Yalnızlığı seven biri olmak, sizi “asosyal” yapmaz. Aksine, bu çoğu zaman güçlü bir iç dünyaya, sağlıklı sınır bilincine ve kendinizle kurduğunuz sağlam bir ilişkiye işaret eder. Modern toplum, sosyalliği sık sık dışa dönüklükle eş anlamlı kullanır; kalabalıklarda parlayanları “normal”, yalnız kalmayı tercih edenleri ise “garip” sayar. Oysa gerçek bundan çok daha derindir. Bir kişi hem insan ilişkilerinde başarılı olabilir, hem de yalnızlığın huzurunu, sessizliğin derinliğini tercih edebilir. Bu yazıda, asosyal olmadığınızı; sadece yalnız kalmaktan güç aldığınızı, hatta bunun sizin doğanızın ayrılmaz bir parçası olduğunu gösteren 9 işareti ele alıyoruz. Belki de yazının sonunda, kendinize dair uzun zamandır hissettiğiniz ama adını koyamadığınız o duyguya nihayet net bir isim verebileceksiniz. İşte yalnızlığı sevdiğinizi gösteren işaretler…
1. Sosyalleşmeyi de seviyorsunuz, evde kalmayı da
Siz, dışarı çıkıp arkadaşlarınızla içki yudumlamaktan, dedikodu yapmaktan ya da bir sinema seansında gülüp ağlamaktan keyif alıyorsunuz. Ama uzun bir hafta geçirdiyseniz ve biraz dinlenmeye ihtiyacınız varsa, battaniyenin altına girip planları iptal etmekten de hiç çekinmiyorsunuz. Çünkü biliyorsunuz ki, sosyal olmak illa sürekli dışarıda olmak değil. Ne yapacağınız, nasıl hissettiğinize ve önünüzdeki planın size ne kattığına bağlı. En yakın arkadaşlarınızla dolu dolu vakit geçirme şansınız varsa, siz zaten çoktan oradasınız!
2. Sürekli birileriyle olmanıza gerek yok ama değer verdiğiniz insanlarla bağınız kuvvetli
Kendi başınıza zaman geçirmek size iyi geliyor. Sessiz bir akşamda rahat kıyafetlerle evde gezinmek, sevdiğiniz yemeği sipariş etmek, fonda biraz müzik ve belki koltukta yayılıp dizi izlemek… İşte size göre bir akşam! Ama bu, arkadaşlarınızı ihmal ettiğiniz anlamına gelmiyor. Aksine, onların hayatını güzelleştirdiğiniz gibi sizin hayatınızı da onlar anlamlı kılıyor. O yüzden, onlarla kaliteli vakit geçirmeyi ihmal etmiyorsunuz ve sevginizi göstermenin yollarını hep buluyorsunuz.
3. Arkadaşlarla yapılan her şeyi yalnızken de yapabiliyorsunuz
Sosyal anları seversiniz, evet… Ama en sağlam ilişkinizin de kendinizle olduğunu bilirsiniz. Bu öyle kolay kurulmuş bir bağ değil. Zamanla öğrenilmiş, dengesi iyi kurulmuş bir ilişki. İnsanlar bazen sizi “asosyal” sanabilir ama aslında durum çok farklı: Siz sadece içe dönük birisiniz. Yani sosyal olmak istiyorsunuz ama kendi enerjinizi koruma yönteminiz farklı.
4. Yalnızken de kalabalıktayken de eğlencenizden ödün vermezsiniz
Bir davete katıldığınızda ortamın enerjisini yükselten, eğlenceyi garantileyen kişilerden birisiniz. Ama bu eğlence sadece kalabalık ortamlarda yaşanmıyor. Bazen tek başınıza dışarı çıkmak, bir sergi gezmek, yeni bir kahveci keşfetmek ya da evde kendi çapınızda “parti” yapmak da sizi çok mutlu edebiliyor. Çünkü siz eğlenmeyi sadece insanlarla bağdaştırmıyorsunuz. Kendi kendinize de en az o kadar iyi vakit geçirebiliyorsunuz!
