Yılbaşı geçti. Yeni yıl geldi. Takvimler Ocak’tan ileri sarmaya başladı. Geçen haftaki bol hazırlıklı, heyecanlı ve planlı bekleyiş yerini sıkıcı bir monotonluğa bıraktı. Yılbaşı tatilini, haftasonuna bağlayamayanların azabı içimizi sardı. Aradaki şu caanım Cuma günü, nice Pazartesi sendromundan da baskın çıktı.
Panik yok. Zaten günler kısa. Ha gayret, akşamı ettik mi, geldi sayılır haftasonu. Sonra ver elini, İstanbul’un türlü türlü sahneleri ve salonları… Yılbaşı heyecanınızı nüksettirecek temsili bir ‘yeni yıl konseri’ bile var bu hafta İstanbul’da. Ne ala…
1. Konser – Bülent Ortaçgil / 2 Ocak
Kadıköy Sahne / saat 22.30
Bir müzisyen mi yoksa bir şair mi olduğu tartışıladursun, biz Bülent Ortaçgil’in ‘parasetamol’ etkisi veren melodilerine de şairane sözlerine de aynı derecede meftunuz. Keza, uzun hasılalarla yayınlanan albümlere rağmen, daima ‘en çok dinlenilenler’ arasında olabilmek ve her daim salonları iştahlı kulaklarla doldurabilmek öyle sıradan etiketli müzisyenlerin başaracağı bir şey değildir. Malumunuz.
Kendisi yeni yılın ilk konserlerinden birini icra etmek üzere, Cuma gecesi Kadıköy’de. Haberiniz olsun.
2. Tiyatro – Köpek, Kadın, Erkek / 2 Ocak
Moda Sahnesi / saat 20.30
Kadın ve erkeğin karmaşık ilişkisi, alışıldık bir muamma. Çözülememekle kalmayıp, sıradanlaşmıyor, sıkıcılaşmıyor bir de. Yüz yıllardır, sanatçıları kamçılayan konuların başında gelmesi bir tesadüf değil elbette.
Moda Sahnesi’nin Cuma akşamı başlayacak yeni oyunu, ‘Köpek, Kadın, Erkek’ de bu muamma üzerinden hikayelenen bir oyun. Bol ödüllü Alman oyun yazarı Sibylle Berg’in, Yael Hedaya’nın bir hikayesinden uyarladığı bu üç kişilik oyun, bilindik kadın-erkek ilişkisini bir köpeğin gözünden anlatıyor.
Bir sokak köpeği ve bu köpeği beslemek üzere evlerine kabul eden genç bir çift. Tek derdi kavuştuğu sıcak yuvanın keyfini sürmek olan köpek, karın doyurmaktan daha ‘komplike’ dertleri olan insanların içine düştüğünde, biraz kafa karışıklıkları yaşayacak tabii ki. Ne de olsa, enteresan canlılar bu insanlar. Sürekli birbirlerine hırlayıp, bir arada yaşamaya devam ediyorlar…
3. Konser – Danslı Parti / 3 Ocak
Kamayor / saat 21.30
Cumartesi akşamı Galata civarında bir araya geldiklerinde hiç kaçırmamak gereken ekiplerden Danslı Parti’nin konseri olacakmış. Pürtelaş 3+1‘in 14. bölümünde de konuk ettiğimiz Danslı Parti‘nin Melike’yi de içeren kadrosunu dinlemeyen pişman oluyormuş diye duyduk, hem de Kamayor Sanat Atölyesi‘nin kendine has atmosferinde.
4. Müzik – Papazerik Soundsystem Sunar: Nekizm & Ahmet Ali Arslan / 4 Ocak
arkaoda / saat 21.30
Kızıltoprak’ın Papazerik Stüdyosu, Papazerik Soundsystem isimli etkinlik silsilesine Pazar akşamı Arkaoda’da başlıyor. İstanbul müzik sahnesinin progresif güzellikleriyle tanınan değerli topluluğu Nekizm ve Ahmet Ali Arslan’ın sahne alacağı gecede, ‘Papazerik Soundsystem’liler de kabini dolduracak. Ne güzel.
5. Konser – Avishai Cohen Trio / 7 – 8 – 9 Ocak
Babylon / saat 20.30
Hatırlı müzik yorumcularının ‘son yüzyılın en etkileyici cazcılarından biri’, ‘dahi müzisyen’, ‘büyük besteci’ ve ‘İsrail’in caz dünyasına kıymetli armağanı’ gibi tamlamalarla andığı Avishai Cohen, küçük yaşlardan beri içinde yoğrulduğu müziğiyle bu övgülerin hakkını veriyor.
Henüz 9 yaşındayken piano ile başlayan caz macerası, Jaco Pastorius’a duyduğu hayranlığın etkisi ile bas gitara evrileli beri, okyanus aşırı diyarlarda ‘usta basçı’ olarak tanınıyor. Cohen, arkadaşları Nitai Hershkovitz ve Daniel Dor ile kurduğu triosu ile bu hafta üç gün boyunca İstanbullular’a çalıyor. Kaçırmazsınız artık.
