Savaşın ne kadar korkunç bir şey olduğunu, bir süredir ülkemizde yaşamaya çalışan Suriyeli mülteciler aracılığıyla yakınen görüyoruz. Bu konudaki yorum, herkesin kendi vicdanıyla ilgili. Ancak sebep ne olursa olsun, savaş konusunda sonuç hep aynı. Yıkılan hayaller, yok olan insanlar, hiç uğruna sona eren yaşamlar ve bunlardan çok daha fazlası.
Kıyıya vuran küçücük bedenler yüzünden canımız bir hayli yandı. Suriyeli mültecilerin bir kısmının akıbetinden bu şekilde haberdar olduk, bir kısmına da her gün canlı canlı tanık oluyoruz. Ama biz şimdi, canını kurtarabilen ve diğerlerine göre daha şanslı olan genç bir kızın hikayesinden bahsedeceğiz.
Yusra Mardini, 18 yaşında bir Suriyeli mülteci; aynı zamanda bir yüzücü. O, bu yıl, Rio Olimpiyatları’nda mültecileri temsil etti ama bakın bugüne ulaşabilmek için neler yaşamak zorunda kaldı…
Yusra ve kardeşi Sarah, Suriye’de yaşıyordu ve onlar Suriye’nin sayılı yüzücüleri arasındaydı
Yüzme antrenörü olan babaları, onların bu konudaki en büyük destekçisiydi. Yusra daha önce, 2012 yılında Türkiye’de düzenlenen Dünya Kısa Kulvar Şampiyonası’na katılmıştı ve tek hayali bir gün olimpiyatlarda yer almaktı.
Bu iki kız kardeşin hayalleri, savaşla birlikte yerle bir oldu
Oysa onlar üniversite okumak ve bir yandan da yüzme konusunda isimlerini tüm dünyaya duyurmak istiyorlardı. Geçen sene Ağustos ayında, Suriye’den kaçmak zorunda kalıp Lübnan üzerinden Türkiye’ye girdiler. Ve Yunanistan’a geçebilmek için de kaçakçılara para ödediler.
Bir gece, daha iyi bir hayat için, içinde başka mültecilerin de olduğu bir tekneyle Ege Denizi’ne açıldılar…
Ne yazık ki bu girişimleri başarılı olmadı ve içinde bulundukları mülteci teknesi Türk Sahil Güvenliği’ne yakalandı. İkinci denemede ise şişme bir botla açıldılar. Ve kısa bir süre içinde botun motoru durdu. Denizin ortasında, bir ölüm sessizliği oldu.
Denizin ortasında bozulan şişme bot, yavaş yavaş su almaya başladı. İnsanların gözündeki korkuyu gören Yusra ve kardeşi, olanca cesaretiyle birlikte yüzerek botu kıyıya ulaştırmaya çalıştılar
Yusra ve kardeşi yüzerek botu itiyor, diğer yolcular da onları taklit ederek botun gitmesine yardımcı olmaya çalışıyorlardı.
Kimse ölmesin diye saatler boyunca vazgeçmediler ve sonunda kimseye bir şey olmadan bot, Midilli sahiline ulaştı
Sarah ve Yusra sayesinde herkes kurtuldu. İki kız kardeş daha sonra Almanya’ya gittiler. Ve antrenörleri sayesinde, orada mülteci kampının yakınlarında bulunan Wasserfreunde Spandau 04 takımına katıldılar.
Antrenörlerinin desteğiyle hayallerine yaklaşan Yusra, hikayesini bugün gülümseyerek anlatabiliyor…
Yusra’nın hayali 2020 Tokyo Olimpiyatları’yken; sürpriz bir şekilde Rio’ya katılma hakkı kazandı. Olimpiyat Komitesi tarafından seçilen 43 kişiden 10’u, olimpiyatlara katılabilecekti. Ve onlardan biri de azim dolu hikayesiyle Yusra Mardini oldu.
“Tüm mültecileri temsil etmek istiyorum. Çünkü herkese acıdan, fırtınadan sonra sakin, güzel günlerin gelebileceğini göstermek istiyorum”
Böyle söylüyor Yusra. Onun hayali, savaş bittikten sonra ülkesine dönmek ve tüm deneyimini kendisi gibi hayalleri olan insanlarla paylaşmak.
Yusra Mardini, Rio Olimpiyatları’nda aslında tüm mültecilerin sesi oldu. Ve o aslında gerçekten başardı. Umarız onun bu azim dolu hikayesi, morale ihtiyacı olan herkese ilham verir.