İşçi haklarıyla ilgili kült olabilen filmleri incelediğimiz zaman son yıllarda, bu alandaki verimliliğin oldukça düşmeye başladığını görüyoruz. Aslında bu, çalışan sorunlarıyla ilgili filmlerin azalmasından ziyade, bu tarz yapımların biraz daha “beyaz yakalı” sınıfın sorunlarına eğilmesidir diyebiliriz. Örneğin Fight Club filmi beyaz yakalı bunalımını çok iyi anlatan bir külttür ama işçi haklarını ön plana çıkartan bir film olduğu söylenemez. Biz de 1 Mayıs’a ithafen işçilere reva görülen zor çalışma koşulları ve bu koşullar karşılığında onlara sağlanan imkanların adaletsizliğini vurgulayarak kült mertebesine yükselmiş bazı filmleri listeledik. Linki patronunuza göndermeyi unutmayın 🙂
1. Stachka (1925) IMDb
Rusya’da Bolşevik Devrimi öncesinde bir fabrikadaki işçilerin yaptıkları grevi konu alan filmin yönetmen koltuğunda Sergei M. Eisenstein oturuyor. Yönetmenin ilk uzan metrajı olan film, çalışma koşullarından memnun olmayan fabrika işçilerinin gerçekleştirdikleri grevi anlatıyor. Filmin önermesi bireyselliğe karşı kollektivizm vurgusunu ön plana çıkarma üzerine kuruludur. İşçi sınıfının merkezinde olduğu ilk filmlerden birisidir.
2. Bread And Roses (2000) IMDb
Sosyalist ideolojiye yakın görüşleri olan yönetmen Ken Loach, bu yapıtında özellikle dünyanın birçok yerinde, ucuz iş gücü olarak görülen göçmen işçilere odaklanıyor. Göçmen işçilerin yaşadığı kitlesel dramın anlatıldığı filme, Meksikalı iki kız kardeşin bireysel hikayaleri de başarıyla yedirilmiş. Göçmenlik vurgusu dışında işçi kadınların ön planda tutulması da esere ayrı bir önem katıyor. Ken Loach’ın işçi sınıfıyla ilgili çokça eseri var ancak bu eser kapitalizmin merkezi olan Amerika’da çektiği ilk film.
3. Modern Times (1936) IMDb
Charles Chaplin’in en meşhur görüntülerinden birisidir. Televizyonda, internette herhangi bir kolajda hatta metrolardaki lcd ekranlarda bile denk gelmiş olabilirsiniz. O meşhur iş makinesi, üretim bandı sahneleri gerçekten çok başarılıdır. Bu filmde büyük ekonomik buhran dönemindeki işçi sınıfı mücadelesi mizahi yolla eleştirilir. Modern endüstri eleştirisini yaparken ne olursa olsun dayanışma ve direniş ile her zaman bir umut olduğunu anlatıyor.
4. The Grapes of Wrath (1940) IMDb
Edebiyat’ın en önemli klasiklerinden birisi olan Gazap Üzümleri sinema tarihinde de önemli kültlerden birisidir. Çiftçilik yaparak geçimini sağlayan Joad ailesi, yeni yaygınlaşan traktörün kendi yerlerini alması, kuraklık, zorlu ekonomik koşullar nedeniyle yaşadıkları yeri terk edip, bir kamyonet ve büyük umutlarla California’nın yolunu tutarlar. California topraklarındaki bereketle ekonomik buhrandan kaçan, traktör yüzünden işinden olan bir sürü insan için bir umuttur. Ancak gittiklerinde orda da bu zenginliği işçilerle paylaşmak yerine onları boğaz tokluğuna çalıştırdıklarını görürler. Örgütsel olarak bu haksızlıkla mücadele etmeye çalışanlar da vardır.
