Bateristler, çoğu zaman solistlerin arka planında kalsa da onlar aslında şarkıların enerjisini ve dinamizmini şekillendiren gizli kahramanlardır. Kimi zaman müziğe sakinlik katan ince bir dokunuş, kimi zaman da şarkıyı bambaşka bir boyuta taşıyan güçlü bir vuruşla iz bırakan bu yetenekler, gruplara asıl karakterini kazandıran isimlerdir. Müzik tarihinde öyle bateristler var ki, sadece teknik becerileriyle değil, sahne performansları ve kendine özgü stilleriyle de efsaneleşmişlerdir. Bu listede, müzik tarihine adını altın harflerle yazdıran efsanevi bateristlere göz atacağız. İşte tüm zamanların en iyi bateristleri…
1. Neil Peart
Tüm zamanların en iyi bateristleri listemize başlıyoruz. Rush grubu, progresif rock müziğinin zirve noktalarından birini temsil ediyor ve bu yolculuğun en önemli parçalarından biri de hiç kuşkusuz Neil Peart’tır. Peart, sadece bir baterist değil, aynı zamanda grubun şarkı sözlerinin çoğunu yazan bir söz yazarı. Onun ritimleri ve müzikal vizyonu, birçok genç müzisyenin ilham kaynağı oldu.
Peart’ın davul seti, neredeyse bir uzay gemisi büyüklüğündeydi. Geleneksel akustik davulları, elektronik sesler ve orkestra enstrümanlarıyla harmanlayarak çalmaktan hoşlanıyordu. 1970’lerde Rush’ın etkisi, birçok genci davul çalmaya yönlendirdi. Müzik kariyeri boyunca gösterdiği olağanüstü teknik yetenek, onu kuşkusuz tüm zamanların en iyisi (GOAT) olarak öne çıkarıyor. Peart ne yazık ki 2020’de yaşadığı beyin kanseri sonrası vefat etti. Onun ölümüyle birlikte grup da dağıldı. Peart, ardında kalıcı bir miras bıraktı; onun müziği, dinleyicilere sonsuza kadar ilham verecek.
2. John Bonham
Bu listeyi yaparken bazı sürprizlerle karşılaşmak kaçınılmaz. John Bonham, birçok kişi tarafından tüm zamanların en büyük davulcusu olarak kabul ediliyor. Zira Bonham’ın sesi, rock müziğinde kaydedilen en iyi davul seslerinden biri olarak hala referans noktası konumunda. Onun çaldığı güçlü ve dinamik davul ritimleri, birçok davulcunun hayalini süslüyor.
Bonham, yalnızca teknik becerileriyle değil, aynı zamanda enerjisiyle de dikkat çekiyordu. Çok hızlı 16’lık nota üçlüleri yapma yeteneği ve çıplak elleriyle davul çalma tarzı, onu rakiplerinden ayırıyordu. Ancak, Bonham’ın davulculuğu sadece teknikle sınırlı değildi; onun yarattığı groove, Led Zeppelin’in müziğini tamamlayan önemli bir unsurdu. Bonham, rock müziği tarihinde iz bırakan isimlerden biri olarak anılmaya devam edecek.
3. Buddy Rich
Tüm zamanların en iyi bateristleri listemize Buddy Rich ile devam ediyoruz. Caz müziğinin efsanevi ismi Buddy Rich, pek çok kişi için tüm zamanların en iyi davulcusu olma unvanını taşıyor. Genç yaşta Broadway’de sahne alarak kariyerine başlayan Rich, muazzam hızı ve karmaşık aranjmanları hafızasından çalma yeteneği ile hayranlarını büyülemeyi başarmış bir müzisyen. Bu kadar yetenekli olmasının yanı sıra, sahne performanslarındaki gösterişi ve kendine özgü tarzı ile de dikkat çekiyordu.
Rich, diğer müzisyenlerle olan ilişkilerinde açık sözlü bir tutum sergiliyordu. Yeteneklerine olan güveni sayesinde, bazı grup üyeleriyle sorunlar yaşayabiliyordu. Ancak, müzik kariyeri boyunca kendine has tarzı ve enerjisiyle her zaman bir efsane olmayı başardı.
