2022 yılı uzay bilimleri açısından oldukça verimli bir seneydi. Bu alanda çalışmalar yürüten pek çok ülke ve bilim insanı uzay hakkında son derece önemli keşifler gerçekleştirdi. Özellikle Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından atmosfere yerleştirilen James Webb Uzay Teleskobu, insanlık olarak daha önce hiç görmediğimiz büyüleyici uzay manzaralarına tanık olmamızı sağladı. Ancak uzay bilimleri alanındaki son yılların en heyecan verici gelişmesi 2022’de değil 2023 yılında yaşandı. NASA, geçtiğimiz günlerde Dünya’dan 100 ışık yılı uzaklıkta, “yaşama elverişli” bir gezegen keşfettiğini açıkladı! Detaylara birlikte bakalım…
“Dünya dışı yaşam” uzun bir süredir uzay bilimlerinin en önemli çalışma alanları arasında!
Özellikle son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte, Dünya dışı yaşam araştırmalarında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Bir zamanlar, yalnızca bilim kurgu eserlerinde bahsi geçen Dünya dışı yaşam arayışı, günümüzde uzay araştırmalarının en önemli çalışma alanlarından birini oluşturuyor…
Uzay bilimleri alanında faaliyet gösteren pek çok kurum ve kuruluş, bir yandan Dünya benzeri, yaşama elverişli gezegen arayışlarını sürdürürken bir yandan da insanlığın Dünya dışı gezegenlerde yaşayabilmesini mümkün kılacak teknolojiler üzerinde çalışıyor. Şüphesiz Dünya dışı yaşam araştırmalarının yürütüldüğü en önemli kurumlardan biri de NASA.
NASA, Dünya’dan 100 ışık yılı uzakta yaşama elverişli bir gezegen keşfedildiğini açıkladı!
Yunus (Dorado) Takımyıldızı’nın “yaşama elverişli bölgesinde” bulunan gezegene “TOI 700 e” ismi veriliyor. Yaşama elverişli bölge, bir dış gezegen ile yörüngesindeki yıldız arasındaki uzaklığın, gezegen yüzeyinde su bulunabilecek ideal uzaklık olduğunu ifade ediyor. Öte yandan bu bölgelerde yer alan gezegenlerin, yaşam için gerekli başka koşulları da sağlayabileceği ifade ediliyor. NASA araştırmacısı Emily Gilbert bu önemli keşif hakkında, “Bu, bildiğimiz çoklu, küçük, yaşanabilir bölge gezegenlerine sahip birkaç sistemden biri.” ifadesini kullanıyor.
TOI 700 e, “Geçiş Halindeki Öte Gezegen Araştırma Uydusu” (TESS) tarafından keşfedildi
TESS isimli uydu, 27 günlük kesintisiz gözlemler yapabilen ve her biri baktığı yöndeki uzay boşluğunun dörtte birlik kesitini görebilen 4 adet ileri teknoloji ürünü gözlem donanımına sahip. Özel olarak Güneş Sistemi dışındaki gezegenleri gözleyen TESS, ilgili gezegenleri “geçiş” ismi verilen bir konumda tespit etmeye çalışıyor.
Geçiş konumu, bir dış gezegenin, yörüngesindeki yıldızın önünden geçtiği anı ifade etmek için kullanılıyor. Bilim insanları geçiş esnasında yıldızın parlaklığında meydana gelen değişimleri ölçerek, geçiş anında yakalanan gezegenin yapısına dair çeşitli veriler elde edebiliyor.
TOI 700 e hemen hemen Dünya ile aynı boyutlarda
TOI 700 e’nin Dünya’nın yüzde 95’i büyüklüğünde olduğu ifade ediliyor. Bununla birlikte gezegen, yıldız etrafındaki dönüşünü 28 günde tamamlıyor. Ancak yaşama elverişli olduğu düşünülen yeni gezegen, kayalıklarla dolu bir yüzey yapısına sahip!
TOI 700 isimli sistem, yaşanabilir bölgesinde 4 farklı gezegen barındırıyor
TOI 700 e ismi verilen yaşama elverişli gezegenden önce aynı yıldız takımında TOI 700 b, c ve d isimli üç farklı yaşama elverişli gezegen tespit edilmişti. Ancak TOI 700 e’nin ilgili sistem içerisinde keşfedilen diğer gezegenlerden belirgin bir farkı var. Gezegen, kendinden önce keşfedilen TOI 700 d isimli gezegenden yaklaşık yüzde 10 daha küçük. Bilim insanları bu keşfin TESS teleskobunun, ileride “daha küçük Dünyalar” bulmasına katkı sağlayabileceğini bu nedenle son derece önemli olduğunu ifade ediyor.
Kaynak: 1