Suç, insanlık tarihi kadar eski bir toplumsal olgudur. Uzmanlara göre bir insanın kasıtlı olarak diğerlerine zarar vermesinin birçok sebebi olabilir. Bunlar arasında genellikle bireylerin kendilerine çıkar sağlama arzusu, zihinsel ya da duygusal problemler, toplumun yapısı, sosyoekonomik eşitsizlikler ve dezavantajlı yaşam koşulları gibi faktörler yer alıyor. Bütün bunlara ek olarak bazı insanlar daha az ahlaki veya etik değerlere sahip olabilir. Ancak bunların hiçbiri suç işleyen kişiyi haklı çıkaramaz. Toplumun genel ahlaki değerleriyle uyuşmayan, kötü niyetli veya ahlaki olarak yozlaşmış insanlar suç işlemeye daha meyillidir. Haliyle bu insanlar, tarihte olduğu gibi günümüzde de suç işlemeye devam ediyorlar. Özellikle insanların hayat hakkını elinden alan azılı katillerin bazıları ne yazık ki aramızdalar! Bu listede hala yakalanamayan 7 ünlü katil ve onların hikayelerinden bahsedeceğiz.
1. The Doodler
“The Doodler” veya diğer adıyla “San Francisco Doodler,” 1974 ve 1975 yılları arasında San Francisco Körfez Bölgesi’nde insanları öldüren seri katildi. O dönemde birçok cinsel saldırı ve cinayet suçundan aranan The Doodler’ın gerçek kimliği hala bilinmiyor. Katil, genellikle gece kulüplerinde tanıştığı ve toplumda dikkat çekmeyen, çoğunlukla LGBTQ+ topluluğuna mensup erkekleri hedef alıyordu.
Kurbanlarını öldürmeden önce onların eskizlerini çizdiği için “karalama yapan kişi” yani “The Doodler” lakabını aldı. The Doodler’ın en az beş kişiyi öldürdüğü biliniyor, ancak bazı kaynaklar onun daha fazla cinayet işlediğini iddia ediyor. Bu seri katilin takip edilmesi ve yakalanması için o dönemde birçok çalışma yapıldı, ancak kimliği hakkında yeterli bilgi bulunamadı. Sonuçta davada bir ilerleme sağlanamadı.
The Doodler davası sırasında cinsel yönelimlerinin açığa çıkmasını istemeyen birçok insan vardı. O dönemlerde eşcinsel bireylerin özgürlüğü bugün olduğu kadar korunmuyordu. Gerçi günümüzde de korunduğu söylenemez ancak 1970’li yıllarda durum daha vahimdi. Bu nedenle insanlar ifade vermekten çekiniyordu. İnsanların bilgi vermeyi reddetmesi ise davanın ilerlemesini engelliyordu. Seri katilin kimliği hâlâ gizemini koruyor.
2. Achemez Gochiyayev
Eylül 1999’da Rusya’da bir dizi terör saldırısı gerçekleştirildi. Bu saldırılarda; Moskova, Buynaksk ve Volgodonsk gibi Rus şehrindeki apartman binaları hedef alındı. Saldırılar sonucunda 300’den fazla kişi hayatını kaybetti ve binlerce kişi yaralandı.
Başlangıçta Rus hükümeti, saldırıları Çeçen ayrılıkçıların yaptığını söyledi. Bu kesin olmayan bilgi Çeçenya’daki çatışmayı tırmandırmak için bir bahane olarak kullanıldı. Ancak, saldırıların Rus hükümeti içindeki unsurlar tarafından düzenlendiğine dair alternatif teoriler de ortaya atılmıştı. Bu saldırıları düzenlemekle suçlanan isimlerden birisi de Achemez Gochiyayev’di. Şahıs, Moskova ve Volgodonsk’ta 293 kişinin ölümünden sorumlu tutuldu.
Bu bomba saldırıları Rusya’yı İkinci Çeçen Savaşı’na sürükleyen önemli nedenlerden biri olarak gösterildi. Gochiyayev, Rusya Federasyonu Federal Güvenlik Servisi (FSB) memuru olan eski bir arkadaşının kendisine iftira attığını iddia etti. FSB ise, Suudi Arabistan doğumlu Çeçen terörist Ibn al-Khattab’ın saldırıları düzenlemek için Gochiyayev’e 500.000 dolar ödediğini savunuyordu. Ibn al-Khattab 2002 yılında FSB tarafından öldürüldü, ancak Gochiyayev kaçmayı başardı.
3. Bebek bakıcısı katili
Aynı zamanda “Oakland County çocuk katili” olarak da bilinen “Bebek bakıcısı katili”, Michigan’da 1970’lerin sonlarında en az dört çocuğun kaçırılıp öldürülmesinden sorumlu tutulan seri katildir. Bebek bakıcısının teyit edilen dört kurbanından ikisi erkek (Mark Stebbins, Timothy King), ikisi kızdı (Jill Robinson, Kristine Mihelich). Hepsi 10 ila 13 yaşları arasındaydı ve hepsi evlerinin dışında kaybolmuştu.
Cinayetler 1976- 1977 yılları arasında gerçekleşti. Katilin çocukları kaçırıp onları birkaç gün boyunca esir tuttuktan sonra öldürdüğü düşünülüyor. Kurbanların cesetleri Oakland County’deki çeşitli yerlerde bulundu. Oakland County davası, zamanının en büyük ve en konuşulan davalarından birine dönüştü. Birçok ipucu ve şüpheli takip edildi, ancak hiçbiri katilin kimliğini veya yakalanmasını sağlamadı.
