Bir hafta sonu daha bizleri bekliyor. Kimimiz iş yükünden, kimimiz okul yoğunluğundan; günlük yaşamın getirdiği hareketlilikten tükeniyoruz. Tüm bu karmaşanın ortasında, biraz soluklanmak herkesin hakkı… Film önerileri listemiz işte tam olarak bunun için var.
Korku, dram, gerilim, western ve suç türlerinde sevilen; önemli film ödüllerinde yer almış, beğeni toplamış 9 filmi sizler için bir araya getirdik. Siz de hazırladığımız film önerileri arasından dilediğiniz filmi seçebilir, hafta sonunuza güzel bir renk katabilirsiniz. Kısa biçimde içeriğini ve teknik detaylarını tanıttığımız filmleri incelemek için sayfada ilerlemeniz yeterli…
Keyifli okumalar…
Geçtiğimiz haftanın film önerileri yazısını da incelemek isteyebilirsiniz: Hafta Sonu Ne İzlesek Diye Düşünenlere 8 Muhteşem Film Önerisi
1. High-Rise – Gökdelen (2015) – IMDB: 5.5
San Sebastián Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Film dalında ödül adaylığı bulunan, haftanın film önerileri yazımızın ilk filmi olan High-Rise, Ben Wheatley tarafından yönetilen 2015 yapımı distopik gerilim filmidir. JG Ballard’ın 1970’lerde çıkardığı aynı adlı romanından uyarlanmış bu filmin başrollerinde Tom Hiddleston, Jeremy Irons, Sienna Miller, Luke Evans ve Elisabeth Moss bulunmaktadır. 8 milyon dolarlık bütçesinin ancak yarısını gişeden elde edebilen High-Rise, ilk gösterimini Platform Ödülü’ne aday gösterildiği Toronto Uluslararası Film Festivali’nde yapmıştır.
1970’lerin Londra’sında, Dr. Robert Laing yeni ve çok katlı bir apartmana taşınır. Üst katta yaşayan varlıklı apartman sakinleri ile alt kattaki kiracılar arasında derin bir sınıf ayrımı olduğu çok geçmeden anlaşılır. Zamanla, bu ayrımlar tam anlamıyla bir savaşa dönüşecektir. Toplumsal normların distopik bir şekilde çöktüğü bu hikâyeye cinayet, kargaşa ve ayrımcılıklar eşlik edecektir.
2. Better Watch Out – Güvenli Mahalle (2016) – IMDB: 6.5
Chris Peckover’ın yönettiği 2016 yapımı psikolojik korku filmi Better Watch Out, ilk gösterimini Fantastic Fest’te gerçekleştirmiş ve ilerleyen yıllarda En İyi Korku Filmi dalında Satürn ödülüne aday gösterilmiştir. 3 milyon dolarlık bütçesinin hayli altında kalan gişe performansına rağmen beğenilen bir film olan Better Watch Out’un başrollerinde Olivia DeJonge, Levi Miller ve Ed Oxenbould bulunmaktadır.
Normal zamanlarde, “Banliyö” denildiğinde akıllara “güvenlik” gelmektedir ama bu hikâyede geçen bir tatil gecesinde banliyöler hiç de güvenli değil. Ashley, (Olivia DeJonge) gece için bir bebek bakıcılığı işi almıştır ve bu işin kolay geçeceğini düşünmektedir. Ancak tehlikeli davetsiz misafirlerin içeri girip onu ve bakıcılığını yaptığı 12 yaşındaki Luke’u (Levi Miller) tehdit etmesiyle bu fikir kısa sürede yerini tam tersine bırakır. Ashley, hem kendisini hem de Luke’u elinden gelen en iyi şekilde savunurken, edindiği kimi ipuçları yaşadığı bu olayın sıradan bir haneye tecavüz vakası olmadığı fikrine götürür.
3. Red Sparrow – Kızıl Serçe (2018) – IMDB: 6.6
Jason Matthews’ın 2013 yapımı aynı adlı romanından uyarlanan Red Sparrow, Francis Lawrence’ın yönettiği ve Justin Haythe’ın senaristliğini üstlendiği 2018 yapımı aksiyon ve gerilim filmidir. Filmin başrollerinde Jennifer Lawrence, Joel Edgerton, Matthias Schoenaerts, Charlotte Rampling, Mary-Louise Parker ve Jeremy Irons yer alıyor. Yaklaşık 70 milyon dolarlık dev bütçesini 2’ye katlayarak 150 milyon dolar hasılat elde eden Red Sparrow; pek çok film ödülüne aday gösterilmiş, ancak özden çok biçime odaklanan kurgusu nedeniyle eleştirilmiştir.
