Cuma günü geldi mi hafta da bitti demektir. Stres dolu beş günün acısını çıkaracak hafta sonu kapıda demektir. Konserler, sergiler, filmler derken türlü türlü etkinliklerle şehrin tadını çıkarma zamanı geldi demektir. Sadece hafta sonu mu? Değil elbette. Dünyanın en sıkıcı günü olan pazartesinizi bile renklendirecek alternatiflerle, şehrin altını üstüne getirtecek haftalık etkinlik rehberimizi arz ederiz.
1. Konser – Dictaphone / 6 Mart
Salon İKSV / saat 21.30
Oliver Doerell ve Roger Döring’in “jazz” düşünüp “electronica” icra ettikleri melankolik projeleri Dictaphone, Cuma gecesi İstanbul sahnesine derin ambiyans katanlardan olacak. Daha evvel birçok film müziği de üretmiş olan ikili, yaptıkları müziği “elektronik slow-motion jazz” olarak tanımlıyor. Doğru söze ne denir? Yoğun dokulu bir ambiyans ve sinematik hissiyatlarla dolu bir akşam olması beklenenler arasında.
2. Müzik – Marek Hemmann / 6 Mart
Cue İstiklal / saat 22.30
Küçük yaşlarda eline aldığı gitarın ‘ses tayfı’nı yetersiz bulduktan sonra, elektronik sample’ların ve synthesizer’ın sınır tanımayan dünyası ile tanışıp kendini akustik kısıtlamalardan soyutlayan Marek Hemmann, o gün bugündür yeni şeyler denemekten vazgeçmedi. Minimal tekno’nun başarılı isimleri arasında kendine sağlam yer edinen Hemmann, müzikte muhafazakar davranmayanlardan. Almanya çıkışlı müzik yapımcısı, şu günlerde Avrupa’yı turluyor.
3. Müzik – Extrawelt / 6 Mart
indigo / saat 23.30
Midi Miliz ve Spirallianz projeleri ile canlı performans mecrasında neredeyse emektarlaşan Arne Schaffhausen ve Wayan Raabe; göz alıcı ve mest edici bir diğer projeleri Extrawelt ile Cuma gecesi İstanbul’dalar. Alman tekno sahnesine kalıcı mürekkeplerle adlarını kazıyan Hamburg’lu ikili, 10 yılı aşkın bir süredir turlamaya devam ediyor ve kendilerini görenler “bir daha bir daha” diyor.
4. Tiyatro – What / 6, 7 Mart
sekizincikat / saat 21.00
Daha evvel “ikincikat”ta sahnelenen “Gölgeler Arasında”yı hatırlayanlar belki vardır aranızda. Hartvig Hansen o oyunla oldukça etkilemişti izleyiciyi. Kendisi bu sefer ikinci solo performansı “What” ile “sekizincikat”ta çıkıyor karşımıza.
Tiyatro eğitimi almadan evvel dansçılık ve sihirbazlık yapan Hansen, tüm meziyetlerini sahnede ustaca sentezleyenlerden. İki eski arkadaş arasında oynanan satranç ile başlayan “What”, absürd dili ile deliliğin sınırılarının zorlanacağı bir performans vaat ediyor.
5. Müzik – Elliphant / 7 Mart
Babylon / saat 22.00
Gün geçmiyor ki bir İskandinav yetenek daha ajandamızın sayfalarında kendine yer edinmesin. Ellinor Olovsdotter nam-ı diğer Elliphant da bu hafta selam duracaklarımızdan. Sahne adını “Odadaki fil” deyimine bir gönderme olarak aldığı söylenen İsveçli şarkıcı, deyimin aksine dünya üzerinde görülmeyecek veya duyulmayacak gibi değil. Hem fazlaca yetenekli, hem de güzel.
“Tekkno Scene” ile dikkatleri üzerine çektikten sonra “Down on Life” şarkısı ve de akıllara zarar videosu ile ortalığı kasıp kavurdu, tabiri caizse. Sıklıkla M.I.A. ile kıyaslanan Elliphant’ın canlı performansı da hazır ayağımıza kadar gelmişken kaçırılmaması gerekenlerden.
