Derlerdi de inanmazdık, hayat 20’sinden sonra su gibi akıp gidiyor. Daha ne yaptığımızın farkına varmadan zamanın geçtiğini yılların bir bir devrildiğini fark ediyoruz. Günlerin kendi rutinleri arasında geçmesiyle beraber pazartesiden cumaya nasıl geldiğimizi anlamıyoruz bile.
30’lu yaşlara yaklaşıldığı zaman ise birtakım durumlar söz konusu oluyor. Etrafındakilerin evlenmesi hatta boşanma aşamasına bile geçmesi, yüzünde hafif hafif oluşan kırışıkların farkındalığı, beyazlar, sağlık sorunları derken garip bir kabullenme oluşuyor. Bu da o kabullenmenin listesidir.
Buyurunuz.
1. Bekarlar “Evlenmek zorunda mıyım ki?” ikilemine düşerler
2. Etrafındakilerin “e hadi artık evlen” nidalarıyla baş etmek zorundadırlar
3. Kilo vermenin artık o kadar da kolay olmadığını ve metabolizma hızlarının değiştiğini kabul etmek durumunda kalırlar
4. Tüm arkadaşları aile kurduklarından artık gece gezmelerine kendinden yaşça küçük arkadaşlarıyla katılmak zorundadırlar
5. Eğer ki evlilerse, büyüdüm, evlendim, çocuğum oldu ee hayat bitti mi yani düşüncesiyle baş etmek durumundadırlar
6. Ünlü oyuncuların ve etrafındaki insanlardan yaşının en az 7-8 yaş fazla olduğunu acı bir şekilde idrak etmek durumundadırlar
7. Haftanın her günü gezmek diye bir şey olmadığını en geç geceyarısında gelen uykuları sayesinde anlarlar
8. Her aynaya baktıklarında yüzlerindeki değişikliği kabul etmemek adına kırışıklık kremi bağımlısı olurlar
9. Alkol sonrası yaşadıklarının kat be kat artmasıyla hafta sonundan bir gün seçmeleri gerektiğini anlarlar
10. Yapmak istediklerini düşündükçe zamanın asla yetmediğini fark ederler
11. Gençlik yıllarının ne denli hızlı geçtiğine asla akıl sır erdiremezler