Konuk yazarımız Eren Demirbaş listeledi, haberiniz olsun. (@kafkafloyd)
Türk edebiyatında okuyup da pişman olduğunuz o kadar çok eser varken daha fazla pişman olmamanız için sizlere tozlanmış raflarda beklemiş aroması veren, aslında adını vapurda, otobüste duyduğunuz ve bir şekilde kulağınıza yer eden edebiyatımızın gizli hazinelerini paylaşıyoruz.
Eğer yoğun trafikten, iş çıkışı gelmeyen otobüsten, dönüp size bakmayan platonik aşklarınızdan, bankaya olan borcunuzdan, yalanı ağzına yuva yapmış insanlardan uzaya kaçamıyorsanız bu kitaplara günlük yarım saatinizi ayırabilirsiniz.
Önceden uyarmalıyız ki bu eserler kalıcı etkiler yaratabilir. Karşınızda Türk Edebiyatının bilinmeyen eserleri!
1. Metin Altıok – Bir Acıya Kiracı
Sonsuz aşkın beyninizde yarattığı kozmopolit rüzgarlardan kaçamıyorsanız, şiir yaşınız gelmiş geçiyor gibidir. Zaten bütün bu hengamede kaçırdığımız yolculuklara bir isim bulamıyoruz. Sevmek iki kişinin gerçekleştirdiği bir eylem olmuyor bazen. İşte o zaman eskiyor suratlarımız zorundalıktan beraber yaşadığımız insanların yanında galiba. Şehirde hep bir yanınız eksik kalıyorsa o eksiği bu dizelerle doldurabilirsiniz ;
Ben ki kiracıyım bir acıya
Sen imzalarsın sabah akşam
Defterini bensizliğin , bense kanla öderim
Kirasını kaldığım evin
Bir takvimi tersten açardık
Eğer isteseydin
2. Ercan Kesal – Peri Gazozu
Bir Zamanlar Anadolu filminde muhtar karakteriyle tanıdığımız Ercan Kesal yine bir diğer mesleği olan doktorculuk oynamayı bir kenara bırakıp; Peri Gazozu adlı kitabı bizlere ulaştırdı. Ülkemizin gizli öznelerinden bir sanatçı olan Ercan Kesal Peri Gazozu’nda hüzünlü hikayelerini taşra insanının gri hayatına katık ediyor. Okudukça okuyasınız gelecek.
3. Umay Umay – Orospu Kırmızı
Bir yanı müzisyen bir yanı kadından şair olmaz diyenlere inat bir yanı şair bir yanı yazar kimdir bulalım: Umay Umay. Aslında Emre Aydın’a verdiği Hareket Vakti parçasını bir film bile yapabilirdi. Aşk acısının intihar aşamasındaki bunalımını anlatan bu parçayı çocukluğunda dinlememiş olan yoktur galiba. Orospu Kırmızı’dan bahsetmeye çalışırsak bir cümle ile devam edebiliriz;
“Her aşk bir orospu yaratıyor. Bense beyaz duvaklar, dokunduğumda irkilen sırtlar çiziyorum. Ben de oluyorum senin o kendin için korktuğun yerde.”
4. Oruç Aruoba – İle
Noktalama işaretleri olsa da olur olmasa da olmaz. Zaten yaşasam da olur yaşamasam da olur diyenler için ilişkiler üzerine felsefi derinlik yaratan bir eser olan İle, bizleri abartmalardan uzaklara götürüp milattan önce geçirdiğimiz bir hayatta yaktığımız kafalarımıza ilaç gibi gelecek. Bu kitapla ulaşamadığınız sokaklarda daha da çıkmaza gireceksiniz.
5. Oğuz Atay – Bir Bilim Adamının Romanı
Oğuz Atay’ın 100 Temel Eser arasına alınan bu eseri Tutunamayanlar’ın yarattığı geniş çaplı ergen kaosu nedeniyle gizli bir hazine olarak kalmıştır. Oğuz Atay’ın neden evrensel bir yazar olduğunu kanıtlayan bu eseri okumayı bitirdiğinizde bu adam delirmiş olmalı diyorsunuz. Türk bilim dünyasının gizli hazinesi olan Mustafa İnan’ın hayatının anlatıldığı bu eserde gözlerinizi kırpmadan izlediğiniz bir filmde gibi hissedeceksiniz kendinizi.
