Acısıyla-tatlısıyla adım adım bitirmeye çalışıyoruz 2016’yı. Ve her zaman söylediğimiz gibi, en çok acısı aklımızda. Çünkü gerek ülkemizde, gerekse diğer dünya ülkelerinde, çok fazla acı şey yaşandı bu yıl da; aslında her yıl olduğu gibi…
Ama biz şimdi sizlere, 2016’nın tatlısından bahsedeceğiz. Çünkü en çok bu iyi şeyleri hatırlamakta zorlandığınızı ve aslında en çok da buna ihtiyacınız olduğunu biliyoruz. İşte 2016 yılında, hem ülkemizden, hem de dünyanın farklı ülkelerinden içimizi ısıtıp kalbimize dokunmayı başarmış bazı hikayeler…
Dağda bulduğu yaralı ayı yavrusunu alıp evine götürerek biberonla besleyen ve iyileştirmeden de bırakmayan bu Erzurumlu abimiz…
2016’nın başlarında medya kanallarına düşen bir video ile haberdar olduk hepimiz bu tatlı abimizden. Dağda bir yavru ayının taştan düştüğünü görmüş, dayanamayıp evine almıştı onu. Ve tatlı abimizin; yavru ayıyı “Ben sana kurban olayım” diyerek sevmesi de ayrıca ısıtmıştı içimizi…
Camisinin kapılarını sokak kedilerine açan melek kalpli imam Mustafa Efe Hoca…
Üsküdar Hüdayi Camii’nin imamı Mustafa Efe Hoca’yı, geçtiğimiz kış, sokakta üşüyen sahipsiz kedilere caminin kapılarını açmasıyla tanıdık hepimiz. O da bu haberle, bizlere hala iyi insanların bir yerlerde var olduğunu göstermişti…
Beslediği kediler aç kalır diye köydeki evinden bir an bile ayrılmayan Kastamonulu Münevver Teyze…
Kastamonu’da yaşayan 73 yaşındaki Münevver Akgün, hiç çocuk sahibi olmamış yalnız bir kadın. Eşini de bir süre önce kaybedince, iyiden iyiye yalnız kalmış. Sonra bu yalnızlık, bakımını üstlendiği kedilerle tarihe karışmış tabii. 🙂 Münevver Teyze, 20’den fazla kediyi besliyor diye şehir merkezindeki evine gidemiyor; daha doğrusu gitmiyor. Böyle de güzel bir insan işte!
Uzun yıllar yurt dışında çalıştıktan sonra memlekete dönüp; birikmiş parasıyla köyüne elektrik ve su getiren Şinasi Amca…
Zehra- Şinasi Durusoy çifti, tam 35 yıl Paris’te terzilik yapmış, birkaç sene önce de kesin bir kararla köyleri olan Denizli’ye dönmüşlerdi. Köyde hala devam etmekte olan su ve elektrik problemini görür görmez de; elde ne var ne yoksa harcayıp; köylerine elektrik ve su getirmişlerdi. İşte onların bu iyilik dolu hikayesi, sadece köylülerinin değil; bu olaydan haberdar olan herkesin kalbini ısıttı…
Balat’ta bir ev kiralayıp bu evi ihtiyaç sahipleri için bir yardım evine dönüştüren Murat ve Sinem Asilcan çifti…
Elbette Hobbit House’dan bahsediyoruz… Balat’ta bulunan bu ev, aylardır ihtiyaç sahiplerine hizmet ediyor. Özellikle çocuklar bu evdeki kütüphaneden, oyuncaklardan ve giysilerden gönlünce yararlanabiliyor. Bu muhteşem fikrin sahibi tatlı çiftimize destek olansa, yine iyi kalpli öğrenciler; gönüllü çalışanlar… Kalbinizin iyilikle dolmasını istiyorsanız; bir hafta sonu gidip siz de bu evi yerinde ziyaret edebilirsiniz.
Kendisine mendil satmaya çalışan çocuklardan, birlikte yemek yeme koşuluyla mendil satın alıp; bu iyilik hareketini tüm ülkeye yayan Gaziantepli üniversite öğrencisi Mislina Dilmen…
Bu iyi kalpli genç insan, bu anısının üzerine Instagram’da “bizimcocuklarimiz” isimli bir hesap açıp; orada paylaştığı fotoğraflarla ülkenin her yerinden insanlara ulaşmıştı. Bu fotoğraflardan esinlenen iyi insanların yaptığı benzer paylaşımlar sayesinde de proje kendiliğinden ülkenin her yerine yayılmıştı…
Tek hayali zabıta olmak olan down sendromlu Cüneyt’in yüzünü güldüren iyi kalpli Adana-Seyhan Belediyesi…
30 yaşındaki Down sendromlu Cüneyt Kanmaz, düzenli olarak Seyhan Belediyesi’ne gidip geliyor; oradaki zabıtalarla arkadaşlık ediyordu. Kısa zaman içinde onun tek hayalinin aslında zabıta olmak olduğunu öğrenen zabıtalar da, gerekli yerlerle irtibata geçip; Cüneyt’in bu hayalinin gerçekleşmesine vesile oldular. Çünkü iyi insanlar, her yerdeler!