Vaka dosyası hâlâ açık olsa da şu anda aktif bir soruşturma yürütülmüyor. Yıllar boyunca birkaç teori ve şüpheli ortaya çıktı, ancak hiçbiri suçlarla kesin bir şekilde ilişkilendirilemedi. Ne yazık ki, katilin kimliği hala bilinmiyor.
4. The Canal Pusher
İngiltere’nin Manchester şehrinde ilginç bir efsane var. The Canal Pusher lakaplı bir seri katilin, şehirdeki insanları öldürdüğü düşünülüyor. Bunun sebebi ise Manchester polisinin, 2008 ile 2014 yılları arasında, şehirdeki kanallardan 85 ceset çıkarması. Bu cesetlerin çoğu kaza sonucu ölümler olarak kaydedilirken, otopsi raporlarında vefat nedeni belirlenemeyen 28 dava bulunuyor. Bu ölümlerle ilgili şüpheler hala devam ediyor. Bu nedenle bir seri katilin bu 28 kişiyi öldürüp kanala attığı iddia ediliyor. Yine de The Canal Pusher lakaplı katilin kimliği bilinmiyor.
5. Otoyol Hayaleti
1971 ile 1972 yılları arasında, altı genç siyahi kızın acımasızca öldürülmesi Washington D.C.’yi fazlasıyla sarsmıştı. Medya tarafından “Phantom Freeway” olarak adlandırılan bu seri katil, ne yazık ki hiçbir zaman yakalanmadı. “Freeway Phantom” adı, kurbanların cesetlerinin genellikle otoyolların yanında veya yakınında bırakılmasından geliyor. Katil, 10 ila 18 yaşları arasında olan kurbanlarını, kaçırıp onlara cinsel saldırıda bulunduktan sonra öldürüyordu.
Beş kurbanın cesedi, I-295 otoyolunun yanında bulundu. Son kurban Brenda Woodward’ın üzerine bir ceket örtülmüş, cebine de bir not iliştirilmişti. Katil notta şöyle diyordu:
“Bu, insanlara ve özellikle kadınlara karşı duyarsızlığımın bir örneğidir. Beni yakaladığınızda diğerlerini itiraf edeceğim, eğer yapabilirseniz!
Otoyol Hayaleti”
Son cinayetten bu yana, Otoyol Hayaleti ile ilgili birçok dosya ve not esrarengiz bir şekilde kayboldu. Diğerleri gibi Otoyol Hayaleti de hiçbir zaman bulunamadı.
6. Glen Stewart Godwin
Glen Stewart Godwin, bu listede olup eşkali bilinen nadir suçlulardan biri. Stewart, bir soyguna karışmış ve kasap bıçağıyla bir adamı 26 kez bıçaklayarak cesedini bir kamyonete yüklemişti. Daha da kötüsü bu kamyonu ev yapımı patlayıcılar kullanarak çölde patlatmaya çalışmıştı. Yerel halk daha sonra parçalanmış cesetle dolu kamyoneti buldu ve Godwin cinayetle suçlanarak tutuklandı.
1987 yılında Godwin, kaçmaya çalışsa da başarısız oldu. Olaydan sonra üst düzey güvenlikli Folsom Eyalet Hapishanesi’ne transfer edildi. Ne yazık ki, bu durum Godwin’in lehine işledi çünkü 1987 yılında Folsom’dan kaçmayı başardı. Godwin’in daha sonra Meksika’ya gittiği ve bir Meksika uyuşturucu karteline katıldığı öğrenildi. Ancak 1991 yılına gelindiğinde katil bu sefer Meksika’daki hapishaneye gönderildi. Amerika Birleşik Devletleri’ne iade edilmeyi beklerken, Godwin hapishanede rakip bir kartel üyesini öldürerek iadenin gecikmesine sebep oldu. Böylece bu hapishaneden de kaçmak için zaman kazandı. Şu anda Godwin’in Latin Amerika’da yasadışı uyuşturucu ticareti faaliyetlerinde aktif olduğuna inanılıyor.
7. Zodiac Katili
Bu listeye Zodiac Katili’ni eklemezsek olmazdı. Zodiac Katili’nin cinayet serisi Aralık 1968’de başladı ve Ekim 1969’da son buldu. Cinayetlerinden sonra Zodiac, polisin onu yakalama konusundaki beceriksizliği ile alay etmek için hem gazetelere hem de polise anonim mektuplar gönderdi. Bunların sadece bir tanesi başarıyla, tamamen çözülebildi. Cinayetleri durduktan sonra bile Zodiac Katili 1970’ler boyunca basına mektuplar yazmaya devam etti, birkaç yıl ara verdi ve son mektubunu 1978’de yazdı. Ne yazık ki, Zodiac’ın kimliği hala tam olarak belirlenemedi ve cinayetlerle ilgili birçok gizem devam ediyor. Zodiac Katili’nin en az beş cinayet işlediği düşünülüyor. Katilin kimliği resmi olarak çözülememiş olsa da, polis birkaç kişiden şüpheleniyordu. Bunların arasında Arthur Leigh Allen, Lawrence Kane, Richard Gaikowski ve Earl Van Best Jr. gibi isimler vardı. 2021 yılında FBI’ın Zodiac Katili’nin kimliğini tespit ettiği şeklinde haberler yapıldı. Ancak kısa bir sonra resmi kurumlardan bu haber yalanlandı. Şimdiye kadar hiçbir şüpheli hakkında kesin bir kanıt bulunmadığı için Zodiac’ın kimliği hala gizemini koruyor.