Dünyaca ünlü Bolşoy Balesi’nin tanınmış Rus baş balerini Dominika Egorova, parlak kariyerinin aniden sona erdiğini gördüğünde oldukça zorlu bir karar vermek zorunda kalır. Bu kararının sonucunda, gizemli bir kişilik olan amcası Vanya Egorov onu devlete hizmet etmesi için görevlendirir. Gizli Serçe Okulu’nun en yeni ajanı hâline gelen Dominika; yakın dövüş, silahlar ve cinsel manipülasyon üzerine yoğun bir eğitim aldıktan sonra artık Rus devleti için prestijli hedeflere karşı kullanılacak bir silahtır. Ve çok geçmeden, ilk görevini alan Dominika; bilinmeyen bir Rus muhbirinin kimliğini ortaya çıkarmak için görevlendirilmiş bir CIA ajanı olan Nate Nash ile temasa geçmeye çalışır. Muhbirler, korunması gereken sırlar ve büyük tehlikelerle dolu bir dünyada hayatta kalmayı başarabilecek mi?
4. The Dry (2020) – IMDB: 6.8
The Dry, Robert Connolly tarafından yönetilen ve Jane Harper’ın 2016 çıkışlı aynı adlı romanına dayanan 2020 yapımı bir gizem ve drama filmidir. Filmin başrollerinde Eric Bana, Genevieve O’Reilly, Keir O’Donnell ve John Polson yer almaktadır. Orijinal romanın devamı sayılan Force of Nature’ın da beyazperdeye uyarlanacağı ifade edilmiştir. Avustralya sinemasının son yıllarda çıkan değerli eserlerinden birisi olan The Dry, pek çok yerel ve ulusal ödül kazanmıştır. Film yaklaşık 17 milyon dolarlık bir hasılata imza atmıştır.
Federal Ajan Aaron Falk’ın çocukluk arkadaşı Luke Hadler, av tüfeğini kendine çevirmeden önce karısını ve çocuğunu katletmiş, ardından intihar etmiştir. Aaron ise, çocukluk arkadaşı olan Luke’un cenazesine katılmak için, tüm toplumu şoke eden korkunç bir olaydan 20 yıl sonra tekrar kanlı bir katliama şahit olan, kurak Kiewarra topraklarına dönüyor. Ancak, on yıldır yıkıcı bir kuraklığın ortasında kalan bu bölgede, iki kanlı olay arasında görünmez bir bağ olduğu düşünülmektedir. Ve yavaş yavaş, Falk bu gizemli bölgenin derinliklerine inerken; kasaba halkı arasındaki derinlere işlemiş düşmanlıklar, önyargılar ve nefret su yüzüne çıkmaya başlar. Hiç kimsenin günahsız ve masum olmadığı Kiewarra’da gerçekte neler yaşandı?
5. Gozu – Öküz Kafalı Zebani (2003) – IMDB: 6.9
Takashi Miike tarafından yönetilen ve Sakichi Sato tarafından senaristliği üstlenilen 2003 yapımı korku komedi filmi Gozu, Yakuza hikayelerini hayalet hikayeleri, şehir efsaneleri ve Japon halk destanları ile buluşturuyor. Oldukça düşük bütçesine ve sınırlı dağıtım olanaklarına rağmen Sitges, Cannes, Faro Adası gibi pek çok festivalde ödüller ve ödül adaylıkları kazanan Gozu’nun başrollerinde Hideki Sone ve Show Aikawa bulunuyor.
Azamawari mürettebatının bir üyesi olan Minami, geçmişte hayatını kurtaran kıdemli meslektaşı Aniki Ozaki’ye büyük saygı duymaktadır. Ancak son zamanlarda Ozaki’nin tuhaflıkları (gördüğü bir Chihuahua’nın Yakuza çetesine ait olduğunu iddia etmesi gibi) herkesin onun akıl sağlığından endişe duymasına neden olmuştur. Başkan Azamawari, Ozaki’nin bu delilik semptomlarına anlayış göstermeyerek, Minami’den, Ozaki’yi Nagoya şehrindeki bir atık tesisine götürerek infaz etmesini emreder. Şiddet sarmalına sarılan bu iki kardeşin kaderi, Ozaki’nin bedenen ortadan kaybolmasıyla giderek daha karmaşık bir hâl alacaktır.
6. Four Lions – Dört Aslan (2010) – IMDB: 7.3
Chris Morris’in ilk yönetmenlik denemesi olan bu film, Sam Bain ve Jesse Armstrong tarafından yazılan 2010 yapımı bir siyasi hiciv ve kara komedi filmidir. Filmin başrollerinde Riz Ahmed, Kayvan Novak, Nigel Lindsay, Arsher Ali ve Adeel Akhtar bulunuyor. Olağanüstü İlk Çıkış dalında Chris Morris’e BAFTA ödülü kazandıran bu yapım, bütçesini ikiye katlayarak yaklaşık 5 milyon dolar hasılat elde etti.
Four Lions, soyut zafer hayallerine dalıp giden ancak bir süre sonra bu hayalleri kırılmaya başlayan bir grup İngiliz cihatçının hikayesini anlatıyor. Bu bir grup Müslüman İngiliz, yerel bir cihat eylemi başlatmaya karar verirler. Bu gruptan iki kişi, askeri eğitim için Pakistan’a gitmeye karar verir. Bu arada diğerleri de kimi hazırlık planları üzerinde çalışmaktadır. Ancak kısa süre içerisinde terör eylemleri gerçekleştirebilmek için yeterli beceriye sahip olup olmadıkları konusunda kendilerini şüpheye düşürecek bir dizi olayın ortasında kalırlar.
