Zaman akıp giderken değil de, bir yerlere gelip dönüp geriye baktığınızda anlaşılır bir şey gibi aslında. Hani geçsin istediğinizde olduğu yere park eder yelkovan da; tutup durdurmak istediğinizde bir çocuğun topacı misali döner durur ya, işte o hesap.
Adına şarkılar, şiirler, romanlar yazılmış; tarihin en kuvvetli devletlerine başkentlik yapmış, hayaller süslemiş kocamaaaaan bir şehir epey eğleniyordur herhalde. Onun için de böyle hızlı akıyor mudur vakit yoksa içindeki türlü bela hikayesi durduruyor mudur zamanı?
Cevap olur mu bilmiyoruz ama Indiana Üniversitesi, Charles W. Cushman koleksiyonundan çıkan, 60’lar İstanbul’unun bir seçkisini sunacağız. Dönüp arkanıza, akıp gitmiş zamana bakabilesiniz diye…
Hala canlı gibi duran fotoğrafların içine girip gitmek isteyeceğiniz üzerinden tam elli sene geçmiş hikayeler. “Bu film nerede koptu” dedirtecek kadar yakın hissedeceğiniz enstantanelerden bir seçki…