Şehirden uzaklaşıp doğaya kaçmak bazen rahatlatıcı bir ruh haline ulaşmak için şahane bir seçim olabilir. Kaostan, karmaşadan uzak sadece doğayla baş başa kalabildiğiniz bir doğa aktivitesi bazen ihtiyacımızın olan tek şey olabilir. Doğanın içinde biraz durup dinlenerek ve enfes doğa manzaralarının tadını çıkarmak huzurlu bir hafta sonu kaçamağı için ideal bir seçim olacaktır. Siz de hafta sonu trekking yapmak istiyorsanız okumaya devam edin.
Karadeniz’in yaylarından Akdeniz’in sahillerine dek uzanan birbirinden keyifli 9 trekking rotasını bir araya getirdik. Hem tarihe hem de doğaya doyabileceğiniz birbirinden güzel yürüyüş rotaları için okumaya devam edin. Türkiye’nin en keyifli trekking noktaları neresi? Ülkemizin hangi şehirlerinde yürüyüş parkurları bulunuyor? Detaylar aşağıda sizi bekliyor.
1. Macahel Yaylası- Artvin
Artvin Borçka’dan başlayıp Gürcistan’a kadar uzanan yaylalardan oluşan Macahel listemizin ilk sırasında geliyor. Türkiye’nin UNESCO koruması altındaki ilk biyosfer rezerv alanı olan Macahel, trekking için en büyüleyici noktalardan biri. Zengin bitki örtüsü ve yabani hayvan varlığıyla dikkat çeken ve ziyaretçilerini kendine hayran bırakan Macahel Yaylası’nda trekking için en uygun zamanlar ilkbaharın sonları ve sonbaharın başları diyebiliriz.
Kış mevsiminde de gerekli ekipmanlarla keyifli bir yürüyüş rotası oluşturabileceğiniz bu doğa harikası yer özellikle yılın bu zamanlarında tıpkı bir tablo gibi görünüyor. Kendinizi adeta bulutların üzerinde hissedeceğiniz sisli zirveleri, envaiçeşit endemik bitkileri ile ünlü bu Karadeniz yaylası, aynı zamanda saf Kafkas arısının da doğal yaşam alanı olarak biliniyor. Maral Şelalesi, Beyazsu Yaylası, Gorgit Şelalesi, Yıldız Gölü gibi doğal güzellikleri de keşfedebileceğiniz Macahel’i trekking rotanıza mutlaka ekleyin deriz.
2. Kaz Dağları- Balıkesir
Balıkesir’in Edremit ilçesinden, Sarıkız’ın zirvesine kadar uzanan 21 bin hektarlık Kaz Dağları Milli Parkı, Türkiye’nin en keyifli trekking rotalarından birine ev sahipliği yapıyor. Kaz Dağları aynı zamanda muhteşem manzaralara sahip yürüyüş rotalarını barındırıyor. Neredeyse her noktası ayrı bir yürüyüş parkuru olan Kaz Dağları’nda; Ayı Deresi, Sütüven Şelalesi, Manastır Çayı, Tozlu Yaylası, Sarıkız Tepesi ve Mıhlı Çayı yolları gibi dilediğiniz rotayı seçerek yürüyüşünüze başlayabilirsiniz.
Eğer zorlu trekking parkurlarından keyif alıyor ve tırmanış biliyorsanız Tahtakuşlar-Kapaklı-Dumanlı-Tavşanoynağı-Sarıkız Tepe yönünü mutlaka planınıza ekleyin deriz. Trekking özellikle bu mevsimlerin en keyifli doğa etkinliklerinden biri. Sizin için hala en elverişli rotayı bulamadıysanız trekking turlarına katılarak bunu deneyimleyebilirsiniz. Kaz Dağları’nda gerçekleştireceğiniz dağ yürüyüşü boyunca milli park içinde belirlenen alanlarda kamp yapabileceğinizi de hatırlatmak isteriz.
