Yine bir hafta sonu gelip çattı. Haftanın tüm yorgunluğunu ve stresini bir kenara bırakıp verimli bir şekilde dinlenmek hepimizin hakkı… Bunun için ekran başına geçip seyir zevki yüksek bir film izlemek de harika bir yol… Film önerileri listemizin bu haftaki içeriklerini belki de bu yolu seçmek istersiniz diye düşünerek derledik. Dram, psikolojik gerilim, korku ve biyografi türlerinde birbirinden ilginç ve alanında yetkin filmleri sizler için bir araya getirdiğimiz film önerileri listemizde bu hafta 8 muhteşem film var.
Tek yapmanız gereken okumaya devam etmek, daha güzel bir hafta sonunun anahtarı bu listemizde!
Keyifli okumalar…
1. The Serpent and the Rainbow – Yılan ve Gökkuşağı (1988) – IMDB: 6.4
Ünlü korku yönetmeni Wes Craven’ın bu 1988 yapımı uzun metrajlı korku şöleni, kültürel antropolog Wade Davis’in aynı adlı kurgusal olmayan eserinden uyarlanmıştır. En İyi Makyaj dalında Satürn ödülü adaylığı bulunan bu film, 7 milyon dolarlık bütçesini neredeyse üçe katlayarak 20 milyon dolara yakın hasılat elde etmiştir. Gelin film önerileri listemizin ilk filmine yakından göz atalım.
1985 yılında Harvard’dan Dr. Dennis Alan, Amazonlarda gerçekleştirdiği başarılı bir araştırmadan sonra; Boston’daki bir ilaç endüstrisinin başkanı Andrew Cassedy tarafından, 1978’de ölen ve hayata döndüğü iddia edilen Christophe adında bir adamın davasını araştırmak üzere Haiti’ye gitmeye davet edilir. Andrew, Christophe’da kullanılan vudu ilacı örneklerinin güçlü bir anestezik üretme niyetiyle test edilmesini ister.
Dr. Alan, Christophe’u tedavi eden ve yakın zamanda Haiti’ye gelmiş olan Dr. Marielle Duchamp ile tanışmak için Haiti’ye seyahat eder. Yakında Alan, işkenceci ve zalim bir insan olarak tanınan ve korkulan Tonton Macoute birliklerinin komutanı Dargent Peytraud tarafından Haiti’yi terk etmesi konusunda tehdit edilecektir.
Alan, hukuksuz şiddet uygulayan devlet otoritesinin ve vudu doktorların yaygın olduğu bu karmaşık toplumda bilimin, batıl inancın ve bilinmeyenin ne olduğuna karar vermek zorundadır. Alan, cehenneme yolculuğunun uzun bir yol olduğunu ve ölümün bu yolun sonu olmadığını pek yakında görmeye başlayacaktır.
2. The Lovely Bones – Cennetimden Bakarken (2009) – IMDB: 6.6
Stanley Tucci’ye En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar ve BAFTA ödülü adaylığı kazandıran, film önerileri listemizin bu filminde, aynı zamanda film çekilirken henüz 14 yaşında olan Saoirse Ronan da BAFTA Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu adaylığına layık gösterilmiştir.
Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit serilerinin yazarı, yönetmeni ve yapımcısı olan dünyaca ünlü yönetmen Peter Jackson’ın bu uzun metrajlı psikolojik drama filmi; 65 milyon dolarlık dev bütçesine karşın 90 milyon doları aşkın hasılat elde edebilmiştir.
1973 yılında, Susie Salmon (Saoirse Ronan), bir pedofili ve tecavüzcü olan komşusu George Harvey (Stanley Tucci) tarafından vahşice öldürüldüğünde henüz 14 yaşında ve gelecek vadeden genç bir kızdır. Cesedi yetkililer tarafından bulunamayan Susie’nin büyük olasılıkla yaşamını yitirdiğine dair kanıtlar birikmektedir. Ancak annesi Abigail Salmon (Rachel Weisz), onun ölümüyle başa çıkamaz, öyle ki yatak odasını dahi bir anıt gibi saklar.
Babası Jack Salmon (Mark Wahlberg), diğer iki küçük çocukları Lindsey (Rose McIver) ve Buckley (Christian Ashdale) ile birlikte yaşama devam edebileceklerini hissetse de Susie’ye ne olduğunu araştırmayı asla bırakmaz. Susie’nin ruhu ise tüm bu esnalarda anne ve babasının hayatlarına devam etmek için verdiği mücadeleyi izler. Susie’nin intikam isteğini yaslı ailesinin tekrardan yaşamlarına devam etmesi arzusuyla dengelemesi gerekiyor.