6. Kanat Güner – Eroin Güncesi
27 yaşında ölmek için güzel bir gün seçtiğinizde o gün ölmeseniz kendinizi öldürebilirsiniz. Paradoks cümlelerin ötesinde kendi hayatına son vermiş olan yazarımız Kanat Güner yüksek çözünürlükte ötekileştirme yapan toplumumuz tarafından anlaşılamamıştır. Eğer kendisini anlamak isterseniz bu eserin sayfaları gerçekten sizi başka bir dünyaya sokacaktır.
7. Ahmet Erhan – Alacakaranlıktaki Ülke
Bu dünyada insan bazı şeylere bağlanır. Kimi bir kadına, kimi bir siyasi idelojiye, kimi bir kediye, kimi başka bir kadına, kimi hiçliğe, kimi de alkole… Peki bunların hepsine ayrı bir bağlılığı bulunan Ahmet Erhan’ı okumak sizde nasıl bir bağlılık yaratabilir? Eh, okumadan bilemezsiniz…
8. Hüseyin Nihal Atsız – Ruh Adam
Bu ismi gördüğünüzde kafanızda oluşan anti-milliyetçi önyargıları kırmak için Atsız’ın bizzat kaleme aldığı Ruh Adam’ı okuyabilirsiniz. Kitapta siyasi ideolojilerini bir kenara bırakan Atsız Yüzbaşı Selim Pusat’ın yaşadıklarını anlatıyor bizlere. Eserde geçen olayların gerçek mi yalan mı olduğunu tam olarak kavrayamıyorsunuz.
9. Rahmi Vidinlioğlu – Şizofreni Yalnız Oynanmaz
“Acılar insanı olgunlaştırır.” diyor yazar bünyesine bolca çektiği varoluşçulukla. 9 yıllık bir süreçte yazılmış olan eseri yalnız bir gecede bir günde bitirebilirsiniz. Beyninizde başlayan yolculuğun midenizi etkilemesi uzun sürmüyor fakat öğrendiklerinizi kusamıyorsunuz. Sorunlu bir aşk hikayesine özlem duyuyorsunuz.
10. Devrim Altıkulaç – Gregor Evdeki Gergedan
Ansızın kanepenizde bir gergedan belirip suratını ekşitmeye başlarsa… 6:45 yayınlarının Bahama Kuşkusu serisinin kraker tadındaki bu eseri okuduğunuzda Kadıköy sokaklarına yerleşen biber gazının kokusunu bile hissetmemeye başlıyorsunuz.
11. Leyla Erbil – Cüce
Leyla Erbil kadın kimliğinden sıyrılıp Freud’a taş çıkaracak arayışlar içerisine giriyor. Öyle bir cümlesi var ki 1931 yılında bu topraklarda nefes almaya başlayan yazarımızın; “Franz Kafka‘nın baba figürü bende devlet olarak yerini almış olabilir.”
12. Ece Ayhan – Mor Külhani
Bir şair değil; tamamen şiir hücrelerinden yaratılmış bir deha Ece Ayhan. Mor Külhani ise onun nice incilerinden diğerleri kadar parlamayan bir tanesi… Çözümlemek için uzun uğraşlar vermek yerine keyfinizi zora sokmadan aralıklarla okumanız tavsiye olunur.
13. Tomris Uyar – Metal Yorgunluğu
Turgut Uyar’ın eşi olmaktan öte İkinci Yeni edebiyatında gizli bir deprem etkisi yaratan değerli zat-ı yorgunumuz. Genel çevreler tarafından bir metal konser sonrası hissedilen yorgunluk olarak değer görse de bütün bunları görmezden gelerek hemen okumaya başlamalısınız bizce.