22. İstanbul Caz Festivali, 13. LGBTİ Onur Yürüyüşü, Beşiktaş’ın bir ucundan bir diğerine bisiklet toplaşması derken oldukça yoğunluklu bir haftaya giriyoruz. Joan Baez‘i canlı görebilecek olmak ayrı, Kazım Koyuncu‘nun ardından şarkılar söyleyecek olmak ayrı heyecanlandırıyor. Bu hafta, etkinlik haritamız en renkli duraklarda duraklıyor.
1. Müzik – Kazım Koyuncu Anısına: Yaşamı ve Doğayı Savunmak İçin Yeryüzüne Şarkılar / 26 Haziran
KüçükÇiftlik Park / saat 20.00
HES’lerin öldürdüğü dereler, nükleerin katlettiği hayatlar, yarın yokmuş gibi kesilen ağaçlar, açgözlülüğe kurban verilen Karadeniz sahili ve yitirdiğimiz nice kayıpların ardından hem doğaya hem de yaşama sahip çıkmak üzere şarkılar söylenecek bu akşam.
Çernobil belasının zamansızca aramızdan koparıp aldığı, canımız, ciğerimiz, hep ama hep özlediğimiz Kazım Koyuncu anısına Halkevleri’nin düzenlediği gecede Marsis, Kardeş Türküler, Bulutsuzluk Özlemi, Pilli Bebek, İlkay Akkaya, Bayar Şahin ve Burcu Yeşilbaş sahne alacak.
2. Sergi – Labirent / 26 Haziran – 12 Temmuz
Galata Köprüsü / saat 12.00 – 19.00
Yeni Galata Köprüsü’nün altında, Karaköy tarafında yer alacak; mekandaki tünelin ilk 40 metresini kaplayacak olan olan Labirent enstalasyonunda Deniz Kurtel, labirente girenlerin bir an önce bir çıkış arayışına yönelmelerini değil, içerde kaybolarak keşifler yapmalarını ve alışılmışın dışına çıkmalarını hedefliyor. Sergi hafta içi her gün, ücretsiz olarak görülebilir. Detaylı bilgi şurada.
3. Müzik – Watergate Showcase: La Fleur, Tiefschwarz, Marco Resmann / 27 Haziran
Suma Beach / saat 22.00
Elektronik müziğin envai dalında dünyaya tur bindiren Berlin’in kıymetli plak şirketlerinden Watergate’in müstesna isimleri, deep-house ve techno setleri ile Cumartesi gecesi şehrimizde buluşuyor. Deep-house’un ‘derin siyah’ abileri Ali ve Basti Schwarz biraderler nam-ı diğer Tiefschwarz, La Fleur ve Marco Resmann gecenin konukları. ‘Sabaha kadar dans ederken deniz havası da alalım’ diyenlere duyurulur.
4. Bisiklet – Bisiklet Sür Beşiktaş! / 28 Haziran
Dolmabahçe Saat Kulesi Önü / saat 09.30
Şehrimiz, bisiklet kullanımı için çok ideal şartlara sahip olmayabilir, biliyoruz. Ve fakat bir yerden başlamak lazımdır diye düşünüyoruz. Beşiktaş Belediyesi, İstanbul Üniversitesi Bisiklet Kulübü işbirliği ile hem bisiklet hem de çevre sevdalılarının yüzünü güldürecek, şehir şartsızlıklarında bisiklete binmeye cesaret edemeyenlerin de aklını çelecek güzel bir organizasyona imza atıyor.
Pazar sabahı kapıyoruz bisikletleri, Dolmabahçe Saat Kulesi önünde buluşuyoruz. Dolmabahçe’den Rumeli Hisarı’na, oradan da geri dönüp Kuruçeşme’ye tam 13 km’lik bir kulvarda birbirimize yarenlik ediyoruz. Fosil yakıt kullanımına, karbon salınımına nanik yapıyoruz. Detaylar şurada.
5. Yürüyüş – 13. Onur Yürüyüşü / 28 Haziran
Taksim Meydanı / saat 17.00
Kostümler, pankartlar, düdükler, bayraklar… En renkli hallerimizle, çeşitli etkinliklerle devam etmekte olan Onur Haftası’nın en renkli gününde yeniden bir araya geliyoruz. LGBTİ kankalarımızla upuzun bir kuyruğun peşine takılıyor; görmezden gelenlere, tanımayanlara, yok sayanlara inat, ‘Buradayız, alışın!’ diyoruz. Pek çok hem de pek çok eğleniyoruz. Haberiniz olsun.
6. Müzik – Karima Nayt / 30 Haziran
Akbank Sanat Beyoğlu / saat 20.00
Hem dans ediyor, hem şarkı söylüyor hem de şarkı yazıyor. İçinden taşan caz etkilerini üstü açık bir doğallıkla dünya müziğine yediriyor. On üç farklı karakterin farklı hikayelerini anlattığı albümü ‘Quoi d’Autre?’ şahidimiz, şarkılarında fantezilerin ötesinde gerçekleri anlatıyor. Şarkılarını Fransızca ve Arapça seslendiren Cezayirli sanatçı Karima Nayt, Akbank Caz Günleri kapsamında şehrimizde.