3. Ihlara Vadisi- Kapadokya
Melendiz Çayı’nın yüzyıllarca aşındırarak oluşturduğu Ihlara Vadisi, Kapadokya’nın en nefes kesen doğa noktalarından biri. Trekking için de oldukça elverişli olan Ihlara Vadi’sinde çayın yanından yapacağınız yürüyüş ortalama 1-1,5 saat civarı sürecektir üstelik vadi boyunca yer alan parkurlar oldukça kolay. Kapadokya’ya özgü enfes tarihi kaya kiliselerinin de yer aldığı Ihlara Vadisi’ne inmek için 380 basamak inmeniz gerektiğini hatırlatalım. Ihlara Vadisi aynı zamanda içinde yerleşim yeri bulunan dünyanın en uzun vadilerinden biri kabul ediliyor. Ihlara Vadisi’nde gezilecek yerleri dolaştıktan sonra vadini sonunda yer alan Belisırma Köyü’ne ulaşacaksınız. Çayın kenarına kurulmuş ahşap iskelelerin üzerinde minderlere kurulup lezzetli bir köy yemeğinin tadını çıkarabilirsiniz.
4. Sülüklügöl- Bolu
Bolu Mudurnu’ya yakın olan Sülüklü Göl Trekking Parkuru, İstanbul’dan ortalama 3 saat uzaklıkta yer alan şahane bir trekking rotası. 1.200 metre yükseklikteki bu doğal set gölü, yaklaşık 300 yıllık bir geçmişe ışık tutuyor. İçinde alabalık yetiştirilen göle ulaşmak için küçük şelalelerin ve çayların yakınından geçip, su sesleriyle birlikte keyifli bir trekking parkuru Sülüklü’de sizi bekliyor.
Yaklaşık 9 kilometre uzunluğundaki bu parkurun ilk yarısı patika bir yokuşu tırmanarak, diğer yarısı ise aynı yokuşu inerek ilerliyor. Dönüş yolunu da hesapladığınızda orta düzeyde bir zorluğa sahip olan bir parkur olduğunu söyleyebiliriz. Yol boyu eşsiz doğa manzaraları ile bol oksijen depolayacağınız Sülüklü Göl’ü trekking listenize eklemeyi unutmayın.
5. Bolkar Dağları- Niğde
Niğde’den başlayıp, Mersin’e kadar uzanan Bolkar Dağları, uzun trekking rotalarından keyif alanlar için oldukça ideal bir seçim. Meydan Yaylası ile başlayıp Darboğaz, Karagöl, Tanzıt Yaylası, Papazın Bahçesi, Sinap Kalesi, Atoluğu ve Büklü Boyun ile devam eden trekking rotasının son durağı Çamlıyayla ile tamamlanıyor.
Yaklaşık 3 gün süren bu trekking rotasında Meydan Yaylası başta olmak üzere belirlenen diğer özel kamp noktalarında kamp kurabileceğinizi de hatırlatmak isteriz. Bolkar Dağları’nda 3000 metreyi aşan birçok zirve olsa da 3524 metredeki doruk noktası Medetsiz’e tırmanmak hem tırmanış hem trekkingle ilgilenenlerin ilgisini çekebilir. Hem yaz hem de kış trekking aktivitesi için uygun olan Bolkar’da doğada olmanın tadına doyasıya varabilirsiniz.
6. Frig Vadisi- Afyon
3 bin yıl öncesine dayanan Frigya medeniyetinden kalan eserleri görebileceğiniz geniş bir coğrafyaya çeviriyoruz şimdi trekking rotamızı. Listemizin 6. sırasında yer alan Frig Vadisi, Kütahya, Eskişehir, Ankara ve Afyonkarahisar arasında kalan bölgede yer alıyor. Frig eserlerini görebileceğiniz yürüyüş parkurları ve bisiklet yolları da yine bu rotasyonda konumlanıyor. 3 koldan ilerleyen tarihi yollar, Frigya’nın merkezindeki Yazılıkaya’da bir araya geliyor.
Yaklaşık 500 kilometre uzunluğundaki 3 yolun başlangıç noktaları ise; Polatlı (Ankara), Seydiler (Afyonkarahisar) ve Yenice Çiftliği (Kütahya) olarak listelenebilir. Ara yollar ve alternatif rotalara da bağlanan Frig Yolu üzerinde Aslantaş, Yılantaş, Matlaş, Kapıkaya gibi tarihi yapıları ve kayalara oyulmuş Frig mezarlarını görmeniz mümkün. Tarihi ve mistik bir trekking noktası arayanlar için biçilmiş kaftan olan Frig Vadisi yılın hemen her mevsiminde trekking için elverişli alan sunuyor.
