Arsen Lüpen’in çete versiyonu Ulan İstanbul dizisi kısa sürede kendi fanatik kitlesini yaratmayı başarmış bir yapımdır. Adaletli çalmayı kendilerine düstur edinmiş bu ekip; dolandırıcılık konusunda oldukça iyi bir CV’ye sahip olan Kandemir’in liderliğinde, ihtiyacı olmayandan kendi ihtiyaçları kadar çalarak hayatlarını sürdürmektedir. Özünde iyi insanlar da olsa seçtikleri iş nedeniyle başları beladan pek kurtulmayan ekibin maceraları genellikle neşeli geçer. Ulan İstanbul’un en güzel repliklerini derledik. Keyifli okumalar:
1. “Arama. Mesaj at. En güzel yalan mesajla söyleniyor. Sen beni dinle.”
2. “Şeref verdiniz.”
“E tabi sizde olmadığı için biz veriyoruz.”
3. “Ya abi en çok da ne gücüme gidiyor biliyor musun? Hırsızın malı çalınır mı ya! İnsanın gücüne gidiyor abi.”
4. “Damat çay bardağıdır. Bi gelin doldurur bi kaynana doldurur. Görünce çay kaşığıdır, sürekli karıştırır ortalığı…”
“… Kaynana çaydanlıktır fokur fokur sürekli kaynar. Ama çocuk var ya şeker gibidir şeker. Çayı tatlandırır. Bal gibidir. Napalım bizim çocuğumuz olmadı. Belki de çayı şekersiz içmemiz ondandır.
5. “Sen bana, aklımla başım arasındaki mesafe kadar yakınsın.”
6. Yaren – “Senin şu aklınla başın arasındaki mesafe bu kadar yakın mı?”
Carlos – “E aklım başımda olmadığı için bir o kadar da uzak tabii. Akıl mı bıraktın kız cimcime.”
(Tam öpüşeceklerken telefon çalar)
Carlos – “Hay Graham ben senin yapacağın icata sıçayım!”
7. Ferdi – “Karlos be? Çok değişik adamsın. Ne bileyim böyle… Sen evlat olsan sevilmezdin.”
Karlos – “Niyeymiş o? Hem nereden biliyorsun oğlum? Evlat mı olduk hiç.”
8. “Amirim çocuğum doğunca sizin isminizi koyarım. İsminiz Neydi?”
“Lütfullah nasıl koyayım küçücük çocuğa? Büyüsün öyle koyayım olur mu amirim?”
9. Doğan – “Ben cenaze işleriyle ilgileniyorum da; dükkanım var benim. Her türlü kefen, pamuk”
Karlos – “Yaa öyle. İç-dış yıkama, tıpama hep benim dayımda.”
Ceyhun – “İşler nasıl?”
Doğan – “Valla çok şükür insanımız ölüyor.”
10. “İnsanların yaptığı sahte paralar kadar, paranın yaptığı sahte insanlar da var.”
11. “Kelimelerimle öldürürüm sizi, otopsinizde vücudunuzun çeşitli yerlerinden benim kelimelerimi toplarlar.”
12. “Parayla saat alırsın ama geçen zamanı geri alamazsın. Parayla ilaç alırsın ama sağlığını satın alamazsın.”
13. “Oğlum iyi hal indirimi diye bir şey var. İki dakika efendi duruyorsun, ne bok yediysen affediyorlar.”
14. “Yani bize tam olarak böyle Emel Sayın’ı halıya sarıp kaçırma kafası lazım.”
15. “Ya kızım bana ne olacak. İşer atarım her türlü ben o zehirli maddeyi.”
16. “İlk bakışta değil, son bakıştadır aşk. Ayrılırken sana nasıl bakıyorsa o kadar sevmiştir seni.”
17. Yaren – “Öldünüz mü iki dakika beklediniz diye?”
Karlos – “Öldük cennete geldik, ne güzel olmuşsun sen?”
Yaren – “Yemin ediyorum yavşamada bir dünya markasısın Karlos.”
18. Maşuka – “Kandemir bey, size kek yaptım.”
Kandemir – “Ne gerek vardı Maşuka hanım? Hazırını alsaydınız.”
Maşuka – “Ay hazırda ben varım olmaz mı?”
19. “Ya Şehriban ablam. Yemin ediyorum damar bir şarkı dinlerken araya giren kedi videosu gibisin ya!”
20. Jandarma kılığında oyalamaya çalıştığı kişi – “Pardon jandarma sakal bırakabiliyor muydu?”
“Ne sakalı lan, sen bana rüşvet mi teklif ediyon!”