CHP’nin çok beklenilen Yüzyılın Projesi bugün açıklandı. Projeye bakıldığında gerçekten akılcı çözümler ve ayakları yere basan planlar var. Yani iki kere okuyunca öyle anlaşılıyor. Ancak bunun kitleye yansıması konusunda kaygılanmamak elde değil. Keza söylemler nano teknoloji, gerçekler Doğubank.
Biz de tıpkı Ayşe Arman’ın şişkoları anlamak için şişko kılığına girmesi gibi halkın bu söylemlerden ne çıkaracağını anlamak için halk kılığına girdik ve halk gözüyle iki partinin söylemlerini inceledik.
1. Yüzyılın Projesi VS Çılgın Proje
CHP’nin Akdeniz ve Karadeniz Limanları üzerinden dünyaya bağlanacak merkez şehri, otoyol ve demiryollarının tam ortasında yer alacak. (Güzel) Birbirine bağlanan yollarla ülkelerin, kültürlerin ve yaşamların da birbirine bağlanacağı söyleniyor.(Güzel, birbirimizden kız alıp veririz.) Ayrıca şehir, 1 milyon 633 bin kişiye çevresine ile 2 milyon 200 bin kişiye istihdam yaratacak. (O 2 milyonun içinde olan yaşadı valla.) 2035’de 100 milyar dolar katma değer yaratacak. (Şimdi aç karnımızı kim doyuracak, ayrıca nereye s.çacaklar?)
AKP’nin aynı heyecanla açıklanan Çılgın Projesi’ne baktığımızda ise; İstanbul artık içinden iki deniz geçen bir şehre dönüşüyor. İstanbul’da bu projeyle beraber iki yarım ada, bir ada oluşuyor.(Hz. Musa gibi adam mübarek.) İstanbul Boğazı’ndan bugün 260 bin ton dwt’luk gemilerin geçebilirken kanaldan 300 bin ton dwt’luk gemiler geçebiliyor.(Hep petrol taşıyor bunlar.) Kanal İstanbul, Panama Kanalı ve Süveyş Kanalı ile kıyas dahi kabul etmiyor.(Hey gidi gidi. Buralar hep kanal olacak!) Üstüne boğazda su sporları yapılıyor. Havalimanı inşaa ediliyor. Yersen kanal yapımında ağırlıklı hazine arazileri kullanılıyor.(İyi bizim gecekondu sağlamda.) Ve -altın vuruş- “Fakir fukara, yeni evlenecekler” ayda 100 TL taksitle ev sahibi oluyor. (Olley ben de fakirim!)
2. 2023 VS 2035
CHP’nin projesi 2020’de işler hale gelip 2035’te tamamlanmış oluyor. AKP’nin projesinin 2023’te tamamlanmış olacağı söylenmişti. (Buyrun size AKP’nin daha hızlı iş yaptığının bir kanıtı daha. Çalıyor ama çalışıyor.)
3. AR-GE, tekno park şehri VS Ankara
CHP’nin planında Türkiye’ye yönelik yatırımlarının önünün açılması, devletlerarası ortak projeler yoluyla önemli projelerin yaşama geçirilmesi hedefleniyor. Güney Kore, Japonya ve Hindistan gibi ülkelerin modellendiği projeye göre yazılım, genetik, uzay ve havacılık gibi ileri teknolojilere dayalı sanayilerin teşvik edilmesi, nano-teknoloji gelişimlerine ağırlık verilmesi projenin parçaları olarak öne çıkıyor. (Nano neno ne o? Olum Hindistan’ın hepsi aç ya lan onu mu model alacaz.) Rusya ile ortak hızlı tren projesi,(Bunu AKP’de yapıyo ki) Türkiye’nin Suriye ve Irak sınır bölgesinin nano teknoloji üssü haline getirilmesi.(Buralar hep Suriyeli doldu zaten.)
(AKP’nin teknoloji şehri Ankara. Her köşede bir robot var!)
4. Yeşil alan VS beton
CHP’nin kuracağı büyük şehir planında yeşil alanların genişliğine özellikle dikkat edilecek. (Güzel, piknik yapmak için alan lazım.)
AKP projelerinde de benzer söylemler bulunuyor. Ancak betona büyük bir zaafiyet söz konusu. (Yeşil ot, karın doyurmuyor bir yerde.)
5. İnsani Gelişmişlik VS Büyüyen Ekonomi
CHP’nin açıkladığı plana göre 2035 yılında Türkiye insani gelişmişlikte dünyanın ilk 20 ülkesi arasına girecek. (Biz en insan milletiz, Avrupa’ya git yere düşsen kimse elinden tutmaz kaldırmak için.) İşsizlik yüzde 5’in altına inecek büyüme hızı ortalama yüzde 6 olacak. (İyi) Tüm coğrafyaya barış mutluluk ve refah gelecek. (Yani onlar da insan. Ama bu Suriyeliler gitsin.)
AKP’nin kendi sitesinde yayınladığı açıklamaya göre de Türkiye şu an insanı gelişmişlik endeksinde 92. sırada yer alıyor. (Biz en insan milletiz, Avrupa’ya git yere düşsen kimse elinden tutmaz kaldırmak için.) Ancak satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 20 ekonomisi içerisinde 16. sırada yer aldığımız yadsınamaz bir gerçek. (Ortadoğu’nun gücüyüz yeminle şerefsizim.)
6. Bürokrasi VS Başkanlık Sistemi
CHP bu mega kentin yönetiminin özel bir yasa ile kurulacağını açıkladı. Bürokrasinin sıfıra indiği, vali ve sivil toplum örgütlerinin elele çalıştığı bir yönetim kurulacak. (Ülkeyi mi böleceksiniz lan siz! Örgüt mü kuracaksınız?)
AKP’nin başkanlık sistemi önerisi ise bırakın mega kenti koskoca bir ülkenin tek bir kişi tarafından yönetileceği haberiyle çok daha iddialı. Bu sistemde de bürokrasi yok. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan Ulaştırma Bakanlığı’na her işle başkan bizzat ilgilenecek. (Seni var ya; yerim yerim. Yalarım.)
7. Yurt dışına doktoraya gidenler VS Dindar nesil
CHP’nin projesinde eğitim ayağı olarak her yıl 15 bin üniversite mezununun yurtdışına doktora yapmaya gönderilmesi bulunuyor. (Liseyi bitirsin de doktorası eksik kalsın.)
AKP’nin eğitim politikası dindar nesil yetiştirmek, her okula akıllı tahta getirmek. (Dindar olacaklar tabi, ahlaksız marjinaller başkanı mı, balici mi olsunlar?)