Savaşlar, yeryüzünde yaşayan insanları ve diğer bütün canlıları doğrudan ve dolaylı olarak etkilemektedir. Bununla birlikte ortaya çıkan pek çok sorun, insanların geleceklerine dair var olan hemen hemen her şeyi harap etmekte, çoğu zaman ise tamamen ortadan kaldırmaktadır. Söz konusu sorunların bir sonucu olarak yaşanan göçler, sosyal ve ekonomik olarak pek çok sorunu beraberinde getirmektedir. Son yıllarda dünyanın pek çok ülkesinde hızla artan savaş ve yıkımlar neticesinde gerçekleşen göçler, mülteci olarak yaşamlarını sürdürmeye çalışan insanları da zor durumda bırakmaktadır.
Mülteciler arasında en çok acı çekenlerse yine çocuklar olmakta, yaşamları belirsizlik ve imkânsızlık içerisinde geçmektedir.
Debora de Pina Castiglione, 2016 yılından beri mülteci kamplarında gönüllü olarak çalışan Brezilyalı bir gazeteci
Castiglione, Yunanistan’daki mülteci çocukların yarattığı ve anlattığı hikâyeleri derleyerek bir kitap meydana getirdi
The Traveling Princess (Seyahat Eden Prenses) adlı bu masal kitabı, Yunanistan’ın Selanik kentinde yaşayan Suriyeli ve Kürt çocukların yarattığı sekiz hikâyenin modern mitoloji ve fabllarla harmanlanarak bir araya getirilmesinden oluşuyor.
Castiglione’nin illüstratör kardeşi Beatriz ise çocukların yarattığı hikâyelerin resimlemelerini beş kişilik bir çizim ekibiyle birlikte gerçekleştirmiş 2>
Castiglione, kitabın hazırlık süreciyle ilgili şunları söylüyor…
“Hikâyeleri kaydetmeye başladığımızda kitabın ana karakteri Prenses Amira ile bağdaştırdığımız tek bir bağlam öne çıktı: Bütün çocuklar hoşgörülü olmak, ait olmak ve kabul edilmekle ilgili konularda hikâyeler anlatıyordu.”
Kitabın ana kahramanı olan Amira, anne babalarını kaybeden çocuklara yardım ediyor ve günün birinde geride bıraktıkları hayatlarına geri dönebilecekleri ümidiyle onlarla ilgileniyor
Kitabın çizer ekibinden olan Beatriz, kitap ve süreçle ilgili olarak şunları söylüyor…
“Çocuklar tarafından yarattığı hikâyelerin hepsi inanılmaz mutlu, yaratıcılık ve macera dolu, ayrıca da çok eğlenceli. Çok fazla fantastik öge var. Dünya dışından gelenler, periler, sihir… Fakat kitap, her şeyden önce mültecilerin yaşadığı topluluklardaki okuyucuların yazarları mağdur olarak değil, heyecanlarını ve fantastik hayal gücünü paylaşan çocuklar olarak görmelerini sağlamalıdır.”