5. Kutlamaları seversiniz, çünkü hayattaki güzel anların değerini bilirsiniz
Sizi asosyal sananlar büyük yanılıyor! Siz yalnız kalmayı seviyor olabilirsiniz ama doğum günleri, mezuniyetler, iş başarılarını kutlamaktan büyük keyif alırsınız. Hatta çoğu zaman partiyi organize eden de siz olursunuz! Çünkü sizin için özel anlar, paylaşılınca güzelleşir. Sade bir pastayla, içten bir mesajla ya da büyük bir kutlamayla fark etmez. O anları birlikte yaşamayı bilirsiniz. Yalnızlığı sevdiğinizi gösteren işaretler yazımıza devam ediyoruz.
6. Kendi ayaklarınızın üstünde durabilmek, en gurur duyduğunuz özelliklerinizden biri
Siz kimseye bağımlı olmadan hayatınızı sürdürebileceğinizi biliyorsunuz. Ama bu, “Kimseye ihtiyacım yok!” diyerek herkesi dışlamanız anlamına gelmiyor elbette. Aksine, hayatı anlamlı kılanın insanlar arasındaki o özel bağlar olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Yine de, ihtiyaç duyduğunuzda kendinize sırtınızı yaslayabileceğinizi bilmek size güç veriyor. İster maddi konular olsun, ister ruhsal denge ya da fiziksel sağlık… Siz kendi işinizi halletmeyi biliyorsunuz ve bu sizi güçlü kılıyor.
İnsanlar sizi gördüğünde “Bu kişi asosyal biri” demez, çünkü değilsiniz. Evet, yalnız kalmaktan hoşlanıyorsunuz, bu size iyi geliyor. Ama bu, insan ilişkilerini önemsemediğiniz anlamına gelmiyor. Aksine, çevrenizdeki insanlarla kaliteli vakit geçirmeyi seviyorsunuz. Sosyalsiniz ama bu, her an birilerinin içinde olmanız gerektiği anlamına gelmiyor. Kısacası, yalnız kalmak size şarj olma hissi veriyor; ama kalabalıklar da yeri geldiğinde kalbinizi ısıtıyor. Ne diyelim, siz bu işi çözmüşsünüz!
8. Boş zamanlar sizin için kriz değil fırsat
Hayatınız biraz yavaşladığında bunu bir boşluk gibi görmüyorsunuz. Tam tersine! “Oh be!” diyerek derin bir nefes alıyor ve o zamanı kendinizle geçirmeye başlıyorsunuz. Sosyal pilinizi şarj ediyorsunuz, belki kitap okuyorsunuz, belki müzik dinliyorsunuz, belki sadece koltuğa yayılıp sessizliğin tadını çıkarıyorsunuz. Ve bu zamanların kıymetini çok iyi biliyorsunuz. Çünkü kendinizle kaliteli vakit geçirdiğinizde, başkalarıyla geçirdiğiniz zaman da daha değerli hale geliyor. Uzmanlar da aynı fikirde! Terapist Kathy Hui’nin dediğine göre, ister içe dönük ister dışa dönük olun, herkesin biraz yalnız kalıp kendi dengesini yeniden kurmaya ihtiyacı var. Ve siz bunu zaten içgüdüsel olarak yapıyorsunuz.
9. Eviniz sizin için bir sığınak
Yalnızlığı sevdiğinizi gösteren işaretler yazımızın sonuna geldik. Bazı insanlar evi sadece dört duvar olarak görür; siz değil. Sizin için ev, huzurun ta kendisi. Günün yorgunluğunu atabileceğiniz, içinizi ısıtan anılarla dolu, belki biraz kahkaha, belki biraz sessizlik barındıran bir yer. Bazen yalnızlığın tadını çıkarıyorsunuz, bazen de sevdiklerinizi ağırlıyorsunuz.