Televizyon dizisi denince akla genellikle aşırı sinirli abiler, histerik kahkalarla titreyen ablalar, Gandalf’ın kadın versiyonu aşiret nineleri geliyor. Komedilerde de durum çok farklı değil. Sarışın hafif seksi, onun esmer kankası, esmerin aşağıladığı ezik ama komik tipleme vs. Karakterler birbirine benzeyince haliyle senaryolar da tek elden çıkmış gibi tıpkısının aynısı.
Arada bir de olsa oyuncuları daha içimizden biri gibi, sokağı bildiğimiz sokak, evi bildiğimiz ev gibi diziler oluyor ve bunlar tam da bu saydığımız sebeplerden ötürü kolay kolay unutulmuyor. 2000’lerin başında TRT’de yayınlanan 7 Numara da bu dizilerden biriydi.
Okumak için İstanbul’a gelen dört şehirli genç kız ile üç köylü oğlan üniversitelilere kiralanan eski bir ahşap evde kalmaya başlar. Evin sahibi Vahit ve çocuğu olmadığı için evin yeni konuklarını çocuğu gibi seven eşi Zeliha ve 7 genç aynı çat altında. Kız ve erkek öğrenciler bir arada!? Bugün olsa TRT’de hayatta yayınlanamayacak bir proje “Eski Türkiye”de çok sevilmiş ve kısa sürede kendisine her yaştan geniş bir hayran kitlesi yaratmayı başarmıştı.
(Vine’ların sağ alt köşeden seslerini açmayı unutmayın)
Daha başlarken jenerik müziğiyle kendini sevdirirdi 7 Numara
https://www.youtube.com/watch?v=G_8gTUaKbkQ
Jenerik müziğinin bestecisi Serdar Kalafatoğlu aynı zamanda bir başka efsane komedi Bir Demet Tiyatro‘nun da müziklerini yapmış.
Bir şekilde sonradan köyden gelip ekibin arasına katılan aktör olma heveslisi Olgun Şimşek’in canlandırdığı “No Problem Sabit”
Sadece adı Sabit.
Karakterleri günlük hayatın içinden tipler olsalar da her an sapıtabilirlerdi
Hepsinin harika oyuncular olduğunu söylemeye gerek yok.
Bu performanslar aradan 10 yıl geçtiği halde Vine’a bile aktarıldı
Dizi yayına başladığı dönemlerde bırakın Vine’ı henüz Facebook bile yoktu.
Şebnem Sönmez’in canlandırdığı Zeliha’nın o naif kızamamaları
Kendisini yeniden ekranlarda görmek en büyük isteğimiz.
Sadece kahkaha efektli espriler yoktu dizide, en acayip sevda tarifleriyle derin derin iç çektirirdi 7 Numara
https://www.youtube.com/watch?v=SHGJgKr3xaU
Tamam başlarda Armağan biraz bayıyor gibi ama “Herhalde Galiba Sanırsam Haydar” söze girince adeta zamanı yavaşlatıyor.
Bir öğrenci evini en doğal haliyle yansıtırdı
Çay yoksa ders de yok.
Ve bunun ne kadar iyi bir fikir olduğu herkes tarafından bilinirdi
Dünyanın en “aksan” İngilizce aksanı.
İngilizce vizesi zamanı Sabit bile dil öğrenebilirdi
I küt to your nose!?
Kırk yılın başı restorana gittiklerinde garsonla kesin pişti olurlardı
Çizgili pijama, dizi çıkmış eşofman ve takım elbise…
Aslanım Gıralıçam Yusuf’un aşırı aşık ve samimi hallerinin yarattığı enteresan hallerde beynimiz yanardı
Cansu’yu sevmesinin sınırı yoktu.
Ruhi Sarı bile ara ara kadrodaydı
Cansu’nun herkesin hisettiklerini bir çırpıda söyleyivermesiyle gülümserdik
Çünkü, mendil paketi de bunun içine sığmaz…
Engin Alkan’ın muhteşem oyunculuğuyla sinirli sempatik Vahit Emmi
Ve hiç bitmeyen çabalamaları.
Kızlı erkekli öğrenci evinin, hatta Anadolu kökenli kızlı erkekli öğrenci evinin ne de güzel olabildiğini izleyebiliyorduk (en azından)
Günümüzde yayınlanabilmesinin imkanı yok.
Sürpriz konuk oyuncularla heyecan her daim canlı tutulurdu
Aklımızda yanlış kalmadıysa Demet Evgar ekibin konservatuardan da arkadaşıydı.
Uykusuzluğa dayanamayan sinema sevdalısı Rüya, yüzü maskeli güzel Ayten, çatlak Meryem, yani aslında tüm kadro
Zamanının en tatlı Türk dizilerindendi 7 Numara.