4. Ginger Baker
Davulcuların kişiliklerinin de bu başarılarında önemli bir rol oynadığını görüyoruz. Ginger Baker, rock müziğinde türlerin birleşiminde önemli bir öncüydü. Caz köklerini Britanya rock müziği ile harmanlayarak, birçok yeni fikri popüler hale getirdi. Baker, iki bas davul kullanarak yaptığı ikonik performanslarla ve çığır açan davul solosuyla tanıyor.
Kendine has tarzıyla rock müziğinde önemli bir yer edinirken, Afro Beat sanatçısı Fela Kuti ile yaptığı işbirlikleriyle de dikkat çekiyordu. Her ne kadar zaman zaman sert eleştiriler alsa da, Baker’ın müziği her zaman yenilikçi bir nitelik taşıyordu. 2012 yılında yayımlanan “Beware of Mr. Baker” belgeseli, onun kariyerine ve müziğine dair derin bir bakış sunuyor.
5. Keith Moon
Keith Moon, The Who grubunun unutulmaz davulcusuydu. Hayatı boyunca gösterdiği eksantrik ve öngörülemez tavırlarıyla tanınan Moon, davul setine yaklaşımıyla da dikkat çekiyordu. Onun enerjisi ve sahne performansı, The Who’nun müziğini benzersiz kıldı. Moon, davulculuğunda sadece gücü değil, aynı zamanda yaratıcılığı da ön plana çıkarıyordu. Genç yaşta aramızdan ayrılan Moon, rock tarihine damgasını vuran bir isim olarak her zaman hatırlanacak. Davul setinin sınırlarını zorlaması ve sahne üzerindeki karizması, onun efsanesini güçlendirdi.
Tool grubunun davulcusu Danny Carey, müziğiyle birçok dinleyiciyi etkileyen harika bir isim. Beş albüm ve bir EP ile kariyerine devam eden Carey, Progressive rock’un en önemli isimlerinden biri haline geldi. Onun ritimleri, poliritmik yapıları ve sıra dışı zaman imzaları, onu farklı kılan özelliklerden bazıları.
Kendine özgü Mandala pedleri ve tabla çalma tarzıyla dikkat çeken Carey, müzikal derinliği olan bir davulcu olarak ön plana çıkıyor. Müzik kariyeri boyunca sürekli yenilik arayışında olan Carey, Volto! ve Pigmy Love Circus gibi projelerde de yer alarak dinleyicilere farklı deneyimler sunmaya devam ediyor.
7. Steve Gadd
Steve Gadd, tarihin en yetenekli yan davulcularından biri olarak anılıyor. Gadd, karmaşık ritimleri basit ve etkileyici bir şekilde çalma yeteneği sayesinde birçok ünlü sanatçıyla çalışma fırsatı bulmuştu. Gadd, Steely Dan, Paul Simon ve Eric Clapton gibi isimlerle olan işbirlikleri ile müzik kariyerini taçlandırdı. Eğer onun tarzını merak ediyorsanız, “50 Ways to Leave Your Lover” şarkısındaki davul performansıyla başlayabilirsiniz. Gadd’ın etkileyici yetenekleri, müzik dünyasında unutulmaz bir iz bıraktı.
8. Stewart Copeland
The Police grubunun davulcusu Stewart Copeland, reggae ve rock müziği harmanlayarak müzik dünyasına önemli bir katkıda bulundu. Sahne performansı ve dinamik davul tarzı, grubun karakterini belirleyen unsurlardan biri oldu. Copeland, hi-hat üzerinde yarattığı ritimlerle, rock müziğine özgü bir dokunuş kattı. The Police, yeniden bir araya gelme şansı bulsa da, Copeland’ın enerjisi ve ustalığı her zaman izleyicilerin ilgisini çekiyor. Müzik kariyeri boyunca birçok farklı türde müzisyenle iş birliği yaparak kendini sürekli yeniledi. Onun yaratıcılığı, rock müziğinin evriminde önemli bir rol oynadı.
9. Mike Portnoy
Portnoy, Dream Theater’ın kurucularından biri olarak, progresif metal davulculuğunu öne çıkarmasıyla tanınıyor. Zorlayıcı müziklerle ana akımda böyle bir etki bırakan pek çok davulcu yok, ama Mike Portnoy bunlardan biri. Eğer kanıta ihtiyacınız varsa (ve kesinlikle yok), yeni çıkan Liquid Tension Experiment albümü LTE3’e göz atın.
