-Yav adamlar ne film yapmışlar! İnsanın gözünden içeri girer gibi o şeyler neydi öyle, kalbim ağzımdan çıktı…
Özellikle 3D filmler yaygınlaştıktan sonra her sinema çıkışı buna benzer cümleler duyuyoruz. Evlerdeyse anneanne üzerinde denenen yeni 3D televizyon sonucunda nice al yanaklı nine geceleri karabasanlarla hopluyor.
Sinema bu noktaya gelmeden önce model ustaları ve minyatür sanatçılarıyla el emeği göz nuru çalışılıyordu. Dönemin ünlü yapımcılarını ve yönetmenlerini mesela okyanus sahneleri için tasarlanan dev su tankları içinde gördüğümüzde, hani o klişe tabirle sinemanın büyüsüne bir kere daha kapılıp gittik. Su içinde dev oyuncaklarla oynayan çocuklar gibiler ama dönemin hatta sinema tarihinin en önemli filmlerini tasarlıyorlar.
Özel efekt uzmanı A.Arnold Gillespi, Ben Hur için oluşturulan dev su tankında
Tam 11 Akademi ödülüyle sinema tarihinin en sansasyonel yapımlarından birinin yaratım süreci işte tam da bu karede gördüğümüz gibi. Karşımıza çıkan blog‘da klasik filmlerin hatta bazı yeni dönem yapımların çekim süreçlerine dair hayli eğlenceli belgelere rastladık.
Superman‘in kurgusal şehri Metropolis ve şehrin gerçek sahipleri
Film yıldızları her şeyden önce gelse de, sinema dünyasının klasiği arasındaki filmleri yaratanlar aslında yönetmenler, set tasarımcıları ve minyatür model uzmanları.
Superman – 1978 filminde muhtemelen az sonra patlayacak ve paramparça olacak bir asma köprü
Sinemanın asıl büyüsünü yaratan bu sanatçılar bize başka dünyaları göstererek film izlemenin asıl keyfini tattırdılar. Kristof Colomb’un keşfe giden dev yelkenlilerini, Süperman’in Metropolis’ini, James Bond’un dağ başındaki üslerini, beyaz atletli Bruce Willis’in dev bir Boeing ardından bakışını hep onlar sayesinde izledik.
Ekip yine Superman için tasarlanan barajın sol üst köşesinden eserlerine gururla bakıyor
Görsel sanatlar adı üzerinde amaçlarına temel olarak görselliği hedef alarak ulaşır. Hedeflenen görsel anlatıma nasıl ulaşılacağı da tamamen sanatçıya bağlıdır. Örneğin tiyatroda bir yönetmen çıkıp Hamlet’i tamamen kostümlü tarihsel bir drama kurgusunda sergiler, bir diğeri dekor bile kullanmaz iki sandalye bir masayla koca oyunu izletir. Sinemada adı Superman olan bir film izleyeceksiniz her şeyin “gerçek” gibi görünmesini ama aynı zamanda gerçek olamayacak kadar fantastik olmasını bekleriz. İşte bu sanatçılar bu işi kotaran gerçek süpermenler.
Die Hard 2 – 1990, final sahnesi
George Lucas’ın sahibi olduğu ünlü “Industrial light and magic” firması uzmanları 1990 yılında efsaneye dönüşecek Die Hard’ın nefes kesen son sahnelerini planlıyorlar. Hemen aşağıda filmin o sahnesini izleyebilirsiniz.
Ve Bruce Willis’in canlandırdığı John McClane’nin model Boeing’i havaya uçuruşu
Tüm film boyunca minik bir tabancayla ortalığı darma duman eden Amerikan çılgın polisi, yeri geldi mi gökdelen yeri geldi mi uçak patlatır.
1974 yapımı Earthquake – Zelzele
Filmde Ava Gardner, Charlton Heston gibi yıldızlara, Baba I ve II’de imzası bulunan Mario Puzo’nun senaryosu eşlik ediyordu. Dönemin en etkileyici filmlerinden olan Zelzele, 6 kanal surround ses sistemiyle kaydedilmiş. Ama filmin en etkili yönü kesinlikle ince bir işçilikle kotarılan maket deprem setleri.
Zelzele için inşa edilen ve korkunç bir gürültüyle yıkılıp gidecek maket evler
Sinemada kamera arkası imkanları daha kullanışlı ve risksiz olduğu için diğer görsel sanatlara göre her dönem çok daha zengin görsellik sunuldu. Sonuçta canlı yayınlanan bir sanat değil; ama izleyicinin beklentisi her zaman en gerçekçi yani inandırıcı olanın peşinde. Haliyle tasarlanan evler, gemiler ya da trenler orjinalini aratmayacak ayrıntıda olmalı.
Derek Meddings, 1995 GoldenEye setinde eserinin üzerinde gururla oturuyor
En İyi Görsel Efekt dalında Akademi Ödülü ve BAFTA kazanan ünlü sanatçı Derek Meddings kuşkusuz haklı bir gurur yaşıyor. Batman, Hudson Hawk, Superman ve birden çok James Bond filmi onun yarattığı mekanlar sayesinde izleyiciyle buluştu. Meddings’in hemen sol yanındaki dev çanak antene dikkat edin.
Aynı çanak anten ve önünde yine Golden Eye için yapılmış Eurocopter Tiger model helikopter
Özel efekt kavramı sinema dünyasında setten, makyaja genel olarak “Special fx” olarak kullanılıyor. Bu tabir aslında yine İngilizce “Special effects” kavramının kısaltması.