6. Konser – Yeni Yıl Konseri: Johann Strauss Galası & Rainer Hersch & Kristi Swift / 7 Ocak
İş Sanat Kültür Merkezi / saat 20.00
Yılbaşı bitti ama bu hafta da ‘yeni yıl konser’siz kalmıyoruz neyse ki. Hem de ne konser! Avusturya’nın en sevilen vals ve polkalarını ayağımıza kadar getirecek; kostümlü, danslı ve bol mizahlı bir gösteri.
Bu sene 40. yılını kutlayan dünyaca ünlü Johann Strauss Gala, piyanist ve komedyen Rainer Hersch’in şefliğinde ve Avusturyalı soprano Kristi Swift’in katılımı ile, yeni yılın adına yaraşır balo tadında bir şov ile şehrimize teşrif ediyor.
7. Söyleşi – Alberto Manguel: Borges, Kütüphaneler ve Okumanın Keyfi / 7 Ocak
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük Binası Konferans Salonu / saat 16.00
‘Hayali Yerler Sözlüğü’ ve ‘Bütün İnsanlar Yalancıdır’ gibi kitaplarıya tanıdığımız, pek de sevdiğimiz Arjantinli yazar Alberto Manguel, ‘Boğaziçi Chronicles’ın konuğu olarak, şehrimize geliyor. Jorge Luis Borges’in neredeyse hiç göremediği 60’lı yıllarda, kendisine okumalar yapan ve Borges’ten esinlenerek ‘Borges’in Evinde’ isimli bir de kitap yazan Manguel; ‘Borges, Kütüphaneler ve Okumanın Keyfi’ üzerine bir söyleşiye katılacak.
‘Boğaziçi Chronicles’ın, Boğaziçi Üniversitesi’nin kuruluşunun 150. yılı etkinlikleri kapsamında gerçekleşen bir ‘uluslararası misafir programı’ olduğunu da hatırlatmadan geçmeyelim.
8. Tiyatro – Love Letters: Gérard Depardieu & Agathe Natanson / 8 Ocak
Zorlu Center PSM / saat 21.00
A. R. Gurney’in, ilk kez 1988’de sahnelenen ve onlarca ülkede uyarlanan meşhur oyunu ‘Love Letters’, Fransızca versiyonu ile Perşembe akşamı İstanbul sahnesinde. Hem de, Fransız sevdiceğimiz Gérard Depardieu ve Agathe Natanson’un dillere destan performansları eşliğinde.
Yıllar içinde Kathleen Turner’den Sissy Spacek’e, Mia Farrow’dan Elizabeth Taylor’a, Mel Gibson’dan William Hurt’e; sayısız usta oyuncunun canlandırdığı oyun halen farklı ekiplerle Broadway’de oynanmaya da devam ediyor.
Bir kadın ve bir erkeğin ayrı geçirdikleri 50 yılın ardından, yıllanmış mektuplar üzerinden kendilerini anlattıkları oyun, Türkçe üstyazı ile sunulacak.
9. Film – Oscar’ın Yabancıları / 8 – 18 Ocak
İstanbul Modern
İstanbul Modern Sinema, taptaze film seçkisinde yaklaşan Oscar töreninin yabancılarını selamlıyor. Gösterim programı; geçtiğimiz yıl, dünya festivallerini arşınlayan, farklı ülkelerin farklı hikayelerini anlatan pek leziz ve bol ödüllü filmlerden oluşuyor.
İlyas Salman’ın rol aldığı Gürcü filmi ‘Mısır Adası’ ve Andrey Zvyagintsev’in pek çok övülen yenisi ‘Leviathan’ da, gösterilecek filmler arasında.
10. Konser – At the Gates / 8 Ocak
garajistanbul / saat 21.00
İskandinavya dolaylarında metal müzik sevilirliğinin bir hayli yaygın olduğunu biliyoruz. Bir 90’larda asılı kalma durumu var gibi sanki. Öyle bir sadakat ki ‘janra’, 90’larda doğmamış olan bir dinleyici kitlesini bile içine alan cinsten.
İşte, At the Gates de bu cins sadakati en çok hakeden ‘death metal’ gruplarından. 90’larda ortalığı kasıp kavuran İsveçli topluluk, vaktiyle Gothenburg şehrinden yükselen ‘melodik death metal sound’unun da öncülerinden.
Aradan geçen onca yıl ve dağılıp birleşmelerden sonra, At the Gates ilk kez İstanbullularla buluşuyor. Meraklılarına duyurmuş olalım.
11. Sergi – Ressam ve Resim: Mehmet Güleryüz Retrospektifi / 8 Ocak – 28 Haziran
İstanbul Modern
Türkiye sanatının özgün ve üretken cevherlerinden Mehmet Güleryüz, yarım yüzyıldır sosyal ve politik dönüşümlerden doğaya, aile kavramından bireye; çok şeyler anlattı envai çeşit şekillerde ifadelendirdiği eserlerinde.
Bu hafta başlayacak ‘Ressam ve Resim’ sergisi de, Güleryüz’ün müstesna sanatını ve 1960’lardan 2010’lu yıllara uzanan kariyerinin altı-çizilesi anlarını paylaşacak bizlerle. Kendisinin resim, desen, heykel, gravür ve performans alanlarındaki yaratıcı yorumlarını yansıtacak sergi, Haziran sonuna kadar devam edecek.