Müzik tarihimizin en ilginç olaylarından biri ile karşı karşıyayız. Pek kimsenin bilmediği bu hikaye Zerrin Özer ile İsmet İnönü arasında geçmekte. Bu iki ismin bir araya gelmesi bile insanda bir “Nasıl ya? Şaka mı bu?” deme isteği uyandırsa da tamamen gerçek!
Takvim yaprakları 1969 yılını gösterdiğinde Zerrin Özer ve ailesi çoktan Ankara’nın yolunu tutmuş, Zerrin Özer ise ilkokulun son sınıfına geçmiştir bile.
Çankaya’nın ünlü sokaklarından Farabi sokakta oturan Zerrin Özer ve ailesi aynı zamanda aynı sokakta oturan İsmet İnönü ve ailesiyle de komşudurlar.
Hatta İsmet Paşa’nın büyük oğlu Ömer İnönü’den olan torunuyla da sınıf arkadaşı olan Zerrin Özer 11 yaşında küçük bir kızdır.
Çankaya İnönü İlkokulu’nda sene sonu müsameresi ve mezuniyet töreni düzenlenir. İsmet İnönü ve Mevhibe İnönü de bu müsamereyi izleyenler arasındadır.
Diplomalarını alan öğrenciler İsmet Paşa ve eşi Mevhibe İnönü’nün elini öptükten sonra kendi hünerlerini göstermeye koyulur. Öğrenciler sırayla hazırladıkları şiirleri ve piyesleri okur. Sonrasında sıra şarkı söylemeye gelir.
Sıra okulun küçük solisti Zerrin Özer’e gelmiştir. Zerrin küçük adımlarla utana sıkıla sahneye gelir ve “Orada bir köy var uzakta” şarkısını okur.
Zerrin Özer tam sahneden inecekken İsmet Paşa elini kaldırır ve “bir daha… bir daha…” der.
Zerrin Özer şarkıyı bir kere daha yanık bir sesle okur. Sahneden indikten sonra İsmet Paşa Zerrin Özer’i yanına çağırır…
Yanına gelen Zerrin Özer’e İsmet Paşa belki de hayatına yön verecek o öğüdü söyler. “Aferin sana küçük kız. Derslerinle birlikte müzik çalışmalarını da ihmal etme. Günün birinde başarılı bir ses sanatçısı olacağına inanıyorum.
