True Activist‘te gördüğümüz bazı fotoğraflar bize dünyanın en turistik ya da en ünlü mekanları ve yapılarına dair farklı bir bakış kazandırdı.
Tabii ki fotoğraf bambaşka bir dünya. Bu dünyada isterseniz gerçekleri tüm çıplaklığıyla yansıtır, isterseniz kendi amaçlarınız doğrultusunda onları eğip büker ya da modern tabirle “manipule” edersiniz.
İşte biz de bugüne dek tüm ihtişamıyla görmeye alıştığımız dünyadaki pek çok harika eserin ve yerin gerçekte nasıl göründüğünü dair sizlere biraz fikir vermeye karar verdik.
1. Piramitler / Kahire / Mısır
Her zaman görmeye alıştığımız kare yukarıdaki gibidir. Sonsuz bir çöl hissi, hem mimarinin hem de maceranın en büyüğüne doğru yapılan bir yolculuk. Gerçekler ise açınızı değiştirdiğinizde o kadar heyecan verici değil ne yazık ki. Yukarıdan baktığımızda Kahire tarafından yutulmak üzere olan, şehrin ağzını açmış üzerine koştuğu dünyanın en büyüleyici ve hüzünlü yapılarını görüyoruz.
2. Stonehenge / Amesbury / İngiltere
Kimilerine göre bilinmeyen bir dinin tapınağı, kimilerine göre uzaylıların kanıtı, kimilerine göreyse sadece bir takvim. Biraz yukarıdan baktığımızda ise gördüğümüz tek şey çayırın ortasında az ilerideki otoparktan gelen turistleri bekleyen ihtiyar taşlar…
3. Tac Mahal / Agra / Hindistan
Neredeyse hepimizin ya büyüleyici fotoğraflarıyla, ya etkileyici hikayesiyle bir şekilde kulağımıza ya da gözümüze çarpmış dünyanın en ünlü yapılarından olan Tac Mahal’i alıştığımız şekilde önünde onu yansıtsın diye yapılmış su kanallarından değil de arazinin biraz dışından fotoğraflasak ortaya nasıl bir manzara çıkacaktı?
4. Brendenburg Kapısı / Berlin / Almanya
Berlin’in büyüleyici yanlarından sadece birisi olan bu kapı klasik olarak aşağıdan yukarı doğru fotoğraflandığında tüm ihtişamını gözler önüne sererken, arkadan arasına sıkıştığı binalarla birlikte çekildiğindeyse çok daha hüzünlü duruyor. Yine güzel ama hüzünlü işte, yanlış bir zamana sıkışıp kalmış gibi.
5. Sagrada Familia / Barcelona / İspanya
Bitmek bilmeyen dünyanın en görkemli yapılarından biri, Barcelona’nın sembollerinden, göz alıcı, büyüleyici, korkutucu ve daha pek çok sıfata sahip. Peki aşağıdaki fotoğrafa baktıp da katedrali şehrin bir kenarına sıkışıp kalmış görünce nasıl bir sıfat geliyor aklınıza? Bizim sıfatımız “yalnız”.
6. Niagara Şelalesi / Amerika Kanada sınırı
Dünyanın en görkemli çağlayanlarından birini gidip göremediysek de fotoğraflardan, filmlerden tanıdık öğrendik. Ancak tabii ki şelaleye yaklaşan bir tekneden ya da tam döküldüğü yerde havadan çekilen bir fotoğraftan aldığımız heyecanı biraz uzaktan baktığımızda hissetmiyoruz, hissedemiyoruz.
7. Akropolis / Atina / Yunanistan
Yunanistan’ın büyüleyici simgelerinden biri, çağının ve günümüzün en heybetli yapılarından biri, o da ne yazık ki etrafını kuşatan şehre karşı çaresiz ve yapayalnız kalmış durumda.