In Harm’s Way – 1965 küçük okyanusları ben yarattım pozu
john Wayne ve Kirk Douglas’ın başrollerini paylaştığı filmin yönetmeni Otto Preminger adeta yapımın esas adamı benim edasında karaya çıkıyor. 🙂 Gerçekten de dönemin filmlerinde bugün Spielberg kimse Preminger’de odur denilebilir.
Mighty Joe Young – 1949, King Kong sonrası
1933 tarihli King Kong’un başarısı üzerine yollarına devam eden aynı ekibin başka bir ünlü çalışması. Filmin 90’lı yıllarda yeniden çevrimi de gerçekleştirildi.
Battle of the Bulge – 1965 ve her erkeğin rüyası olarak tank kullanmak
Sanat yönetmeni Eugene Lourie dönemin çarpıcı II. Dünya Savaşı filmlerinden Tanklarin Hücumu’nda uzaktan kumandalı tank modelleriyle. Fotoğrafın arka tarafından tankların filmdeki sahnelerinden biri.
Kayıp Kıta Atlantis – 1961 ve Atlantis’i önce bulup sonra keybedenler
Bu set modelleri dönemin en çok merak edilen bilim kurgu filmlerinden birini hayata geçiriyor. Dijital değil gerçek 3 boyutlu tasarım, tamamen organik.
Terminator 2: Mahser Günü ve mahşerin yaratıcıları iş başında
Bilgisayar destekli animasyonun çığır açtığı 90’ların en çok ses getiren filmlerinden olan Terminator’de kurgu ve özel efekt yönetmenleri Robert ve Dennis Skotak kardeşler filme damga vuracak sahnelerden biri için çevre yoluna inmiş çalışıyorlar.
Terminator’den 58 yıl önce olsa da çok benzer bir sahne, Tillie ve Gus – 1933
Özek efekt uzmanları Howard ve Theodore Lydecker kardeşler her çocuğun hayali dev bir tren setini sinema dünyasına kazandırmak üzereler.
Alien – 1979 ve unutulmaz gemisi Nostromo
Bilimkurgu tarihinin en ünlü filmlerinden Alien ve en ünlü gemilerinden Nostromo’ya can veriliyor. Filmde sözüm ona 243.8 metre uzunluğunda, 164.6 metre genişliğinde ve 72.5 metre yüksekliğindeki bu korkutucu uzay üssü gördüğümüz üzere aslında orta boy bir buzdolabı kadar.
Escape from New York – 1981, Manhattan için kentsel dönüşüm
Robert ve Dennis Skotak kardeşler bu sefer de New York’a tepeden müdahale ediyor ve Manhattan adasına yeniden şekil veriyor. Yönetmen John Carpenter ve Kurt Russell filmin diğer yıldız isimleri.
Star Trek – 1966 – 1969, Uzay Yolu ve efsane gemi Enterprise
Uzayın derinliklerini keşfetmemizi sağlayan ilk etkili televizyon dizisi olan Star Trek’in mavi fonlu ve bol plastik kokulu gerçek dünyasına hoşgeldik.
Superman 2 – 1980, telefon direkleri önemli
Özel efekt uzmanı Derek Meddings kopan bir telefon kablosunu bağlarken, kameraman Paul Wilson fırsattan istifade sahne için ışık ölçümü yapıyor. Kimse Superman’in karanlıkta kalmasını istemez. Tabii telefon kablolarına dolanmasını da. 🙂
Inglourious Basterds – 1978, Tarantino’dan çok önce zamanlar
İtalyan sinemacı Enzo Castallari imzalı yapım II. Dünya Savaşı dönemini anlatıyor. Tarantino bir söyleşinde filmi televizyonda izleyip isminden çok etkilendiğini ve kendi filmindeki ekibin bu şeklide doğduğunu söylemişti. Sette türlü kamera hileleriyle kotarılacak gerçek bir gar atmosferi için çalışmalar son hızla sürüyor.
Casino Royale – 2006, James Bond her ne kadar teknoloji aşığı olsa da, filmde asıl iş model setlerin
Yukarıdaki setin filmdeki yıkılma anı – Casino Royale
Böylesine tarihi bir binayı gerçek hayatta film için yıkmak tabii ki imkansız. Ama iş maketlere gelince acıma yok.
The Medusa Touch – 1978
Bina, uçak ve bina uçak bir arada. Fritz Lang imzalı psikolojik gerilim dönemin sahne teknolojisini sonuna kadar kullanıyor.
This Island Earth – 1955, ilk uzay filmlerinin uzay kadar eşsiz şirinlikleri
Filmde set tasarımından daha şirin başka bir şey daha var. Imdb’ye göre yapımın Türkçe ismi: Seyyareler Çarpışıyor. 🙂
Warner Bros stüdyolarında bir atölye – 1940
Bu resmi görünce aklımıza biraz da olsa AKM’nin marangozhanesi geldi. Şu anki haline getiren mdf kafalar utansın.
Görsel sanatlar adı üzerinde amaçlarına temel olarak görselliği hedef alarak ulaşıyor. Hedeflenen görsel anlatıma nasıl ulaşılacağı da tamamen sanatçıya bağlı. Örneğin tiyatroda bir yönetmen çıkıp Hamlet’i tamamen kostümlü tarihsel bir drama kurgusunda sergiler, bir diğeri dekor bile kullanmaz iki sandalye bir masayla koca oyunu izletir.
Bize sinemanın görselliğini el emeği göz nuru sunan tüm yapım tasarımcılarına, sahne dekoratörlerine, maket yapımcılarına sonsuz teşekkürler…