3. Faults (2014) – IMDB: 6.7
2014 yapımı bu psikolojik gerilim ve kara komedi filmi, South by Southwest Festivali’nde ilk gösterimini yapmış bir Riley Stearns filmidir. Yönetmenin ilk yönetmenlik deneyimi olan bu düşük bütçeli film sadece 18 günde çekilmiştir. Riley Stearns bu filmi çekerken Paul Thomas Anderson‘ın Punch-Drunk Love eserinden, Yorgos Lanthimos‘un Dogtooth ve Alps eserlerinden, Coen Kardeşler’in ise Fargo’sundan ilham aldığını vurguladı.
Bir zamanlar zihin kontrolü hakkındaki kitapları ile tanınan ve saygı duyulan bir yazar, şimdilerde yıkılmış ve beş parasızdır. Bir çiftin kızlarını “Faults” adlı bir tarikatın etkisinden kurtarmasına yardım etmek üzere işe alınan bu yazar başlarda iş için oldukça isteksizdir. Pek yakında bu işin beklediğinden daha karmaşık çıkacağını görecektir.
4. The Outsiders – Dışlanmışlar (1983) – IMDB: 7.1
Moskova Uluslararası Film Festivali’nden Golden Prize ödülüne aday gösterilen 1983 yapımı dram filmi The Outsider, Francis Ford Coppola’nın tanınan filmlerinden bir tanesidir. 10 milyon dolarlık bütçesini 3’e katlayarak 30 milyon doları aşkın hasılat elde eden filmin oyuncu kadrosunda C. Thomas Howell, Matt Dillon, Ralph Macchio, Patrick Swayze, Rob Lowe, Diane Lane, Emilio Estevez, Tom Cruise ve Leif Garrett bulunmaktadır.
Ünlü bir soundtrack albümü de bulunan filmin, 1990 yılında bir sezon boyunca sürecek bir televizyon dizisi yapılmak üzere farklı bir oyuncu kadrosu ile çekimlerine başlanmıştır. Kesilmemiş versiyonu 130 dakikayı aşan bu film, seyirci karşısına çıkacağı için 91 dakikalık bir başka versiyon ile vizyona çıkmıştır. Daha sonrasında kesilmemiş sahnelerin bir kısmı da eklenerek The Complete Novel adıyla yeniden seyircileriyle buluşturulmuştur.
1960’larda Oklahoma Tulsa’da herkesin burnunun dibinde bir çeteler savaşı başlamak üzeredir. Bir yanda, rayların diğer tarafındaki işçi sınıfı gençliği olan Greasers’lar diğer yanda ise ayrıcalıklı ve canı sıkılan kolej çocukları Socials çetesi bulunmaktadır. Birbirlerinden nefret eden her iki taraf ne zaman karşılaşırsa karşılaşsınlar mutlaka bir olay çıkmaktadır. Sonra bir gece, Socs çetesinden birileri iki Greaser’a, Johnny (Ralph Macchio) ve Ponyboy’a (C. Thomas Howell) saldırır ve Johnny; Socs’lardan birini bıçakla öldürür. Bu bir olaylar zincirini başlatır.
5. Frenzy – Abluka (2015) – IMDB: 7.2
2015 yılında vizyona giren ve Türkiye – Fransa – Katar ortak yapımı bu drama filmi; aynı zamanda Altın Portakal ödüllü yönetmen, senarist ve yapımcı Emin Alper’in de ikinci uzun metrajlı filmidir. Venedik Film Festivali’nde ilk gösterimini yapan Abluka, bu festivalden En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödülleri ile ayrılmıştır.
Sinema Yazarları Derneği’nden 4 dalda SİYAD ödülü de kazanan bu filmin oyuncu kadrosunda Mehmet Özgür, Tülin Özen, Berkay Ateş ve Ozan Akbaba bulunmaktadır. Bu hafta sonu için hazırladığımız film önerileri listemizdeki tek yerli yapıma yakından göz atalım.
İstanbul’daki yoğun siyasi şiddetin ortasında kalan Kadir; polise muhbirlik yapması şartıyla iki yıl erken şartlı tahliyeyle serbest bırakılır ve kendisine bir iş bulmasında yardımcı olunur. Belediyede bir çöpçü olarak çalışan Kadir, gecekondu semtlerinin çöplerini karıştırarak çöplerde bomba yapım malzemeleri olup olmadığını kontrol etmekte ve bu meseleyle ilgili bilgileri polise iletmektedir.
Sokak köpeklerinin uyutulmasından sorumlu birimde çalışan kardeşi Ahmet’e rastlayan Kadir, tüm çabalarına karşın Ahmet ile bir abi-kardeş ilişkisi kuramamaktadır. Ahmet’in bu tavrı Kadir’i çeşitli komplo teorileri eşliğinde tehlikeli kimi sorgulamalara iter.
