Yarın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. 8 Mart, insan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılıyor. Kadınlar olarak, neredeyse zamanın başlangıcından beri erkeklerle eşit haklara sahip olmak için mücadele veriyoruz. Ataerkil toplumlar nedeniyle hep ikinci sınıf insan muamelesi gören biz kadınlar, en temel haklarımızı bile kazanmak için yıllardır savaşıyoruz. “Annelik kutsaldır”, “Kadınlar çiçektir” gibi söylemlerin ötesinde, kendimize atfedilen bu rollerden sıyrılıp yalnızca “insan” olarak değer görebilmek için sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Ancak en temel hakkımız olan yaşama hakkı bile elimizden alınıyor. Türkiye’de kadın olmak bu demek! Ne acı!
Artık yeter! Türkiye’de yalnızca son 3 yıl binlerce kadın katledildi. Bir o kadar kadın da tacize ve şiddete uğradı. Üstelik bunlar yalnızca bildiklerimiz. Türkiye’de 2019 yılında 421, 2020 yılında 408 ve 2021 yılında henüz 65 günde 67 kadın katledildi! Kadın cinayetlerinin zanlıları ise genellikle kadınların aileleri ya da eşleri. Kadınlar, bu ülkede en çok kendi hayatları hakkında karar vermek istedikleri için öldürülüyor. Cezai yaptırımların yetersizliği, iyi hal indirimleri, kadına karşı şiddetin araştırılması önergesinin reddedilmesi, siyasiler tarafından kamuya yönelik konuşmalarda takınılan cinsiyetçi tavırlar ve söylemler kadın cinayetlerinin tetikleyicisi. Bu nedenle aslında “gerçek” failler hep aramızda…
Ama artık yeter, ölmek istemiyoruz! Akşam eve biraz geç kaldığımızda sokakta yürürken tetikte olmak istemiyoruz! Sırf etek giydik diye yaftalanmak, iş ararken tacize uğramak, taciz korkusuyla etek/şort giymekten çekinmek, her gün her an “Bir sonraki ben olabiliirim.” diye düşünmek, can güvenliğimizden endişe etmek, öldürülme korkusuyla yaşamak istemiyoruz!
Yarın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Kadınlar günü öncesi yapılan eylemlerde, kadınlar tartaklanarak gözaltına alındı. Samsun’da bir kadın boşandığı erkek tarafından sokak ortasında 5 yaşındaki kızının gözü önünde öldüresiye dövüldü. Bir başka kadın tecavüze uğradı ve öldürüldü. Bir başka yerde ise henüz 10 yaşındaki bir kız çocuğu tecavüze uğradı. Bunların yalnızca bildiklerimiz olduğunu da yeniden hatırlatayım… Boğazım düğümlenerek yazıyorum; Dünya Kadınlar Günü öncesi Türkiye’de neler yaşandı?
Türkiye’de her yıl yüzlerce kadın çeşitli sebeplerle öldürülüyor. Kadın cinayetleri zanlıları ise genellikle kadınların aileleri ya da eşleri oluyor
Kadınlara yönelik şiddete ağır cezai yaptırımlar uygulanmamasına ise işlenen suçların artmasına neden oluyor. Öyle ki, bir adam bir kadına çekinmeden sokak ortasında şiddet uygulayabiliyor
Türkiye’de son üç yılda (2018-2020) tam bin 234 kadın öldürüldü. 2021 yılında ise henüz 65 gün olmasına rağmen, 67 kadın katledildi
2018 yılında 405, 2019 yılında 421, 2020 yılında ise 408 kadın katledildi. 2020 yılında öldürülen 300 kadının 97’si evli olduğu erkek, 54’ü birlikte olduğu erkek, 38’i tanıdık birisi, 21’i eskiden evli olduğu erkek, 18’i oğlu, 17’si babası, 16’sı akraba, 8’i eskiden birlikte olduğu erkek, 5’i kardeşi, 3’ü tanımadığı birisi tarafından öldürüldü. 23 kadının ölümüne sebep olan kişilerin yakınlık durumu tespit edilemedi.
Öte yandan 2020 yılında öldürülen kadınların 170’i ateşli silahlarla, 83’ü kesici aletle, 26’sı boğularak, 10’u darp edilerek, 2’si yakılarak, 1’i kimyasal madde ile, 1’i de yüksekten düşülerek öldürüldü.
Şiddete uğrayan kadınların sayısı ise daha fazla. Dün de sosyal medyada bir kadının sokak ortasında boşandığı erkek tarafından 5 yaşındaki kızının gözlerini önünde darp edildiği video paylaşıldı
Bu video ise bir kez daha hep birlikte “Artık yeter!” dememize neden oldu. Olay Samsun’un Canik ilçesinde meydana geldi. Zanlı İbrahim Zarap 5 yaşındaki kızını annesine götürmek için eski eşi E.M ile buluşmak istedi
Bir süre sonra aralarında tartışma çıktı. İbrahim Zarap isimli şahıs ise, E.M isimli kadını sokak ortasında 5 yaşındaki kızlarının gözü önünde dakikalarca darp etti. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri geldi
Hastaneye kaldırılan E.M tedavisinin ardından taburcu edildi. Zanlı İbrahim Zarap ise gözaltına alındı. İbrahim Zarap’ın daha önce defalarca kez şikayet edildiği ama ceza almadığı öğrenildi
Uzaklaştırma alan İbrahim Zarap, uzaklaştırma süresi bitince ağır bir cezai yaptırımla karşılaşmadığı için tekrar şiddet göstermekte sakınca görmedi. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan yazılı açıklamada ise saldırganın gözaltında olduğu, olayla ilgili soruşturmanın titizlikle yürütüldüğü bildirildi. Birçok siyasi isim de olayın takipçisi olacaklarını belirtti.
Gözaltına alınan İbrahim Zarap emniyette alınan ifadesinin ardından adliyeye sevk edilerek tutuklandı. İbrahim Zarap’ın polise verdiği ifadesinde;
“Kızımı teslim ederken bana, ‘Sana bir daha kızı göstermeyeceğim’ dibi şeyler söyledi. Bir anda gözüm döndü ve sinir krizi geçirmişim. O yüzden böyle yaptım. Olaydan sonra çevredekiler beni darp etti. Eğer kimlikleri tespit edilebilirse hepsinden şikayetçi olacağım” dediği öğrenildi.