7. Yuvacık Menekşe Yaylası- İzmit
İstanbul’da yaşayan ve çok uzak bir yere gitme fırsatı olmayanlar için bu trekking noktasını paylaşmak istiyoruz. Kente günübirlik mesafedeki Menekşe Yaylası, İzmit Yuvacık’a bağlı, Samanlı Dağları’nda yer alan keyifli bir yürüyüş rotası. Servetiye Köyü’nün yaylası olan Menekşe’deki Aytepe noktasından başlıyor. Parkur başlangıcından yarım saat sonra Soğuk Su mevkiine ulaşacaksınız.
Dere üzerindeki ahşap köprüden geçip patikayı izleyerek yükselirken kendinizi vadiye hakim tepede bulabilirsiniz. Şahin Tepesi de denilen kayalıklar dinlenmek ve fotoğraf çekilmek için oldukça ideal. Yürüyüşünüze devam ederken orman içi patika ve araç yolundan tabelaları takip ederek ilerleyebilirsiniz. Yaklaşık 1.5 saatlik yoldan sonra ulaşabileceğiniz Papaz Çayırı’na, ardından Menekşe Yaylası’na ulaşacaksınız. Geleneksel yayla evleri, yemyeşil bir doğa ve enfes dağ çilekleri ile zenginleşen rotayı mutlaka listenize ekleyin deriz.
8. Hitit Yolu- Çorum
Hitit Yolu, Anadolu’nun zengin tarihini ve kültürel mirasını doğa severlerle buluşturan tarihi ve etkileyici bir yol. Türkiye’de Unesco Dünya Mirası listesine giren yerlerden biri olan Hattuşa Antik Kenti ve Hititlerin zengin birikimini yansıtan detayları barındıran Hitit Yolu tarih, kültür ve doğa meraklıları için oldukça özel bir yer. Uzun süren çalışmalar sonucunda 236 km boyunca işaretlenen doğa yürüyüşü rotası üzerindeki 17 parkur, alternatif güzergahlarla birlikte 385 kilometreye ulaşıyor.
Hitit yurdunun önemli kentleri Hattuşa, Alacahöyük ve Şapinuva üçgenindeki tarihi güzergahlar kullanılarak oluşturulan Hitit Yolu eski kervan ve göç yollarından geçerek ilerliyor. Hitit Yolu yürüyüş parkurlarının en güzel bölümlerinden birini şüphesiz Alaca Çayı Vadisi oluşturuyor. Tarihin birçok evresinde yurt edinilen bu vadi, Cemilbey köyüne dek uzanmakta. Çorum sınırları içinde yer alan Hitit Yolu’na ulaşmak için en yakın iki şehir olan Amasya ve Kastamonu’ya seyahat edebilirsiniz.
9. Bafa Gölü ve Latmos- Aydın
Türkiye’nin birbirinden etkileyici trekking rotalarını sizlerle buluşturduğumuz listemizi Aydın ve Muğla sınırları içinde yer alan Bafa Gölü ile tamamlıyoruz. Rota, Beşparmak (Latmos) Dağları’nın dibinde konumlanıyor. Çokça uygarlıklara ev sahipliği yapmış göl olağanüstü bir görünüme sahip. Gölün etrafındaki Kapıkırı Köyü antik dönemde yörenin merkezi Hereklia kentinin kalıntıları üzerine inşa edilmiş. Hem göl etrafında hem de çevredeki köylerdeki eski yerleşimlere yürüyüş yapabilirsiniz. Bağarcık Köyü, Beşparmak Dağları’nın doğu yamacında.
Köyün hemen yanında bulunan Çörlen Kalesi’ni ziyaret ettiğinizde ilk kale taşlarının uyumunu fark edeceksiniz. Taşların bazıları sanki birkaç gün önce döşenmiş kadar sağlam ve güçlü duruyor. Kapıkırı köyü sakinlerinin kullandığı antik patika, Myus ve Alinda antik kentleri arasında boylu boyunca uzanıyor. Latmos Dağı eteklerinde de çok sayıda yürüyüş parkuru olduğunu hatırlatalım. Bu parkurların içinde en güzeli ve en hafifi Yediler Manastırı’na giden patika olabilir.
Dünyanın dört bir yanında yer alan büyüleyici trekking noktalarını keşfetmek isterseniz Trekking Sevenler için Bir Sonraki Seyahatlerinde Tercih Edebilecekleri 10 Yürüyüş Yolu içeriğimiz hoşunuza gidebilir!
Kaynak: 1