Sinema, modern yaşamın hızlı temposundan kısa bir süre de olsa uzaklaşabilmek, keyifli birkaç saat geçirebilmek adında başvurulabilecek en etkili araçlardan biri. Ancak “yedinci sanat,” yalnızca basit bir eğlence aracı değil. Sanata dair pek çok farklı unsurun ustalıkla bir araya getirildiği bazı filmler hayata dair ilginç sorgulamalar yapmanıza ve hatta kendinizi, yaşamı ve dünyayı farklı bir açıdan görmenize olanak sağlayabilir. Peki nerdeyse sonsuz sayıdaki filmlerin arasında, hangilerini izlemeli? İşte hafta sonu ne izlesek, sorunuza yanıt olabilecek birbirinden güzel film önerileri.
1. Ghahreman – Kahraman (2021) – IMDB: 7.5
Haftalık film önerileri listemizin ilk sırasında, İran sinemasının yetiştirdiği en önemli yönetmenlerden Asghar Farhadi’nin 2021 yapımı Ghahreman filmi var. 74. Cannes Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’nü Juho Kuosmanen’ın Hytti Nro 6 (6 Numaralı Kompartıman) filmiyle paylaşan Ghahreman, Farhadi’nin kadrajını yeniden İran’a çevirdiği yapım olarak dikkat çekiyor. Senaryosu da Farhadi tarafından yazılan filmde Amir Jadidi, Mohsen Tanabandeh ve Fereshteh Sadre Orafaee gibi oyuncular yer alıyor.
Ghahreman, Farhadi sinemasında pek çok başarılı örneğine rastladığımız “ahlaki çatışma” konseptini, ödeyemediği borçları yüzünden hapse giren Rahim’in (Amir Jadidi) sıra dışı hikâyesi ile aktarıyor…
Hapishaneden iki günlük izin alarak dışarıya çıkma imkânı bulan Rahim, bu süreçte borcunu ödeme ve özgürlüğünü kazanma imkânına da sahip olur. Ancak vicdanı ve bazı talihsizlikler nedeniyle bu fırsatı değerlendirmez. Fakat bu durum Rahim’in sıra dışı bir kahramana dönüşmesine neden olacaktır…
2. Dylda – Uzun Kız (2019) IMDB: 7.2
Modern Rus sinemasının dikkat çeken yönetmenlerinden Kantemir Balagov, 2019 yapımı savaş-dram filminde izleyiciye sıra dışı bir anlatı sunuyor. Oyuncu kadrosunda Viktoria Miroshnichenko, Vasilisa Perelygina, Andrey Bykov, Igor Shirokov, Konstantin Balakirev ve Kseniya Kutepova gibi isimlerin yer aldığı film, aralarında Cannes Film Festivali’nin “Belirli Bir Bakış” ödülü de dâhil olmak üzere pek çok önemli ödül almayı başardı.
Haftalık film önerileri listemizin ikinci sırasında yer alan Dylda, son dönem Rus sinemasının en çarpıcı yapımları arasında gösteriliyor. II. Dünya Savaşı’nın sonlarında, Sovyetler Birliği’nin soğuk ve karanlık atmosferinde geçen filmde, savaşın ardından hayatlarını yeniden inşa etmeye çalışan Iya Sergeyevna (Viktoria Miroshnichenko) ve Masha (Vasilisa Perelygina) isimli iki arkadaşın hikâyesi anlatılıyor.
Ancak sıra dışı bir dış görünüme ve bazı zihinsel sorunlara sahip olan Iya ile savaş atmosferini bizzat cephede deneyim ettikten sonra ülkesine dönen Masha’nın öyküsü, yaşadıkları trajik olayların ardından hayli ilginç ve çarpıcı bir hal alıyor…
3. Los Versos del Olvido – Unutulmuş Dizeler (2017) – IMDB: 6.5
Hollanda, Fransa ve Almanya ortak yapımı Los Versos del Olvido filminin yönetmen koltuğunda Alireza Khatami oturuyor. Filmin oyuncu kadrosunda ise Juan Margallo, Tomás del Estal, Manuel Morón ve Itziar Aizpuru gibi oyuncular yer alıyor. Gösterime girdiği yıl Venedik, Rotterdam ve Sao Paulo’daki festivallerden ödülle ayrılan Los Versos del Olvido, çok sayıda sinemaseverin beğenisini kazanmıştı.
