“Buralarda”dan kastımız tabii ki ülke sınırları. Çok uzağa gitmeden, kesenin ağzını fazla açmadan, bakın keyfinize.
Bütün kış kendimizi kapattığımız, varımızı yoğumuzu vererek gittiğimiz spor salonlarından tatil mevsimi geldiği zaman arkamıza bakmadan hızlıca uzaklaşıveririz. Çünkü zaten koldaki sarkıklıklar, bacaktaki selülitler, göbekteki biralar uçup gitmiştir veee artık elde rengarenk kokteyl ile bikinili mayolu poz vermeye hazırızdır.
Ama bu listemiz kendini spora yaz kış demeden adayan arkadaşlara, yazın sadece mön mön kumsala yatıp bacaklı deniz pozu verenlere değil! İşte yazın sizi heyecanlandıracak, içinizi enerjiyle dolduracak aktiviteler. Üstelik adres de veriyoruz; hadi bakalım sürüsüne bereket yazın yapabileceğiniz havalı aktiviteler!
Ölüdeniz’de yamaç paraşütü
Artık buranın ününü duymayan kalmamıştır. Kapadokya’ya gidilince balon Fethiye’ye gidince de Babadağ’dan atlanır! Sonra da en temizinden balık gözü ile çekilmiş fotoğrafınız Facebook’ta paylaşılır. Sonra gelsin like’lar gitsin yorumlar!
Ölmeden önce ayaklarınızın yerden kesilmesini istiyorsanız ve her şeyi deneseniz bile heyecana doymuyorsanız Ölüdeniz’e gidin! Hem mis gibi tatilinizi yapın hem de 1960 metre yükseklikten kendinizi o boşluğa bırakın. Yamaç paraşütü yapmak için o kadar uzaklara gitmek de neyin nesi derseniz; Denizli, Abant, Pamukkale ve Eskişehir’den de mütemadiyen atlayabilirsiniz ama buradaki manzarayı hiçbir yerde göremezsiniz. Rodos’u bile görüyorsunuz o kadar yükseklikten, daha ne olsun.
Dalaman Çayı’nda rafting
Sizi bu sıcak havalardan kurtaracak hatta bununla da kalmayıp heyecandan içinizi hoş edecek tek şey raftingdir. Bizce yazın en iyi, en eğlenceli sporu. Yaklaşık iki buçuk saat süren rafting’de ara sıra gelen gülme krizleri, bir süre sonra pes edip akışına bırakma durumları, kolunuzda kasların oluştuğunu hissetme, iniş çıkışlarda üstünüze boca eden buz gibi soğuk su gibi şeyler…
Bunların hepsine hazırlıklı olun! Ayrıca tüm bunlar olurken yüzme bilmiyor olmanız da problem değil ama bilirseniz hafif bir avantaj verir, tabii. Kısacası 8 km’lik bu parkurda zaman zaman adrenalinin doruklarında zaman zaman da doğanın huzurunda olacaksınız.
Alaçatı’da rüzgar sörfü
Şu sıralar sosyal medyadan takip ettiğimiz kadarıyla tüm hipsterlar Alaçatı sokaklarında! Küçük küçük sokakları, renkli renkli pencereleri, tatlı tatlı mekanları paylaşıp, biz İstanbulluları kıskançlıktan çatlatıyorlar. Burada plajlarda bacaklı poz verip (kitap, gözlük, kulaklık ve renkli bir içecek dörtlemesi de olabilir), gelip giden dalga ile turuncu ojeli ayaklarla video çekmenin dışında yapılacak çok iyi bir aktivite var; sörf!
Burada açılan onlarca sörf okulu da bunun göstergesi. Burayı diğerlerinden ayıran en iyi şey ise pöfür pöfür esen rüzgarı. Daha önce hiç yapmadıysanız da endişeniz olmasın; ilk önce denge alıştırmaları ile başlayacağınız eğitimde bir bakmışsınız rüzgarın gülü olmuşsunuz.
Bodrum’da su kayağı
Su kayağını hemen hemen bütün tatil köylerinde yapabilirsiniz ama Bodrum’da başka. Bizler selülitlerinden kurtulan ünlülerimizin Bodrum’da su kayağı yaparkenki görüntüleri ile büyüdük o yüzden en havalı yaz sporumuz olarak bunu seçiyoruz. Arada tek elinizi bırakarak artistlikler de yapabilirsiniz ya da ipi bıraktıktan sonra suyun içine yavaş yavaş girmek gibi.
Yalıkavak, Gümüşlük, Bitez, Ortakent beldeleri fazla dalgalı olmadığı için su kayağının hakkını en iyi veren yerler. Aklınızda bulunsun.
Toroslar’da mağaracılık
Çok yaygın bir spor değil biliyoruz. Hatta “Mağaralara dalacağım ben!” dediğinizde arkadaşınız gülme krizine girebilir, “mağara adamı/mağara kadını” gibi esprilere maruz kalabilirsiniz. Ama ne demiş Konfüçyus amcamız; “Neşeli insanlar su kenarına gitsinler, eğlenmek isteyen insanlar dağlara çıksınlar, erdemli olmak isteyenler ise mağaralara gitsinler.” Daha bir şey anlatmaya gerek var mı bilemedik!