7. We Need to Talk About Kevin – Kevin Hakkında Konuşmalıyız (2011) – IMDB: 7.5
We Need to Talk About Kevin, Lionel Shriver’ın 2003 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan ve Lynne Ramsay tarafından yönetilen 2011 yapımı psikolojik gerilim ve drama filmidir. 2005 yılında uzun bir geliştirme ve finansman sürecine başlanan film projesinin ilk çekimleri ancak 2010 yılının ortalarında başlayabildi. İlk gösterimini Cannes Film Festivali’nde yapan We Need to Talk About Kevin, 7 milyon dolarlık bütçesine karşın gişede 10 milyon dolar hasılat elde etti. Altın Küre ve BAFTA ödüllerine aday gösteirilen filmin başrollerinde Tilda Swinton, John C. Reilly ve Ezra Miller bulunuyor.
Eva, Kevin’i doğurmak için hırslarını ve kariyerini bir kenara bırakır. Anne ve oğul arasındaki ilişki ilk yıllardan itibaren zordur. Kevin 15 yaşındayken tüm toplumun gözünde mantıksız ve affedilemez bir şey yapar. Eva, kederli bir şekilde sorumluluklarını yerine getirememenin verdiği pişmanlık duygularıyla boğuşur. Oğlunu hiç sevdi mi? Ve Kevin’in yaptıklarının ne kadarı onun hatasıydı? Kevin’in söylediği veya yaptığı şeyler giderek daha tuhaf ve tehlikeli hale gelir.
8. Badlands – Kanlı Toprak (1973) – IMDB: 7.7
Film önerileri yazımızın bir diğer filmi olan Badlands, Terrence Malick tarafından yazılan, yönetilen ve yapımcılığı üstlenilen; aynı zamanda yönetmenin ilk yönetmenlik denemesi olan 1973 yapımı neo-noir suç ve drama filmidir. Başrollerini Martin Sheen ve Sissy Spacek’in paylaştığı film, ABD Ulusal Film Tescili tarafından 1993 yılında “kültürel, tarihi veya estetik açıdan önemli” olduğu gerekçesiyle Kongre Kütüphanesi’nde korumaya alındı. Film ayrıca Sissy Spacek’in güçlü oyunculuk performansı nedeniyle bir BAFTA ödülüne aday gösterildi.
Holly, bir tabela ressamı olan babasıyla birlikte küçük bir kasabada yaşayan bir gençtir. Vakit buldukça James Dean’e benzeyen heyecanlı bir insan olan Kit ile zaman geçirmeye başlayan Holly’nin babası, saşırtıcı olmayan bir şekilde, çocuğunun Kit ile görüşmesine itiraz eder ve tartıştıklarında Kit onu öldürür. Böylece, ikili bir parça mutluluk bulmaya çalıştıkları heyecanlı bir yolculuğa başlarlar. Çok geçmeden peşlerine ödül avcıları düşer, ancak bu onların çılgın yolculuklarını yarıda bırakmalarına yetmez. Bu film 1957-58 yılları arasında gerçekleşen bir takım olayların esnek bir şekilde uyarlanmasıdır.
9. Hud – Çılgınların Günahı (1963) – IMDB: 7.8
Martin Ritt tarafından yönetilen ve Paul Newman, Melvyn Douglas, Brandon deWilde ve Patricia Neal’ın önemli rolleri paylaştığı 1963 yapımı Western filmi Hud, Larry McMurtry’nin 1961 tarihli romanı Horseman, Pass By’a dayanıyordu. İlk gösterimini Venedik Uluslararası Film Festivali’nde yapan Hud, 3 Oscar ödülü ve 3 Oscar adaylığı kazanmıştır. Altın Küre, BAFTA gibi film ödüllerinde de yer alan film, Kongre Kütüphanesi tarafından korumaya alınarak Ulusal Film Sicili’ne dahil edilmiştir. Bütçesini gişede 4 katına çıkaran Hud, toplamda 10 milyon dolar hasılat elde etmiştir. Haftanın film önerileri yazımızın bu son filminin konusuna hep birlikte göz atalım.
Hud Bannon, dokunduğu her şeyi ve herkesi lekeleyen acımasız bir gençtir. Hud, sonuçlarına aldırış etmeden her şeyin peşinde koşan, yabancılaşmış gençliğin mükemmel bir somut örneğini temsil etmektedir. Ayrıca sert ve son derece ilkeli bir insan olan babası Homer’la sürekli olarak çatışmaktadır. Hud’un yeğeni Lon, Hud’a hayrandır, ancak kısa süre sonra Hud tarafından kullanıldığının farkına varır. Alanların ve alınanların dünyasında, Hud kazanandır. O bir hilekar, ancak bu hilekârlığını “Her zaman yasaların hoşgörülü ve esnek bir şekilde yorumlanması gerektiğini söylüyorum” diyerek savunmaktadır.
Haftanın film önerileri yazımız burada sona erdi önümüzdeki haftalarda görüşmek dileğiyle…