Uzayın en havalı, en detaylı ve en nefes kesici fotoğraflarına hazır mısınız? Vera C. Rubin Gözlemevi, ilk görüntülerini dünyayla paylaştı. Üstelik bunlar öylesine kareler değil. Başak Takımyıldızı’nın tam göbeğinde yer alan, Dünya’dan tam 55 milyon ışık yılı uzaklıktaki dev galaksi kümesinden—yani Başak Kümesi’nden—yaklaşık 10 milyon galaksiyi içeren inanılmaz uzay manzaraları.
Rubin Gözlemevi, dünyanın en büyük dijital kamerasına sahip! Bu dev göz, önümüzdeki 10 yıl boyunca gökyüzünü her gece tarayarak adeta bir “zaman atlamalı uzay filmi” çekecek. Ama daha ilk karesiyle bile görenleri hayran bırakmayı başardı. Görüntü o kadar detaylı ve geniş ki, bilim insanları bile “insan gözünün kavrayışını aşıyor” demek zorunda kaldı.
Merak etmeyin, Rubin ekibi bu şaheseri sadece bilim insanlarına özel bırakmadı. Görüntünün çevrimiçi, yakınlaştırılabilir versiyonunu herkesin inceleyebilmesi için yayınladılar. Hatta içine girip “kozmik hazine avına” çıkabileceğiniz ücretsiz bir sanal tur bile hazırlamışlar. İşte Başak Kümesi’nden uzay manzaraları!
1. “Büyük Tasarım” Sarmal Gökada: M61
Koordinatlar: 185.5, 4.5
Hayal edin: Karşınızda devasa bir kozmik tablo var ve bu tabloda merkezde parlayan bir sanat eseri gibi duran Messier 61 (M61) adlı bir gökada yer alıyor. Ona “Büyük tasarım” denmesi boşuna değil! Çünkü bu sarmal gökada öyle düzenli, öyle görkemli kollarla sarılmış ki, sanki biri özellikle çizmiş gibi.
İçinde devasa bir süper kütleli kara delik barındırıyor. Tahminen 55 milyon ışık yılı uzağımızda yer alıyor ama bilim insanları onu 1700’lü yıllardan beri gözlemliyor. Bugün, elinizde iyi bir teleskop varsa arka bahçenizden bile bu kozmik güzelliğe göz atabilirsiniz.
2. Üçlü galaksi çarpışması
Koordinatlar: 186.67, 9.0
Bu üç gökada yavaş yavaş birbirine çekiliyor. Bazılarının sarmal kolları hâlâ ayırt edilebiliyor ama bu durum uzun sürmeyecek. Çünkü bu kozmik devler bir çekim savaşı içinde ve sonunda büyük bir birleşim yaşayacaklar.
Bu tür galaktik buluşmalar sanıldığından çok daha yaygın. Hatta bilim insanlarına göre, Samanyolu’muz bile son 12 milyar yılda bir düzine kadar başka gökadayla birleşmiş olabilir!
Her şey uzaklarda olup bitmiyor elbette. Rubin Teleskobu’nun yakaladığı görüntüler arasında bize çok daha yakın bir yıldız da var. Bu yıldız, “ışık patlaması” gibi görünen, pervane şeklindeki ışık kırınımlarıyla dikkat çekiyor.
Bu parlamalar teleskopun aynalarındaki ışık yansımalarından kaynaklanıyor, yani yıldızın kendisi bu şekilde görünmüyor. Ama bu efektler sayesinde bu yıldızların, milyarlarca ışık yılı ötedeki galaksilerden ayırt edilmesi kolaylaşıyor.
4. Devasa galaksi kümesi: Başak Kümesi
Koordinatlar: 186.92, 8.83
Düşünün: 2.000 kadar galaksi, kütleçekim gücüyle birbirine bağlı ve birlikte dev bir dansın içindeler. İşte bu dev topluluğa Başak Kümesi deniyor. Her biri milyonlarca hatta milyarlarca yıldıza ev sahipliği yapan bu galaksiler, evrendeki en büyük yapılardan birini oluşturuyor.
Rubin’in görüntüsüne dikkatli bakarsanız, uzaklarda, bulanık turuncu ışık lekeleri göreceksiniz. Onlar sadece birer ışık noktası değil, her biri uzaklarda parlayan koca bir galaksi! Ve bunların çoğu milyarlarca ışık yılı uzağımızda. Samanyolu’muz da benzer şekilde, Başak Üstkümesi adı verilen daha büyük bir yapının parçası aslında. Yani biz de bu devasa evren ağının küçük ama kıymetli bir ipliğiyiz.
Bu iki sarmal gökada adeta birbirine “saygılı komşular” gibi davranıyor. Aralarında herhangi bir çarpışma, birleşme falan yok. Bu durum sizi şaşırtabilir çünkü görüntüde neredeyse yan yana duruyorlar. Ama bu bir optik illüzyon!
Aslında, biri Dünya’ya 50 milyon ışık yılı uzaktayken, diğeri tam 70 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alıyor. Yani aralarında devasa bir boşluk var. Ama ne mutlu ki bize, her iki gökadayı da bozulmamış ihtişamlarıyla tek karede görebiliyoruz.
6. NGC 4343
Koordinatlar: 185.93, 6.93
Vera C. Rubin Gözlemevi’nin yayınladığı uzay manzaraları yazımızın sonuna geldik. Uzayın derinliklerinde bir “krep” var gibi! Elbette gerçek bir kahvaltılık değil ama şekli gerçekten benziyor. Bu gökada, neredeyse tam yandan görünüyor ve ışık saçan tozlarla kaplı bir disk gibi.
NGC 4343, sarmal kollarını pek göstermese de merkezinde oldukça aktif bir çekirdeğe sahip. Orada, süper kütleli bir kara delik maddeyi yutarak parlamaya devam ediyor. Işık hızına yakın hızlarda içine madde çeken bu devasa yapılar, gökbilimin en büyüleyici figürlerinden biri.