Her ne kadar her mevsime uygun bir spor olsa da yazın gitmek en iyisi. Hem yazın mağaralar serin olur, hem de kış mevsiminde mağara içinde uyuyan yarasaları uyandırmak istemeyiz. Bu sporun insana da bir sürü katkısı var; zor koşullar altında problem çözme yeteneğini geliştiriyor, fiziksel ve psikolojik dayanıklılığı artırıyor.
İstanbul’da bisiklet
Bu sporumuz ofisinden dışarı adım atamayan, denizi, yeşili göremeyen İstanbullulara gelsin. Anlayacağınız bisiklet sürmek için ta uzaklara gitmenize gerek yok. İstanbul’da bisiklet sürerken betonların bile size daha iyi geleceğini biliyoruz. Bu yüzden sizin için İstanbul sınırları içerisinde şevkle pedallanabilecek bisiklet yollarını listelemiştik.
Bugün bu bisiklet yolları her ne kadar yaya işgali altında da olsa öncelik biz bisikletseverlerin, unutmayalım. Ezip geçebiliriz!
Kapadokya’da balon
Nuri Bilge Ceylan’ın “Kış Uykusu” filmi hala vizyondayken Kapadokya’yı atlamak olmaz. Şarap içmek, yeraltı şehirlerinde dolaşmanın dışında yapabileceğiniz en iyi aktivitelerden biri de balona binmek. Yamaç paraşütü kadar heyecan verici bir deneyim olan balon ile serin serin havada süzüleceksiniz.
Eğer romantik takılanlardansanız çantanızda şarap bulundurmanızda fayda var. Öyle boş boş Peri Bacaları ve Kapadokya manzarası izlenmez.
Önemli not; Size tavsiyemiz yaz aylarında Kapadokya’ya gidecekseniz kesinlikle mağara odalarında kalmayın yoksa nemden dolayı her sabah vücudunuz yatağa yapışmış bir şekilde uyanırsınız.
Adrasan’da balık avcılığı
Masmavi denizi, misafirperver insanları ve Olympos’un komşu köyü olarak bildiğimiz Adrasan’da hayatınızın en büyük balığını tutabilirsiniz. Olta balıkçılığının en güzel ve adrenalin dolu dakikalarını burada yaşayacağınıza eminiz.
Hangi balıkları tutabiliriz diye soruyorsanız eğer; akya, sarıkuyruk, orfoz, sinarit, yazılı orkinos, torik, palamut, baraküda (iskarmoz), levrek ve zargana bunlardan bazıları.
Bizim tavsiyemiz henüz insan akınına uğrayıp bozulmamışken bir gidin Adrasan’a, uyku tulumu ile sahilde uyuyun hatta sabah gündoğumu için kalkın. Böyle bir güzellik yok.
Sapanca Gölü’nde kürek
Üniversitede geçen çoğu Hollywood filmlerinde mutlaka görmüşsünüzdür. Her iyi üniversitenin bir kürek kulübü var. Hem çalışkan hem de yakışıklı olmayı başarabilmiş her genç bu kulübe üyedir. Onların hızı ve kol kasları bütün kadınları onlara hayran bırakmaya yeter de artar bile! Bizim de İTÜ, ODTÜ, Koç gibi belli başlı üniversitelerimizde var bu kulüpten.
Her ne kadar durgun su sporu olsa da bizce gelmiş geçmiş en hardcore spor budur! Yani öyle eğlenelim, gülelim azıcık neşemiz yerine gelsin diyemezsiniz. Ama bu spora gönül verdiyseniz en iyi ve en rahat Sapanca Gölü’nde yapabilirsiniz ki zaten federasyonun kürek merkezi de Sapanca Gölü’dür. O zaman gelsin kürekler!
Kaş Flying Fish dalış
Dalış, Kaş’a giden arkadaşların en azından bir kere denediği en havalı aktivite ve bizce en iyisi Yunanistan`ın Meis adasına en yakın iki dalış noktalarından biri olan Flying Fish. Adını su üstünde sıçrayan balıklardan alan bu dalış noktasında derinlik 80 metreye kadar iniyor.
35 metreden sonra iri orfozların yuva yaptığını ve 2. Dünya Savaşı sırasında düştüğü tahmin edilen uçağın batığını da görebilirsiniz. Bu kadar heyecanlı ve bir o kadar da tüylerinizi ürpertecek bu aktivite size bambaşka bir hayatı gösteriyor. Gözlerinizi kapatıp köpek balıklarını düşünmeyin yeter!
Kaz Dağları’nda Jeep safari
“Suya sabuna dokunmayayım, deniz bana uzak olsun” diyorsanız bu aktivite tam size göre! Doğal Amsterdam diye nitelendirdiğimiz, havasıyla kafamızı güzel yapan Kaz Dağları’nda fantastik bir tura hazır olun.
Bir Jurassic Park deneyimi elbette değil ama ayı yataklarının bulunduğu Şahin Deresi Kanyonu, Çoban Çeşmesi’nin buz gibi akan suyu, dağ hayvanlarının böğürtlenlerine göz koyup onları yemeniz ayrı bir keyif. Zaten bütün gün oksijen pompalayacak olan vücudunuz böyle heyecanlı ve eğlenceli bir şeye daha ne kadar dayanır bilemeyiz ama bizce bu aktivite kaçmaz!