Konuk yazarımız Tolgay Fıçıcı listeledi. Haberiniz olsun.
Bugüne kadar 1000 tane ‘aman 80’ler böyleydi’, ‘aman şöyle güzeldi’, ‘öyle jan janjanlıydı’ hikayesi duydunuz. E kardeşim, hiç mi kusuru yoktu bu 80’lerin? ‘Len o zaman bizdeki bu travmaların nedenleri ne?‘ diye düşünüyorsunuz değil mi? Buyurun size nedenleri…
1. Anne terliği
Ah o plastik pazar terliği yok mu? Ne yere bakan yürek yakandı o… Kaç can yaktı kim bilir… Uçabileni daha da makbuldü. Terlik, terlik değil, Tomahawk mübarek…
2. Komşunun ağacından meyve toplamak
Biz ağaca dalmaktan, komşu bizi yakaladıkça dövmekten sıkılmadı… Hasan amca, sen toplamıyorsun, bize de bırakmıyorsun. Çürüyor işte dalında, yazık! Nimettir o…
3. Pazardan giyinmek
Öyle kot pantolon alınacağı zaman ‘501 – meşyüzbir’ krizleri yoktu. Babalar gibi pazara gider, o hafta ne gelmişse onu giyerdik… Herkesin aynı şeyi giydiği bile oluyordu. Toplu Kızılay yardımı gibi düşünün. Tuhaftı lan…
4. Tek tip insan
Okullardaki aynı tip saç zorunluluğu, bir dönem çocuklarının feci zevksiz olmasına neden oldu. Zaten pazardan giyiyorsun, bir de tek tip saçla dolaş. Ne olacaktı ya? Neden acaba o zamanlardan kalan ünlü modacımız pek yok? Bilmem, neden yok???
5. ‘Önümüzdeki kamyonu takip et!’
Bugünkü kadar yaygın değil o zaman uçakla seyahat etmek. Uçamıyoruz, yollar feci, git gidebilirsen… Arabayla başka şehirdeki akraba ziyaretleri Frodo’nun yüzüğü dağa götürmesi gibi maceralı geçiyordu. Yolda yaşlanıyordun yeminle!… Hele önüne bir kamyon çıktı mı, bittin. 5 km’lik konvoy…
6. Muz yiyenin havasından geçilmediği günler
Çikita, bu zamanın pırlantası gibiydi. Arkadaşlar arasında muz yemiş olanlara farklı davranılırdı… Bütün kızlar onların peşindeydi.
7. ‘Sen istiyor duş, o zaman kaynatacak kazan!’
Haftada bir kazan kaynar, sırayla banyo yapılırdı. O kazan yandığında, yıkandın yıkandın yoksa bir hafta beklerdin. E ortalık bit kaynıyordu haliyle. “Ah, şekerim sabah duşumu alamadım, üzerimde bir ağırlık var” cılar henüz yoktu.
8. ‘Eti senin, kemiği benim’
Zamanın büyükleri biraz psikopattı. Çocuğunu okula veya işe teslim ederken bol keseden savururlardı bu lafı. Walking Dead daha ortada yokken bu cümle tüm Türk çocuklarının has kabusuydu, “Allah’ım sana geliyorum, nereye gidiyorum lan ben?” diye düşünerek geçirilen günlerin hepimizde izi var… Hepimiz bir yerde çıraklık yaptık. Ha kötü mü oldu? Bence olmadı…
9. Isınma kaynağı olarak, İçlik
Her yer doğal gazın o muhteşem sıcaklığıyla 30 derece değildi tabii. Isınma bulunduğunuz alandaki sobanın çapı/metre kare hesabı ile yapılırdı. Kapsama alanı (GSM değil, soba!) içindeysen sorun yok, dışındaysan donacaksın başka yolu yok!
İçlik ne bela bir şeydi. Hele sıkışık halde tuvalete gittiysen iki katı dert olurdu. Şimdiki gibi, kış günü ofiste kısa kollularla gezen artistler yoktu…
10. Oralet
80’lerin çocukları bugünkü sosyetik kahve jargonuna uyum sağlayamadıysa bunun nedeni oralettir. Kahveciye gidip “hoka moka, mint şurup, tall, non fat” diyemez durumdayız. 80’lerde; daha dükkana, kahveye adım attığınız anda oralet yanınıza gelirdi. Kendi irademizle bir şey isteyemedik ki kahve kültürümüz olsun. Biz de isterdik lattelerimizi janjanlı şekilde baristalardan isteyelim. Ama olmadı.
Bu arada oraletli latte niye yok yahu? Oralet deyince şu videoyu da atlamak olmaz.
11. Sıkı can iyidir…
Şimdi çocuklarımız sıkılmasın diye aktivite manyağı olduk. Bütün incik boncuk gösteri, sirkleri doldurduk. Günümüz durumunun özeti bu. Halbuki 80’lerin çocukları sıkılmazdı. Ne ahım şahım oyuncakları vardı ne de jeton manyağı aktivite merkezleri. Ama pek sıkılmazlardı işte.
Canı sıkılan da, “sıkı can iyidir çabuk çıkmaz, canı sıkılan karı / koca ister” laflarını yer otururdu oturduğu yere. Öyle “aman bizim oğlan sıkılıyormuş” şeklinde gelişim uzmanı filan gezilmezdi.
12. Kuduz korkusu
Ya kardeşim, ne bela ne uyuz bir şeydi o. Hiç olmadığı durumda bile her hafta birkaç çocuk kuduz aşısına başlardı. Memleket açık hayvan barınağı olduğu için (o zamandan bu zamana bir şey değişmedi sadece köpeklerimiz artık daha sosyetik. Küpeleriyle etrafta salına salına dolaşıyorlar.) sürekli birileri ısırılıyordu.
Bir de kuduz konulu bir film vardı ki, bambaşka bir çocukluk travması. Çocukların hepsi aşıya gidiyorlar. Biri korkuyor söylemiyor, sonra kuduruyor filan… ‘Walking Dead’ kesin ondan esinlenmiştir, aha buraya yazıyorum…
13. Küçük Emrah
Ya şimdiki Emrah’a bir şey demiyorum, o zamanki Emrah ile ilgili bir şey yazmaya da elim gitmiyor… Filmlerine bakın anlarsınız valla, tekrar hatırlatmayın onları bana… İnternet’te bir sürü efsane sahne var. Arayıp izleyin anacım…