7. Müzik – Tigran Hamasyan / 30 Haziran, 1 Temmuz
Aya İrini Müzesi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu / saat 21.00, 19.00
Genç yaşında kazandığı ödüller ve iştirak ettiği projelerle daha uzun yıllar caz sahnelerinin tozunu attıracağına inandığımız Gümrülü caz piyanisti Tigran Hamasyan, Ermeni halk şarkılarından olduğu kadar Amerikan caz müziğinden ve progressive rock’tan da etkileniyor. Kendisi Caz Festivali kapsamında geleneksel Ermeni müziği yorumlarıyla Salı akşamı Aya İrini’yi, rock esintili melodik caz ritimleri ile de Çarşamba akşamı CRR’yi dolduruyor.
8. Müzik – Joan Baez / 1 Temmuz
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi / saat 21.30
Bu seneki Caz Festivali’nin kalbimizi en çok çarptıran ismi Joan Baez. Sadece 68 kuşağının değil X’den Z’ye tüm nesillerin idol olarak bellediği, etkilendiği, yere göğe sığdıramadığı isimlerin başında geliyor. Amerikan folk müziğini ardına dekor ettiği müstesna sesi, şarkıları ve söyledikleri; duvarları ayaklar altına alan başkaldırıcılığı ve cesareti; çivisi çıkan yılların inadına her daim içten içten gülen gözleri. İstanbul, 11 yılın ardından tekrar Baez’e kavuşuyor.
9. Müzik – Marcus Miller (Afrodeezia) / 2 Temmuz
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi / saat 21.00
Caz Festivali’nin adına ziyadesiyle yaraşan konuklarından biri de Marcus Miller. Zira günümüzde ‘caz’ dendiğinde akla gelenlerden, dur durak bilmeden caz icra etmeye devam edip canlı performansları ile izleyici büyüleyenlerden kendileri. Vaktiyle Miles Davis ve Herbie Hancock gibi efsanelerle dillere destan ortaklıklar kotaran bas gitar üstadı, son projesi Afrodeezia ile Açıkhava’yı şereflendiriyor.
10. Sinema – Bu Sahilde / 2 – 4 Temmuz
İstanbul Modern / saat 21.30
Siyah-beyaz, eski İstanbul filmleriyle; İstanbul’un maalesef artık sadece geçmişini süslemiş bulunan sahillerine, su yollarına ve rıhtımlarına uzanıyoruz. Hem de İstanbul Modern’in deniz kokulu açık alanına kurulacak açık hava sinemasında. YAP İstanbul Modern: Yeni Mimarlık Programı etkinlikleri kapsamında belirlenen seçkide şu filmler yer alıyor: Boğaziçi Şarkısı, Yalnızlar Rıhtımı, Tophaneli Ahmet
İstanbul’un sahillerini filmlerde anlatılan öykülerin birer parçası olarak karşımıza çıkaracak bu klasikler, İstanbul Modern’in bulunduğu bölgenin geçmişine de özlem dolu bir ışık tutacak. Detaylı bilgi için şuraya.
11. Sinema – Onur (Pride) / 26 Haziran
Geçtiğimiz senenin en çok konuşulan filmlerinden biriydi, Onur. Yaşanmış hikayelerden esinlenilerek yazılan film, Pembe Hayat KuirFest ve 34. İstanbul Film Festivali’nde gösterilmiş, pek de beğenilmişti. Kaçıranlara müjdemiz olsun; film, tam da -an itibarı ile devam etmekte olan- Onur Haftası’nda gösterime giriyor.
80’ler Britanya’sında Thatcher’in kafa sıyırtıcı politikalarının gazabından nasibini alan maden işçileri ve geylerin dayanışmasını konu alan Onur’un yönetmeni, Matthew Warchus. Kadroda ise tadından yenmeyen oyunculukları ile Britanyalı ve İrlandalı filmlerin gözbebekleri Bill Nighy ve Paddy Considine var.
12. Sinema – Taksi Tahran / 26 Haziran
Haftanın bir diğer kaçırılmayası filmi de Taksi. İranlı yönetmen Jafar Panahi’nin belgeselmiş izlenimi veren draması, Tahran sokaklarında dolaşan bir taksi ve bu taksiye yolu düşen toplumun çeşitli kesiminden yolculara odaklanıyor. Taksi, Tahran sokaklarında gezindikçe, şoför ve yolcular arasında İran toplumuna ve hükümetine dair eleştirel sohbetler de kaçınılmaz oluyor elbette.
Bu film için direksiyon başına geçmekten de geri kalmayan Jafar Panahi, muhalif tavrından dolayı kendisine dayatılan seyahat yasağı nedeniyle Berlin Film Festivali’nde filmine verilen Altın Ayı ödülünü almaya gidememişti. Bunu da hatırlatmış olalım.