1980’lerde Amerikan popüler kültür trendleri, tüm dünyayı etkisi altına almıştı. Bu yıllar özellikle kablolu televizyon yayınlarının ve alışveriş merkezlerinin yayılmasına şahit oldu. Bu gelişmeler aslında toplumdaki derin sosyal, politik, teknolojik ve medya eğilimlerine bir ışık tutuyordu. İşte dünyanın değiştiği yıllarda kendinden bahsetmeyi başaran ve 80’li yıllara damgasını vuran 5 popüler kültür trendi..
Güçlü giyinme trendi: Power dressing
O zamanlardan bugüne kadar gelen omuz vatkaları power dressing adı verilen akımı iyi bir şekilde anlatıyor. 1980’li yıllarda bu stil podyumlara, film setlerine ve hatta ofislere kadar girmişti. Büyük beden kruvaze elbiselerden ipek kravatlara kadar power dressing 80’li yıllarda altın çağını yaşadı. 80’li yılların kadınları, güçlerini ifade etmek için maskülen bir tarz benimsiyordu. Bu stili First Lady Nancy Reagan ve küresel ikon Prenses Diana’nın da benimsemesi, tahmin edersiniz ki yeni bir akımın başlamasına neden oldu. Giorgio Armani, Thierry Mugler ve Calvin Klein gibi dönemin başarılı tasarımcıları, takım elbiseyi power dressing stili ile yeniden tanımladı. Bu zamanlarda Amerika’da kadınların iş hayatına atılması da ivme kazanıyordu. 1981’de ilk kadın yargıç olan Sandra Day O’Connor atanmıştı. Üç yıl sonra, ABD Temsilcisi Geraldine Ferraro, büyük bir parti için ilk kadın başkan yardımcısı adayı oldu ve bu ismi Amerika’nın ilk uzaya çıkan kadını olan Sally Ride izledi. 1986’da halkın gönlünü çalan Oprah Winfrey, diğer kadınları kendi ayakları üzerinde durmaya teşvik ederek kendi talk show’unu hazırlayan ilk kadın oldu.
Yemek ve eğlencenin buluşması: Eatertainment
1980’lerde video oyunları, “Centipede” ve “Pac Man” piyasaya sürüldü. Hemen ardından efsanevi Street Fighter popülerlik kazandı. Atari oyunları, çocukları ve gençleri kitleler halinde alışveriş merkezlerine çekiyordu. Aynı kitlenin en sevdiği yemek ne olabilirdi? Tabii ki pizza. Böylece, Atari’nin kurucu ortağı Nolan Bushnell, animatronik hayvanlarla servis edilen ve video oyunlarıyla dolu bir aile restoranı açmaya karar verdi. Bu restoranda pizza servis ediliyordu. Ardından benzer konsepte sahip birçok mekan açıldı. Böylece hem yemek hem de eğlence anlamına gelen Eatertainment akımı başlamış oldu.
Müzik göze hitap etmeye başladı
MTV yayın hayatına başladığında, ilk müzik klipleri de popüler olmaya başlamıştı. Kliplerin konsepti günümüze göre oldukça uçuk olsa da bunlar müziğin geleceğini ve sanatçıların bakış açısını derinden değiştirdi. Prince, Michael Jackson, Cyndi Lauper, Boy George ve diğerleri, genellikle manşetlere çıkan ve engelleri aşan kavramsal videolar hazırladılar. Jackson’ın “Thriller” için hazırladığı 13 dakikalık kısa film/müzik videosu türünün ilk örneğiydi. Birdenbire bir sanatçının görünüşü, görsel hikaye anlatma yeteneği, dans becerileri ve moda anlayışı, vokalleri kadar önemli hale geldi. Whitney Houston’ın renkli “I Wanna Dance With Somebody” parti elbiseleri, Rod Stewart’ın tüylü “Forever Young” saç modeli, Janet Jackson’ın “Rhythm Nation” askeri tarzı ve daha fazlası anında trend oldu. Görünüşe göre, kanalın zamanlaması para kazanmak için de iyiydi. Smithsonian Magazine’e göre, kablo TV 1989’a kadar 53 milyon aboneye ulaştı ve kısa sürede MTV dünyada aranan bir kanal haline geldi.
Alışveriş merkezlerinde yemek yemek 80’li yıllarda trend oldu
Alışveriş merkezleri popüler hale gelmeden önce alışveriş ve yemek anlayışları farklıydı. İnsanlar alışveriş yaptıktan sonra yemek yemek için başka bir yere giderdi. Şimdiyse alışveriş merkezlerinde yemek yemek oldukça normal. O yıllarda Amerika’da alışveriş merkezi sahipleri, alışverişten yorulan müşterilere karbonhidratı yüksek lezzetli yiyecekler servis eden bir yemek alanı oluşturmaya karar verdi. O zamanlarda mega dilim pizzalarıyla Sbarro, yağlı Çin yemekleriyle Panda Express ve birbirinden farklı fast food zincirleri ilgiyle karşılandı.
Oyuncak çılgınlığı altın yılını 80’li yıllarda yaşadı
Amerika’nın yaz sıcaklıklarda binlerce insan gece boyunca sıraya girdi ve saatlerce bekledi. Ne için? Oyuncak. Şimdi kulağa ilginç gelse de 80’li yıllarda oyuncaklar tam anlamıyla altın çağını yaşadı. Sanatçı Xavier Roberts’ın buluşu olan bebekler, 1983 yazında mağaza raflarına çıktı ve üretilen 2 milyon oyuncağın tamamı satıldı. Oyuncak şirketi bu talebi karşılamak için hızla çalışırken, oyuncak bebekleri hemen satın almak isteyenlerin kavgaları ve diğer şiddet olayları gazetelerde haber olmaya başladı. The New York Times, 1.000 kişinin bir oyuncak mağazana akın ettiğini yazdı. Pennsylvania, Wilkes-Barre’daki bir mağazada oyuncak almak isteyen bir kadının bacağı kırıldı ve dört kişi de yaralandı. O sırada elinde beyzbol sopası tutan yönetici, hayatının tehlikede olduğu açıklamasını yaptı. Oyuncak çılgınlığı, insanların şiddete başvurmaktan geri durmadığı bir hal almıştı.
İlginizi çekebilir:
Ceasar’dan Nelson Mandela’ya: Dünya Liderlerinin Başlattığı 10 Moda Trendi
Kaynak 1