Pahalı cilt ürünleri, rahatsız edici tedaviler, estetik ameliyatlar… Arzu edilen görünümü elde etmek için güzellik uğruna bazı fedakarlıklar yapılıyor. Şimdi sizi biraz geçmişe götürüyoruz ve güzelliğin perde arkasını anlatıyoruz. Çok eski tarihlerde piyasaya birbirinden farklı ve cezbedici yeni güzellik ürünleri sunulduğundan yan etkilerinin bu kadar ciddi olacağı hayal dahi edilmemişti. Şimdi okuyacağınız bu 6 güzellik trendi binlerce insanı kör etti, zehirledi ve hatta ölümüne neden oldu. Tarihte güzelliğin bedeli gerçekten bu kadar büyük müydü? Detaylara birlikte bakalım.
1. Arsenik gofretler
19. yüzyılda kadınlar solgun olmayan ancak neredeyse yarı saydam bir cilt istiyorlardı. Bu görünümü elde etmenin en popüler yolu ise gün boyunca küçük arsenikli gofretleri çiğnemekti. “Cilt Gofretleri” ABD’nin tüm büyük eczanelerinde çok cüzi fiyatlara satıldı. Cildi solgun ve beyaz göstermenin yanı sıra, gofretlerin lekeleri, benleri, çilleri ve cilt tonundaki tüm eşitsizlikleri giderdiği söylendi. Ayrıca “tamamen zararsız” olduklarının da altı ısrarla çizildi. Ancak bir süre sonra binlerce kadın kusma, şiddetli karın ağrısı, kanlı dışkı, kalp hastalığı ve kanserle sonuçlanan zehirlenmeler yaşadı. Sonuç olarak 19. yüzyılda arsenik gofretleri ile güzelleşmenin bedeli oldukça ağır oldu.
2. Belladonna göz damlası
Rönesans İtalya’sında, bir kadının en çekici ve arzu edilen yanlarından birinin büyük gözbebekleri ve cam gibi gözler olduğu kabul ediliyordu. “ Belladonna” ismi ise yine aynı adı taşıyan bir bitkiden elde edilen göz damlalarına veriliyordu. İri gözbebekleri görünümünü elde etmek için bu göz damlası çok önemliydi. “Güzel kadın” anlamına gelen Belladonna küçük dozlarda kullanıldığında bile yan etkisi tehlikeli ve oldukça zehirli bir bitkidir. Ünlü, Belladonna göz damlasının yan etkileri olarak bulanık görme, cilt tahrişi, halüsinasyonlar, kalp sorunları ve hatta körlüğe varan sonuçlar listeleniyor. Tehlikeli bitki aynı zamanda “Ölümcül Nightshade” olarak da tanınıyor. Üstelik Rönesans İtalya’sında güzellik için kullanılan bu bitki, Antik Roma’da ise kuvvetli bir zehir olarak kullanılıyordu.
3. Kalıcı saç dalgası makinesi
19. ve 20. yüzyıllarda saçlarda ahenkli ve yumuşak dalgalar son derece popülerdi. İstenen görünümü elde etmek için daha yenilikçi yollara olan talep arttıkça, yeni icatlar yapıldı. İlk kalıcı saç dalgası makinesi 1917 yılında kuaför Eugene Suter ve elektrikçi Isidoro Calvete tarafından tasarlandı ve icat edildi. Bu makine, kadınların altında 6 ile 10 saat oturacakları yüksek bir yapıdan aşağıya doğru sarkan 22 ısıtıcıdan oluşuyordu. Ancak birçok yeni buluşta olduğu gibi bu makinede de sorunlar ve kazalar yaşanması muhtemeldi. Makineyi kullanan müşteriler genellikle elektrik çarpması, kellik ve son derece şiddetli yanıklarla karşılaşıyorlardı ki bunların sonucunda ölümler dahi yaşanmıştı.
4. Tenya diyeti
1900’lerde ortaya çıkan tenya diyetleri en sıcak ve popüler güzellik trendleri olarak kabul ediliyordu. Tenya haplarının reklamında bu ilaçların hiçbir yan etkisinin olmadığı iddia edildi. “Kaloriler ve Korseler: 2000 Yıldan Fazla Diyet Tarihi” nin yazarı Louise Foxcroft ise diyete dair şunları yazdı: “Diyet yapan kişiler, genellikle bir hap şeklinde sığır tenya kistlerini yutardı. Teoriye göre, tenyaların bağırsaklarda olgunluğa erişecekleri ve yiyecekleri emecekleri düşünülürdü. Ancak bu yöntem, ishal ve kusma ile birlikte kilo kaybına neden olabilir.” Tenya diyetinde hasta istenilen görünüme kavuştuğunda vücuttaki tenyanın çıkarılması gerekiyordu. Bunu yapmanın en popüler yolları ise, güvenli olmayan haplar ve “sindirim sistemi yoluyla gıda içeren bir silindir sokarak tenyayı çıkarmaktı. Ancak popüler güzellik yöntemi korkunç bir şekilde sonuçlandı ve sayısız hasta “prosedür” sırasında boğularak öldü.
5. Röntgen epilasyon
1896 yılında ilk X-ışınları keşfedildiğinde, güzellik uzmanları vakit kaybetmeden hemen bu sistemi epilasyon için kullanmaya başladılar. Bu ilginç icat kadınların yüz tüylerini sadece 4 dakikada almayı başardı. Ancak, aynı ay içinde müşteriler ülser ve atrofi şikayetleri ile geri dönüyorlardı. 1970’e gelindiğinde ise radyasyona bağlı kanserden mustarip her üç kadından biri X-ışını epilasyonuna bağlandı.
6. Uğruna ölünecek bir güzellik rutini: Radyum
Marie Curie radyumu keşfettiğinde maddenin zararlı etkileri henüz su yüzüne çıkmamıştı. Aslında ilk keşif zamanlarında radyum mucize bir bileşen olarak görülüyordu. Makyaj tozlarında, sabunlarda, kremlerde ve hatta enerji içeceklerinde dahi kullanılıyordu. 1915 yılında yayınlanan bir reklamın iddiaları ise şöyleydi: “Cildin kırıştığı veya yorulduğu yüze temas ederse radyoaktif kuvvetler hızlıca sinirlere ve dokulara etki eder. Sürekli ve sabit bir enerji akımı cilde akar ve çok geçmeden kırışıklıklar kaybolur.” Teşvik edici reklamlardan sonra radyumun yaygın kullanımı binlerce kadın ve erkeği zehirledi ve kansere yol açtı. Radyum kullanımı sonucu birçok insan öldü. Bu vakalardan en ünlüsü ise atlet Eben Byers’dı. Byers günde üç şişe radyum enerji içeceği “Radithor” içti ve bu da çenesinin kelimenin tam anlamıyla çıkmasına ve ünlü atletin ölümüne neden oldu.
İlginizi çekebilir:
Diş Aksesuarlarından Dövmeye: Maya Uygarlığında Popüler Olan 6 Güzellik Trendi
Kaynak: 1