6. Parti – Welcome to the Jungle / 9 Mart
Mürekkep / saat 20.30
Fil’m Hafızası tadı damakta kalan ve kolay kolay da çıkmayan tematik gecelerine bir yenisini ekliyor. “Welcome to the Jungle”, başrolünde hayvanların yer aldığı kısa filmleri hayvansever sinema müdavimleri ile buluşturuyor. Mehmet Turgut’un ev sahipliği yapacağı geceye, Karanlık Kutu ve 40 Haramiler fotoğrafçılarından Benek Özmez de fotoğraflarıyla destek veriyor. Fil’m Hafızası içerik ortağımız diye söylemiyoruz ama bu parti gerçekten kaçmaz.
7. Sinema – Dantel Örtü: Dünya Kadınlar Günü Kısa Film Gösterimi / 9 Mart
Kulturforum – Avusturya Kültür Ofisi / saat 19.30
Avusturya Kültür Merkezi, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” vesilesi ile; kısa film gösterimiyle başlayıp klasik müzik konseri ile devam edecek bir etkinlik düzenliyor.
Viyana’da eski bir binadan sorunlu bir daire kiralayan Anna’nın hikayesini anlatan 25 dakikalık Dominik Hartl filminden sonra, saat 20.00’de başlayacak Ludus Ensemble konseri ile akşam devam edecek. Etkinliklerin her ikisine de giriş ücretsiz. Duyurmuş olalım.
8. Sergi – Yüzyılların Yüzyılı / 10 Mart – 24 Mayıs
Salt Beyoğlu
“Yüzyılların Yüzyılı”, tarihin çok boyutlu bir şekilde kendini tekrarlamasından hareketle, yankıları bugün bile devam eden travmatik geçmişe ve toplumsal geçişlere karşılık veren sanatsal ifadelerden oluşuyor.
Serginin hazırlık sürecinde sanatçıların karşılıklı etkileşimlerinden ortaya çıkan işlerle de, öznel tarih okumaları ve ulusal gerginlikler gibi konulara odaklanılıyor. Sergi, Salı gününden itibaren görülebilir. İstiklal’den geçerken unutmayasınız.
9. Sergi – Sesle Avlanan | Percussive Hunter / 11 Mart – 16 Mayıs
Akbank Sanat Beyoğlu
2014 yılında yapılan “Akbank Sanat Uluslararası Küratör Yarışması”nın kazananı Hollandalı küratör Niekolaas Johannes Lekkerkerk olmuştu. Konu ile ilgilenenler hatırlayacaktır.
Lekkerkerk’in küratörlüğünü yaptığı “Sesle Avlanan / Percussive Hunter” sergisi, bu Perşembe gününden itibaren görülebilir. Sergi, sanatsal ifadenin son zamanlarda ilgisini arttırdığı Dünya’nın organik-inorganik ve insan-insan olmayan girdileri arasındaki maddeye odaklanıyor.
10. Sinema – Sanatçı Hayata Karşı: Tuhaf Filmler / 12 Mart – 1 Nisan
Pera Müzesi
Pera Film’de “Tuhaf Filmler” adı ile gerçekleştirilen “Hors Pistes İstanbul” etkinliklerinin altıncısı bu Perşembe günü başlıyor.
Narimane Mari, Frank Smith, Gurwann Tran Van Gie, Isabelle Prim, Shanti Masud, Marie Losier, Jonathan Caouette ve Cecile Paris’in yer aldığı programda; bu sekiz sanatçının özgün görsel anlatımları ile kotardıkları kişisel yolculuklarına, bu hikayeler boyunca basmakalıp normların karşısında duruşlarına ve düzeni sorgulamalarına tanık olacağız. Ayrıntılı bilgi ve program için şuraya.
11. Sinema – Büyük Gözler / 6 Mart
“Tim Burton olsun da ne olursa olsun” diyenler için iyi haber. Malum, kendisini bir seven tam seviyor. Haline tarzına alışamayan da öylece uzaktan bakıyor. O da sağolsun takipçilerini pek mahçup etmiyor.
Gelelim sadede; Burton’un meraklar içerisinde beklenen, Amy Adams‘lı, Christoph Waltz‘lı son yapımı “Büyük Gözler” bu hafta vizyona giriyor. Amerikalı ressam Margaret Keane’in el emeği, ‘büyük gözlü’ tablolarının vesayeti üzerinden kocası Walter Keane ile giriştiği bir garip iktidar mücadelesini anlatan film, kısa bir süre önce !f’te gösterilmişti. Festivalde kaçırıp da ellerini dizlerine vuranların yürekleri serinlesin, iyi seyirler olsun.