Matrix izleyenleri ve anlayanları açısından sinema tarihindeki bir filmden çok daha öte anlamlara sahip olan bir film. Filmi izledikten sonra hayat hakkında envai çeşit sorular oluşmuyorsa kafanızda muhtemelen anlamamışsınızdır ve tekrar izlemelisiniz.
Hatta sanıyoruz ki yaptığımız her okumadan ve hatta deneyimlediğimiz her bir günün arkasından The Matrix’i tekrar izlesek güne bakışımız, hayata bakışımız tekrar tekrar değişir. Ademoğlu’nun varoluş amacını, neden buradayız sorusunu suratınıza öyle bir vuruyor ki, sorunun cevabı karşısında kendinizden utanıp aynalara küsmemiz işten bile olmuyor.
Filmin repliklerini inceledikçe, hemen her anı üzerine uzun uzun konuşabileceğimizi ve konuşmamız da gerektiğini görebiliyoruz. En azından bu yazının sahibi için öyle 🙂
Matrix vizyona girdiği 1999 yılından bu yana çoğu insan tarafından beğenildi, önerildi. Beğenmedim diyen, sakın izleme diyen arkadaşınız, eşiniz-dostunuz varsa dinlemeyin. O arkadaş “artizlik” peşinde siz bir oturup izleyin.
Dedik ya, inceledikçe hemen her anı üzerinde uzun uzun konuşabilirsiniz. Bu yazıyı yazan kişinin de çocukken izlediğinde en sıkıcı bulduğu ve sahne başladığında ileri sardığı bir bölümü var filmin. Bu bölüm yazar tarafından lise yıllarında keşfedilmiş, ve “çüş lan!” dedirtmiştir. Bu yazı da o sahneyi siz değerli okuyuculara hem hatırlatmak, hem de açıkça ifade etmek için yazıldı.
Buyrunuz…
Sizlerle burada bulunduğum süreç içerisinde fark ettiğim bir şeyi paylaşmak istiyorum
Türünüzü kategorize etmeye çalışırken fark ettim ki
Sizler aslında memeli değilsiniz
Bu gezegende yaşayan tüm memeliler
Yaşadıkları çevre ile içgüdüsel olarak bir denge geliştiriyorlarken
Siz insanlar, bir alana yerleşip çoğalmaya başlıyorsunuz…
Var olan tüm kaynakları tüketene dek çoğalıyorsunuz
Varlığınızı devam ettirebilmenin yegane yolu başka bir alana yayılmak oluyor
Bu gezegende tıpkı sizin gibi yaşayan bir canlı türü daha var. Virüs!
Siz, Ademoğulları, bir hastalıksınız, bu gezegende bir kansersiniz. Siz bir salgınsınız!
Ve yok edilmeliyiz. Bu sahnenin serinin kaçıncısında olduğunu, kaçıncı dakikasında geçtiğini özellikle söylemedik sevgili okur. Bu merakla Matrix’i bir kez daha dikkatle izlemenizi isteriz çünkü.
Haydi bakalım… Sonra gelin, önce anarşiyi başlatalım, sonra da insanoğlunu yok edelim. 🙂