Yolcuları otobüs beklerken üşümesin diye, kurduğu bir WhatsApp grubundan onlara otobüsün gelişini haber veren iyi kalpli otobüs şoförü…
Daha çok kısa bir süre önce haberdar olduğumuz Hikmet abimiz(Hikmet Yılmaz), İETT’nin 256 Yeditepe Üniversitesi – Taksim hattının şoförü ve aslında bu hattı kullananlar tarafından gayet iyi tanınıyor. Çünkü o yolcularıyla WhatsApp üzerinden haberleşiyor; otobüstekilerin doğum günlerinde onlara sürprizler yapıyor ve daha niceleri… Hikayesiyle içimizi ısıtan bu abimiz; gerçekten hiç de alışık olmadığımız türden.
Pazarları dolaşarak atılmış ama hala kullanılabilir durumdaki yiyecekleri toplayıp; bunlarla yemek yaparak ihtiyaç sahiplerine ulaştıran İzmir’in güzel yürekli gençleri…
Bu güzel hareketin bir de çok anlamlı bir ismi var: Bombalara karşı sofralar. İzmir’in güzel yürekli gençleri, ihtiyaç sahipleri için pazar pazar dolaşıp kullanılabilir yiyecekleri topluyorlar; sonra onlarla lezzetli yemekler yapıyorlar; ve ihtiyaç sahiplerine götürüyorlar. Üstelik bunu yaparken her türlü sömürüye de karşı duruyorlar. Sırf hayvanların özgürlüğünü kısıtlamamak, ayrıca insanların sağlığını riske atmamak adına tüm yemekleri vegan pişiriyorlar!
Prematüre bebekler için bere örmeyi öğrenen 86 yaşındaki melek kalpli Ed Moseley amcamız…
İyi insanlar sadece ülkemizde mi? Tabii ki değil. Ed Moseley, aslında kanserle mücadele ediyor ama hastalık onun ruhunu yıpratmayı başaramamış. Kaldığı huzurevinde, birgün prematüre bebekler için bere örmek isteyen olup olmadığını sormuşlar ve o da hemen gönüllü olmuş bu işe. Sonra da hızlıca öğrenmiş örgü örmeyi… Bu tontiş amcamızın öğrenme isteği ve iyi kalbi de gerçekten 2016’da kalbimizi ısıtan hikayelerden…
Suudi Arabistan’da bir temizlik işçisinin, bir kuyumcunun camından mücevherlere bakması yüzünden sosyal medyada alay konusu olması üzerine onu araştırıp bularak; ona o mücevherleri hediye eden güzel insanlar…
Bu temizlik işçisinin, bir kuyumcunun vitrinine bakarken çekilmiş fotoğrafı, Suudi Arabistan sosyal medyasında alay konusu olmuştu. Bu fotoğrafı gören iyi kalpli bir insan ise Twitter’da bir kampanya başlatmış; bu adamı bulmak istediğini duyurmuştu. Bu olayın ardından; onun gibi iyi kalpli insanlar bir araya geldiler ve bu işçiyi bularak; kendisine kuyumcudaki mücevher takımlarından hediye ettiler…
İhtiyacı olan insanlara bedava ambulans servisi vermek için mühendisliği bırakarak taksiciliğe başlayan Hindistanlı adam Vijay Thakur…
75 yaşındaki bu güzel insanın bu kararın nedeni, yaşadığı trajik bir olay aslında. Çünkü o, hamile karısının doğum yapacağı gece ambulans bulamaması yüzünden bebeğini kaybetmesi üzerine bu kararı vermiş. Ve bu kararı verdiğinden beri de yüzlerce acil durumda ihtiyaç sahibini ücretsiz bir şekilde hastaneye yetiştirmiş… Halen de bu şekilde iyilik yapmaya devam ediyor…
Yalnızlıktan ağlayan yaşlı bir çiftin yüzünü güldürmek için onlara makarna pişirip; onlarla birlikte akşam yemeği yiyen Roma polisi…
Bir gün, Roma’da yaşayan bu yaşlı çiftin dairelerinden çığlıklarla birlikte ağlama sesleri yükseldi. Bu sesi duyan komşular hemen polise haber verdi. Ancak polisin geldiğinde karşılaştığı manzara oldukça çarpıcıydı. Tatlı çiftimizin ağlama sebebi yalnızlık ve can sıkıntısıydı. Bunun üzerine iyi kalpli polis memurları, onlara makarna pişirdi ve onlarla birlikte akşam yemeği yediler. Sanıyoruz bundan daha tatlı bir manzara olamazdı!
Hasta yaşıtlarına hediye etmek için peluş oyuncak dikmeyi öğrenen sevgi dolu çocuk Campbell…
Avustralyalı küçük bir çocuk olan Campbell Remess, bir yılbaşında hastanedeki bütün çocuklara hediye almak istediğini söylemiş ailesine. Ancak ne yazık ki ailesinin böyle bir maddi gücü yokmuş. Bu yüzden de, bu tatlı çocuğun ailesi, onu daha anlamlı bir şeye yönlendirmiş: Hediye yapmayı öğrenmeye! Sonra macera başlamış ve Campbell, dikiş makinesi ve bir dolu kumaş ve yünle, toplamda 800’den fazla peluş oyuncak üretmiş, hem de tamamen tek başına!
2017 yılında daha güzel haberler almayı ve yıl sonunda da sizlere 20398735894 maddeden oluşan bir kalp ısıtan hikayeler listesi yapabilmeyi umuyoruz… Ne de olsa yaşadıkça umut var!