10. Billy Cobham
Cobham’ın müzik yeteneği, onun fusion müziğinin temelini atmasını sağladı. Cobham o kadar başarılı bir isimdi ki ‘caz-rock’ dışındaki birçok modern progresif metal grubu onun çalışmalarından etkileniyordu. Billy Cobham’ın Mahavishnu Orchestra ile birlikteki çıktıları, solo grubuyla birlikte yoğun bir içerik sunuyor.
11. Jeff Porcaro
Jeff Porcaro’nun 1992’de, henüz 38 yaşındayken, zamansız ölümü müzik dünyasını derinden sarstı. Hayatını kaybetmeseydi kesinlikle muhteşem işler yapmaya devam edecekti. Ancak sahip olduğumuz şey onun mirası, stüdyoya adım atan en iyi isimlerden birinin ilham verici çalışmaları. Porcaro’nun titiz hissi ve şarkının tam olarak neye ihtiyaç duyduğunu mükemmel bir şekilde çalma yeteneği onu üst sıralara taşıyor.
12. Phil Collins
Tüm zamanların en iyi bateristleri listemize devam ediyoruz. Phil Collins, bugüne kadar 150 milyonun üzerinde kayıt sattı: bu, Birleşik Krallık’taki her insanın onun tüm kayıtlarına iki kez sahip olabileceği kadar fazla bir rakam! Zorlayıcı progresif rock çalmaya başlayan bir davulcu için fena değil. Büyük Phil’in popülaritesi yıllar içinde dalgalanmış olabilir, ancak şu anda yeniden yükseliş yaşıyor. Davulları bırakmış olsa da, Genesis’in ertelenen birleşim turnesi için oğlu Nicholas ile birlikte sahnede görme umudumuz hâlâ var.
Dave Grohl’un Nirvana ile olan davulculuğu onu efsanevi bir statüye hızlıca yükseltti. Rock müziğin en büyük gruplarından birinin önünde durmasına rağmen, Grohl Nirvana günlerinden bu yana pek çok farklı isimle çalıştı. Led Zeppelin, Queen üyeleri, Paul McCartney ve Mick Jagger gibi dünyaca ünlü müzisyenlere eşlik etti. Dave Grohl’un etkisi ve davul sevgisi kesinlikle bu listede anılmayı hak ediyor!
14. Dave Lombardo
Dave Lombardo, Slayer ile harikalar yarattı. Hızlı çift kick’leri ve el hızı, çift zamanlı hardcore ilhamlı ritimleri ve alışılmadık tavırlarıyla ‘heavy metal’ alanına yeni bir soluk getirdi. Dave, Slayer için her zaman vazgeçilmez bir üyeydi. Ancak her müzik grubu gibi Slayer’ın da bir ömrü vardı. Grubun ayrılmasından sonraki dönemde, Fantômas, Suicidal Tendencies ve en son Mr Bungle gibi isimlerle etkileyici çalışmalarla kariyerini sürdürdü.
15. Chad Smith
Red Hot Chili Peppers davulcusu Chad Smith, insanda dinlemesi bağımlılık yapan bir müzik tarzının sahibiydi. Smith resmi davul dersleri almadı ve okul gruplarında çalarak davul deneyimi kazandı. Ancak birlikte müzik yaptığı gruplarla o kadar iyi anlaştı ki şimdilerde tarihin en iyi müzisyenlerinden biri olarak tanınıyor. Chad’in aşırı ağır vuruşları, hayalet notalarla birleşiyordu. Kusursuz müzik kulağı sayesinde Rock müziğin gördüğü en çok sevilen gruplarından biriyle uzun yıllar birlikte çaldı.
16. Travis Barker
Tüm zamanların en iyi bateristleri listemizin sonuna geldik. Bu listede yer alan birçok davulcunun da üyesi olduğu grupların, kısa sürede popüler olmasının tesadüf olmadığını düşünüyoruz. Yani o gruplar tesadüf eseri tarihin en iyileri arasına girmedi. Bateristlerin bunda büyük bir etkisi vardı. Travis Barker da bunlardan biri; Blink 182’nin müziğini decent pop-punk’tan bir üst seviyeye taşıyarak dikkat çekti. Barker, Enema of the State albümünde kendini gösterdiği günden beri durmaksızın üretmeye devam ediyor ve punk davulculuğunun ne anlama geldiği konusunda yepyeni bir çerçeve oluşturuyor.
