımcıyı dört gözle bekliyorum.”
Çoğu insana önemli olanın kalıplara uymak değil, kendimizi güzel ve rahat hissetmenin önemli olduğunu öğretti
Aaron’a göre trans kadınlar hakkında yanlış bilinen bir şey var, o da insanların trans kadınları normal kadınlarla aynı kalıba sokmaya çalışması. Philip’e göre bu, basit değişikliklerle çözülebilecek bir şey.
Giyimin trans insanlar için de trans olmayan biri kadar önemli olduğunu vurguluyor.
Aaron diyor ki: “Trans insanlar olarak bizim giymeyi tercih ettiğimiz kıyafetler halkı direkt etkiliyor ve bizim cinsiyet seçimimizi onlara eşsiz bir şekilde gösteriyor. Çoğumuz için bu çok değerli ve güzel.” Kendisini giyerken en rahat hissettiği kıyafetin spagetti askılı sade bir elbise olduğunu ifade ediyor. Böylece daha çok kendisi gibi hissediyormuş, çünkü hem basit hem de geleneksel olmayan bir şekilde Feminen olduğunu düşünüyormuş.
Engellerin aslında insanları yapmak istediği şeylerden alıkoyamadığını gösterdi
Philip engelinin kendisi için bir engel olmadığını söylüyor. Engeli olmayan insanlarla birlikte modellik seçmelerine gitmek onun gözünü korkutmuyor. Ona, bu sadece insanlar garip bir şey söylerse ya da garip bir şekilde davranırsa tuhaf hissettirirmiş. “Ben artık izole edilmiş hissetmiyorum çünkü ben kendi içimde eşsiz ve benzersiz olduğumu biliyorum. Eğer birisi negatif bir şekilde davranırsa, bunun sadece fiziksel engelli insanlara karşı önyargı olduğunu biliyorum” diyor Philip.
Son olarak da hepimize ilham oldu
Önyargıları düşünerek korkmak sadece Philip’in moralini bozacağı için enerjisini buna harcamadığını söylüyor. “İşe alınmama sebeplerim daha farklı olabilir. Jüriler adaletsiz ya da ayırıcılık yapan insanlar olabilir. Yine de ben sistemde kullanıp atılabilir bir vücut olarak var olmuyorum. Bu benimle aynı durumu yaşayan bütün herkes için geçerli. Sadece oraya gidin, elinizden gelenin en iyisini yapın ve kendinizden kimse ya da hiç bir şey için taviz vermeyin.”
Kaynak; 1