8. Rushmore Dağı Anıtı / Güney Dakota / Amerika
Karşısına geçip “başgaaaaaaan” diye bağıralım diye yapılmış, Amerika’nın 4 büyük başkanının aşkla dağa taşa işlendiği bu şaşırtıcı eseri hepimiz sanki Toroslardaymışçasına yakından tanıyor ve biliyoruz. Amerika sağ olsun. Ancak bu dev yüzlerden biraz uzaklaşınca görüyoruz ki başkanların etrafı ormanlar tarafından sarılmış durumda.
9. Yasak Şehir / Pekin / Çin
Çin’in geleneksel mimarisinin en büyüleyici örneklerinden olan Yasak Şehir ve içindeki muazzam saray da etrafı yasak olmayan şehirlerce kuşatılmış ve köşeye sıkışmış durumdaki yapılardan sadece bir diğeri.
10. Hollywood / Kaliforniya / Amerika
Bizi de zoom girip yakından çekseniz, çerçeveyi de begonvillerle yeşilliklerle yapsanız kim bilir ne kadar güzel bir portre veririz. Ancak davulun sesi her zaman uzaktan hoş gelmiyor. Şehirden yukarı bakınca görülen şeyin o büyüleyici Hollywood algısıyla uzaktan yakından pek alakası yok gibi…
11. Santorini / Yunanistan
Santoron adası olarak da bilinen Santorini her turizm acentesinin yaz sezonundaki afişlerini süslemeye devam ededursun, fotoğrafın açısını biraz değiştirdiğinizde bulunduğu yamacın kahverengi ve karanlık yüzünü de göreceksiniz. Bu Santorini güzel değil demek mi? Kesinlikle değil ama büyük resimle küçük resim arasında bazı estetik farklar var…
12. Mona Lisa / Louvre Müzesi / Paris / Fransa
Dünyanın en meşhur müzesi, belki de Paris’e giden turistlerin büyük bir kısmının mıknatısı. Peki vardık gittik Paris’e, girdik Louvre Müzesi’ne, akıntıya kapıldık ve Mona Lisa’nın olduğu bölüme ulaştık, kendisiyle göz göze gelip bir selam verebildik mi? Hayır.
13. Central Park / New York / Amerika
Dünyanın en büyük şehir parkları arasında yer alan Central Park, içinde verilen konserleri ve çekilen filmleriyle bile adeta hepimizin mahallesinin parkına dönüştü. Ancak bu büyüleyici atmosfer de 4 tarafı ona uzatılmış mızraklarla bekleyen beton askerlerle çevrilmiş durumda. Ney rant mı? Ne ne TOKİ mi?
14. Zafer Takı / Paris / Fransa
Yine dünyanın en görkemli anıtlarından biri olan ve Paris’in merkezlerinden biri sayılan Zafer Anıtı adeta tüm yolların ona çıktığı ve arabalardan, gürültüden kısacası şehirden kaçamaz bir şekilde tüm bu keşmekeşin içinde sıkışıp kalmış.
15. Küçük Deniz Kızı Heykeli / Kopenhag / Danimarka
Arkasındaki kuğular ve deniz manzarasıyla biraz da aşağıdan çektiğinizde tüm heybetiyle size göz kırpan bu heykel, onu çekmek için aşmanız gereken kalabalığı ve gerçek boyutlarını gördüğünüzde biraz hayal kırıklığı yaratabiliyor.
Türkiye bonusu: Üsküdar / İstanbul
Normalde Kız Kulesi, Salacak Sahili, vapurları, camileri, çarşısıyla hem İstanbulluların hem de turistlerin biricik sevgililerinden olan Üsküdar her zaman bu kadar büyüleyici olmayabiliyor. Biz de isterdik ki her şey “dream of Turkey” reklamlarındaki gibi olsun ama azıcık yağmur ve bolca belediyecilik birleşince bu güzel semtimiz bir anda Venedik’e dönüşebiliyor.
Nasip. 🙂