Dünya üzerinde oluşan bütün kavramlar bulunduğu dönemlere göre evrilme özelliğine tâbidir. Dini inançlar, bilim, politika, gelenekler vb. aklınıza gelen her kavram, bir dönem kesinlik gösteriyorken aradan geçen yıllar içerisinde değişime uğrayabildiği gerçeği tarihte örnekleriyle mevcuttur. İnsan ilişkilerinde mumla aramaya başladığımız “sadakat” olgusundaki yetersizliğin, kelimelere verdiğimiz anlamlarda da seyrettiğini gözlemleyebilmemiz, aslında sorunun çok daha derinlerde olduğunun bir ispatıdır.
Gelgelelim dönemimizin en güçlü kalemlerinden olmayı başarmış, ünlü düşünür Umberto Eco’nun da “faşizm” üzerine düşüncelerinde yaptığı tespitler değişkenlik göstermiştir. Çünkü kelime o kadar farklı anlamlara evrilebilmiş ki bu durum Umberto Eco’yu da şaşırtmıştır. Hatta bir dönem kafası karışıktır diyebiliriz. Bu karışıklık, “Faşist kelimesinin neden farklı totaliter hareketler için kullanabilen, anlamı genişletilmiş bir sözcüğe dönüştüğü” konusundadır.
Umberto Eco, 1995 yılında yazdığı “Ur-Fascism” makalesinde, bu terimin 2. Dünya Savaşı’ndan yıllar sonra, klişe bir ifade olan faşist domuz deyişine evrildiğini yazar. Bu deyiş “30 yıl sonra, Amerikalı radikallerce, sigara alışkanlığını kabul etmeyen polislere ithafen kullanıldı”. Öte yandan, 40’larda, faşizm ile savaşmak “her iyi Amerikalı için bir ahlaki görev” idi diye devam eder…
“Faşizm” kelimesinin anlamı üzerine yaptığı uzun araştırmalar ve düşünmeler sonucu Umberto Eco, faşizmin günümüzde temsil ettiği anlamı yorumlar; despotluk veya fanatikliğin bir başka biçimidir. Ve muhteşem yorumlamasının devamını 14 can alıcı maddede özetler. İşte o 14 madde:
1. Gelenek tutkusu
“Eğer başlıca gelenekselci düşünürleri bulmak isterseniz, faşist hareketlerin izlencesine bakmanız kâfi. Nazi ruhani bilgisi gelenekselci, kümelenmeci, esrarengiz unsurlardan beslenmiştir.”
2. Modernizmin reddi
“Aydınlanma, Akıl Çağı, modern ahlaksızlığın başlangıcı olarak görüldü. Bu bağlamda, Ur-Faşizm irrasyonalizm olarak tanımlanabilir”.
3. Eylem için eylem ekolü
“Eylem kendiliğinden güzel olduğu için, herhangi bir derin düşünmenin öncesinde veya bu düşünme olmaksızın gerçekleştirilmelidir. Zira, düşünmek bir çeşit hadım etmedir.”
4. Uzlaşmazlık ihanettir
“Eleştirel ruh, ayrımları yapar ve ayırt etmek modernlik alametidir. Modern kültürde bilimsel topluluk, uzlaşmazlığı, bilgiyi geliştirme biçimi olarak metheder.”
5. Farklılık korkusu
“Faşist hareketler ya da henüz başlangıç seviyesindeki faşist hareketler öncelikle davetsiz misafirlere karşıdır. Bu sebeple, Ur-Faşizm tanım olarak ırkçıdır.”
6. Toplumsal hüsrandan medet ummak
“Tarihsel faşizmin en ayırt edici özelliklerinden biri, hüsrana uğramış orta sınıftan medet ummaktı. Bu orta sınıf ekonomik krizlerden veya siyasi aşağılamalardan muzdaripti ve daha alt sosyal grupların baskısı tarafından korkutulmuşlardı.”
7. Entrika takıntısı
“Yandaşlar kuşatılmış hissetmeliler. Entrika sorununu çözmenin en kolay yolu zenofobiydi”. -Zenofobi: Yabancı korkusu-nefreti anlamında olup, kişinin yabancılardan ya da bir şekilde kendisinden farklı olan insanlardan korkmasına ve nefret etmesine verilen addır.
8. Düşman hem güçlü hem de zayıftır
“Sürekli değişen bir retorik odağı sayesinde, düşmanlar aynı anda hem aşırı kuvvetli hem de aşırı zayıflardır”.
9. Barışçıl politika düşmanla işbirliği yapar
“Ur-Faşizm’de yaşam için mücadele yoktur, bilakis mücadele için yaşanır.”
10. Zayıfı aşağılar
“Elitizm, herhangi bir tepkisel ideolojinin tipik bir özelliğidir.”
11. Herkes bir kahraman olmak üzere eğitilir
“Faşizmde, kahramanlık bir ilkedir. Bu kahramanlık kültü, ölüm kültüyle sıkı sıkıya ilişkilidir.”
12. Maçoluk ve silahlanma
“Maçoluk, kadını hor görmek anlamına gelir, bununla birlikte, bekâretten homoseksüelliğe kadar standart olmayan cinsel tercihlere karşı tahammülsüzlük ve kınama demektir.”
13. Seçici popülizm
“Gelecekte, bir televizyon ya da internet popülizminin olacağı açık. Seçilmiş bir grup vatandaşın duygusal tepkileri, İnsanların Sesi olarak sunulabilecek ve kabul edilebilecektir.”
14. Ur-Faşizm aldatıcı bir dil ile konuşur
“Tüm Nazi veya Faşist okul kitapları, karmaşık ve eleştirel muhakeme araçlarını sınırlamak için, zayıflatılmış kelimeler ve basit sözcük dizilimleri kullanırlar.”
Kaynak: 1