6. Judas and the Black Messiah – Yehuda ve Siyah Mesih (2021) – IMDB: 7.4
En İyi Orijinal Şarkı dalında Oscar ödülü kazanan ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Daniel Kaluuya’ya Oscar ve BAFTA ödülü kazandıran Judas and the Black Messiah’in ayrıca 4 Oscar ve üç BAFTA ödülü adaylığı da bulunmaktadır. Shaka King’in ikinci ve 2022 itibarıyla son uzun metrajlı filmi olan Judas and the Black Messiah’in başrolünde LaKeith Stanfield bulunmaktadır.
17 yaşında araba hırsızı iken yakalanıp bir anlaşma karşılığında serbest kalan ve FBI muhbirliği yapmaya başlayan William O’Neal (LaKeith Stanfield) Kara Panter Partisi’nin Illinois şubesine sızar ve partinin Illinois şubesinin karizmatik lideri Fred Hampton’ı (Daniel Kaluuya) takip etmekle görevlendirilir.
O’Neal, içinde bulunduğu karmaşık durumda hem Kara Panter Partisi üyelerini hem de kendisinden sorumlu FBI ajanı Roy Mitchell’i (Jesse Plemons) manipüle etme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu esnalarda Hampton’ın politik başarıları, yoldaşlık ettiği Deborah Johnson’a (Dominique Fishback) aşık olurken büyür. O’Neal ne yapacaktır? Ya Kara Panter Partisi’nin yanında saf tutacak ya da FBI Direktörü J. Edgar Hoover’ın (Martin Sheen) emrettiği gibi Hampton’a ve Illinois şubesindeki Kara Panter üyelerine boyun eğdirmeye çalışacaktır.
7. Ghahreman / A Hero – Kahraman (2021) – IMDB: 7.5
Ünlü İranlı yönetmen Asgar Ferhadi’nin yönettiği bu 2021 yapımı dram filmi, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’den sonraki en büyük ödül olan Grand Prix ödülünü kazanmıştır. 52. Uluslararası Hindistan Film Festivali’nin kapanış filmi olmaya layık görülen A Hero, Mohammad Reza Shokri’nin gerçek yaşamından esinlenen bir hikayedir ve bu sebepten yönetmen ile Shokri ve Shokri’nin bir belgeselini yapan başka bir yönetmen ile davalık olmuştur.
Rahim, ödeyemediği bir borç yüzünden hapse düşmüş bir insandır. İki günlük bir izin sırasında, alacaklısını, toplamın bir kısmının ödenmesine karşılık şikayetini geri çekmeye ikna etmeye çalışır. Ancak işler planlandığı gibi gitmez.
8. Sound of Metal – Metalin Sesi (2019) – IMDB: 7.7
En İyi Ses ve En İyi Kurgu dallarında Oscar ve BAFTA ödülü kazanan 2019 yapımı drama filmi ve film önerileri listemizin son filmi olan Sound of Metal’in yönetmenlik koltuğunda Darius Marder, başrolünde ise Riz Ahmed bulunmaktadır. 2020’nin en iyi filmleri arasında gösterilen Sound of Metal, ilk gösterimini Toronto Uluslararası Film Festivali’nde yapmıştır.
Sağırlar topluluklarından çok sayıda oyuncuya sahip filmde başrol oyuncusu Riz Ahmed, 8 ay boyunca günde 2 saat işaret dili, 2 saat bateri öğrenerek ve 2 saatini de kişisel bir eğitmenle geçirerek yönetmenin istediği profesyonel oyunculuğa ulaştı ve aylarını bu filme verdi. 24 günde çekilen film, pandemi dönemindeki gişe başarısızlığına karşın eleştirmenlerden çokça olumlu eleştiri aldı.
Kendini sanata adayarak içindeki şeytanlardan uzak duran metal müzik sanatçısı Ruben, son dört yıldır anı yaşıyor. Ardından, grubunun solisti ve kız arkadaşı olan Lou ile turneye çıkan Ruben, işitme duyusunun hızla bozulduğunu fark eder.
Bu ani işitme kaybı, dünyasını alt üst ederken ve öfke ile inkarı beraberinde getirirken Ruben; bir emekli asker olan Joe tarafından yönetilen küçük bir sağır topluluğuna katılmayı isteksizce kabul edecektir. Şimdi, Ruben’in yaşamını devam ettirebilmek için sebepler bulması, sağırlığın yaşama bir engel olmadığını ve “düzeltilecek” bir şey olmadığını anlaması gerekiyordur. Peki Ruben yeni hayatını kabul etmeye ve sağır olmayı öğrenmeye istekli mi?