Filmde, Şili’nin başkenti Santiago’daki ücra bir morgda çalışan yaşlı bir adamın, şehirdeki protesto gösterileri sonucunda öldürülen kimliği belirsiz genç bir kadına bir cenaze merasimi düzenleyebilmek için verdiği mücadele ve bu uğurda çıktığı sıra dışı yolculuk anlatılıyor…
4. Nabarvené ptáče – Boyalı Kuş (2019) – IMDB: 7.3
Polonya asıllı Amerikalı yazar Jerzy Kosinski’nin aynı isimli kitabından beyaz perdeye aktarılan film, Çek yönetmen Václav Marhou imzası taşıyor. Filmin oyuncu kadrosunda yer alan Petr Kotlar, Harvey Keitel, Stellan Skarsgård ve Barry Pepper gibi isimler sergiledikleri başarılı performanslarla, yapımın kendi türü içerisinde özel bir konuma yükselmesine önemli katkı sağlıyor.
Václav Marhou, 2019 yapımı savaş-dram filmiyle izleyiciyi savaş sonrası Doğu Avrupa’sının ilkel bir bölgesinde, tek başına yaşam mücadelesi veren bir çocuğun macerasına “tarafsız bir şekilde” tanık olma imkânı sunuyor. İzleyici ile buluştuğu dönemde çok sayıda sinema eleştirmeninden geçer not alan filmin, bazı izleyiciler için rahatsız edici bulabileceği gerçekçi sahneler barındırdığını hatırlatmakta fayda var.
5. Caché – Saklı (2005) – IMDB: 7.3
Korku-gerilim türündeki başarılı filmleri ile bilinen Avustralyalı yönetmen Michael Haneke, 2005 yapımı Caché filminde neden “usta” bir yönetmen olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Fransız sinemasının önemli oyuncularından Daniel Auteuil ve Juliette Binoche, filmde mutlu bir evlilik süren bir çifte hayat veriyor…
Ancak çiftin yaşamı, evlerine gönderilen gizemli kasetlerle bütünüyle değişiyor. Oldukça rahatsız edici bazı çizimlerle gelen bu gizemli kasetlerde ise ailenin gündelik yaşamdaki görüntüleri yer alıyor! Ancak ardı arkası kesilmeyen kasetlerin içeriği, ailenin kişisel yaşamlarına ve geçmişlerine odaklanmaya başladıkça, gerilimin boyutu ve temposu da artıyor…
6. Hungry Hearts – Aç Kalpler ( 2014) – IMDB: 6.4
İtalyan yönetmen Saverio Costanzo imzası taşıyan 2014 yapımı Hungry Hearts ilk etapta Jude (Adam Driver) ile Mina (Alba Rohrwacher) arasındaki “ilk görüşte aşka” odaklanıyor…
Birbirlerinden oldukça farklı kişilik özelliklerine sahip olan ikili, milyonlarca insanın yaşadığı devasa New York’ta tesadüfen tanışıyor. Üstelik ikili arasındaki farklılık, mutlu birlikteliklerinin kaynağı haline geliyor. Kısa süre içerisinde evlenmeye karar veren çiftin huzur dolu günleri ise kucaklarına aldıkları çocukları yüzünden sona eriyor!
Sıcak bir aşk hikâyesi şeklinde başlayan film, çiftin çocuk yetiştirmek konusundaki farklı yaklaşımlarının yarattığı çatışmalar ve gerilim nedeniyle bambaşka bir kimlik kazanarak, aşk ve ebeveynlik kavramlarını farklı bir perspektiften inceliyor.
7. Fehér Isten – Beyaz Tanrı (2014) – IMDB: 6.9
Macar yönetmen Kornél Mundruczó tarafından yönetilen Fehér Isten haftalık film önerileri listemizin en ilginç yapımlarından biri. Başrollerinde Zsófia Psotta, Sándor Zsótér, Lili Horváth gibi isimlerin yer aldığı film oldukça sıra dışı dostluğa, zorlu bir hayatta kalma mücadelesine ve umut dolu bir “arayış” öyküsüne odaklanıyor…
Anne ve babası ayrı yaşayan 13 yaşındaki Lili ( Zsófia Psotta) annesinin bir yurt dışı seyahatine çıkması sebebiyle babasının yanına taşınır. Elbette en yakın arkadaşını, Hagen isimli köpeğini de yanında götürür. Ancak Macaristan’da melez köpek sahiplerine ağır vergi yükü getiren bir yasa, sokakların melez köpeklerle dolmasına neden olmuştur. Ne yazık ki Hagen de sokağa atılan talihsiz köpeklerden biridir…
Fehér Isten, hikâyenin merkezinde yer alan iki karakterin (Lili ve Hagen) yaşamlarındaki kesitleri etkileyici bir şekilde beyaz perdeye aktarıyor. Mundruczó, Lili’nin çok sevdiği köpeğini bulma macerası ile Hagen’in tamamıyla yabancı olduğu bir dünyada verdiği hayatta kalma mücadelesine aynı anda odaklanarak, kendine özgü bir sinema dili oluşturmayı başarıyor.