5. Saturday Night And Sunday Morning (1960) IMDb
İngiltere’de doğan Özgür Sinema Hareketi’nin en önemli temsilcilerinden birisidir. İngiliz Yeni Dalgası olarak da anılan bu akımın sembol filmlerinden birisi olan bu film, genç bir fabrika işçisinin hayatına yoğunlaşıyor. Bireysel bir hikâye üzerinden bütün işçi sınıfının sorunları anlatılıyor. İşçilerin büyük bunalım içerisinde yaşadığını, hayatlarının renksizliğini çok dramatik bir şekilde anlatmayı başaran filmin yönetmeni
6. Karanlıkta Uyananlar (1964) IMDb
Edebiyatımızın usta isimlerinden Vedat Türkali’nin senaryosunu kaleme aldığı filmin yönetmeni Ertem Görenç. Çağdaşı olan Türk filmlerinden çok farklı olan bu yapım, mesajını çok net veren bu yüzden de çokça sansüre uğrayan bir film. Karanlıkta Uyuyanlar geçmişten günümüze kadar olan süreçte hala sinemamızın en önemli işçi sınıfı filmlerinden birisidir.
7. La classe Operaia Va İn Paradiso (1971) IMDb
Üretimde çeşitli kavramlardan vardır. Bunlardan en önemlilerinden birisi de hammaddedir. İşte bu film Kapitalist düzende insanın da bir hammadde olarak görüldüğünü mesajını veriyor. İşçilerin zorlu çalışma şartları ve bunun karşılığı olarak onlara (ücretleri ile) reva görülen hayatın ne kadar orantısız olduğunu çok başarılı şekilde anlatan filmin yönetmeni Elio Petri. Filmin mesajı net: Batsın bu kapitalizm!
8. Tout va bien (1972) IMDb
Bir fabrika grevini konu alan bu film, biçimsel anlamda sinemanın önemli yapıtlarından birisi. Uzun sekansları ve farklı üslubuyla döneminin sınırlarını zorlayan bu yapımın yönetmenleri , Jean-Luc Godard ve Jean-Pierre Gorin ikilisi. Sınıf savaşına dair mesaj veren filmler arasında önermesini en net şekilde anlatan filmlerden birisidir. Yapılan fabrika grevinin şahidi olarak bir Amerikalı gazetecinin varlığı ise esas göndermenin kapitalizmin merkezine olduğunun bir işaretidir.
9. Bereketli Topraklar Üzerinde (1979) IMDb
Orhan Kemal’in aynı adlı eserinden uyarlanan filmin yönetmenliğini Erden Kral üstleniyor. Filmin uyarlama senaryosunu yönetmenle birlikte, aynı zamanda başrol oyuncusu da olan, Tuncel Kurtiz üstlenmiş. Film bereketli Çukurova topraklarına gelip çok zorlu şartlarda çalıştırılan Pehlivan Ali, Köse Hasan ve Yusuf isimli üç arkadaşın hikayesini konu ediniyor.
10. Harlan County, USA (1976) IMDb
Bu seferki filmimiz Oscar’lı bir belgesel. Yönetmen Barbar Kopple bu belgeselinde Amerika’daki bir grup maden işçisinin Kentucky’de gerçekleştirdikleri grevi konu alıyor. Belgesel sürecinde yönetmen ve ekibinin de işçilerle aynı şartlarda yaşaması, belgeselin samimiyetini oldukça arttırmış. Grevin örgütlenmesi ve iç dinamikleri dışında, güvenlik güçlerinin grevi kırmak için yaptığı zulmü (polisin ateş açtığı görüntüler de dahil) bütün çıplaklığıyla yansıtmayı başarmış bir yapım.
11. Blue Collar (1978) IMDb
Blue Collar’ın mesajı işçilerin haklarını aramak için muhakkak örgütlenmesi üzerine kuruludur. Kapitalist düzen ise öncelikli olarak işçilerin bir araya gelmelerini engellemek için çalışır. Yazılmış en ajitatif metinlerden birisi olan Komünist Manifesto’nun finali söyle biter: “Dünyanın bütün işçileri, birleşin!” İşte bu yapımın temel önermesi de budur.
12. Germinal (1993) IMDb
Emile Zola’nın romanından uyarlanmış ve yönetmen Claude Berri tarafından beyazperdeye aktarılmıştır. Diğer filmlerimizden biraz daha eski dönem işçilerinin hayatını konu alan film bizi 18. yüzyıla götürüyor. Yani sanayi devriminin başlangıç zamanlarına. Maden işçilerinin muktedirlere karşı giriştikleri grevi konu alan film, sanayi devrimi sonrası işçilerin yaşadığı ilk sıkıntıları yansıtması açısından da farklı bir yere sahiptir.